Her 36 saniyede bir ceza davası açılıyor
Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre; Cumhuriyet Başsavcılıklarına da her 11 saniyede bir dosya geliyor. Her 32 dakikada bir cinsel suçlardan, her 24 dakikada bir insan hayatına karşı suçlardan, her 2.7 dakikada bir de adam yaralama suçlarından dava açılıyor. Bu sayılar şiddetin ne denli yaygın olduğunun somut kanıtıdır.
Hırsızlık veya gasp gibi mal varlığına karşı suçlarsa ilk sırada yer alıyor. Sadece mal varlığına karşı işlenen suçlar nedeniyle bir yılda 258 bin 307 dava açılmış. Bu sayılar 2008 yılına ait.
İnsan hayatına yönelik suçlarda çoğunlukla suç aleti olarak ateşli veya ateşsiz silahlar kullanılıyor.
Bu istatistikler sadece birer rakam değildir. Bunların her birinin acıklı ve gerçek bir öyküsü vardır. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Şiddet can almaya ve can yakmaya devam ediyor.
Ne zaman şiddet mağduruyla ilgili bir haber görsem içim yanıyor. Suçun mağdurlarının veya onların yakınlarının çektikleri acıları düşünüyorum.
Mesleğim ve yaptığım araştırmalar nedeniyle bu insanların neler yaşadıklarını tahmin edebiliyorum. Evlenmek üzere olan kızını kaybeden bir annenin elinde kızının fotoğrafı, gözünde yaşlarla yargılananlara, “Katiller,” diye haykırışı yıllar sonra bile kulaklarımdan çıkmamıştır.
Cinsel suç mağdurlarının nasıl büyük acılar yaşadıklarını onların anlattıklarından biliyorum. Tecavüze uğrayan bir kadının “Sabahlara kadar kabus görüyorum. Uyku uyuyamıyorum. Herkesten korkuyorum. Bu çilem ne zaman bitecek?” sözleri çaresizliğin ve acının resmiydi. Bir anda bir saldırıyla bu insanların pırıl pırıl hayatları altüst oluyor.
Biz birey olarak bir yandan bu suçların asgariye inmesi için çaba gösterirken diğer yandan da suç mağdurlarının acılarını paylaşabiliriz. Bunun da en önemli yolu da bu konularda sivil toplum kuruluşlarında görev almaktır.
Cengiz Hortoğlu