(Hiçbir başarı rastlantı değildir.)
Değerli okurlarım, başarıları alkışlamaya devam ediyoruz. Bu köşede başarı öykülerini paylaştığım değerli insanların ortak özellikleri başarılarının yanında aynı zamanda mütevazi ve samimi olmalarıdır.
Bugün sizinle arkadaşım olmasından gurur duyduğum değerli dost Görkem Uludüz'ün başarı öyküsünü paylaşacağım.
Görkem Bey öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
-Öncelikle kıymetli vaktinizi bana ayırdığınız için çok teşekkür ederim Cengiz Bey. Sizin gibi değerli bir dost ile böyle bir söyleşiyi gerçekleştiriyor olmak benim için büyük bir onurdur. Bendeniz 30 Kasım 1982 tarihinde Ankara'da doğdum. Diplomat bir babanın çocuğu olarak, hayatımın büyük bir kesimi farklı ülkelerde geçti. Ailece birlikte gittiğimiz, babamın dört sene yurtdışı ve iki sene yurtiçi tayinlerinin ardından, 2002 yılında üniversite öğrenimim için Almanya'yı tercih ettim. Henüz 19 yaşında iken başladığım Almanya maceram, bana getirdikleri ve benden aldıkları ile adeta hayatımın dönüm noktası olmuştur. İşletme, Ekonomi, Sosyoloji ve Siyaset Bilimi bölümlerindeki öğrenimlerimi, 2006 yılında Erlangen Friedrich-Alexander Üniversitesi Ekonomi ve Sosyoloji çift anadal yüksek lisans mezuniyeti ile tamamladım ve ardından 2009 yılında finans bölümünde doktora yaptım.
Uzun yıllardır profesyonel olarak yurtdışında finans sektöründe faaliyet gösterirken, akademik çalışmalar hep sosyoloji alanında kadın araştırmaları üzerine yoğunlaştı. Özellikle Türk kadınını konu aldığım bir çok çalışmam oldu. 2019 yılında ise İstanbul'a yerleştim ve 2020 yılında Uludüz Medya girişimim başladı. Fikirlerimi ve düşüncelerimi daha geniş kitlelere ulaştırabilmek amacıyla hayata geçirdiğim 'Kadına Şiddete Hayır' temalı medya projeleri ulusal ekranlarda geniş çapta yer buldu ve oldukça ses getirdi. Yaşadığımız tüm zorluklara rağmen bu alanda güzel projeler üretmeye de devam edeceğiz.
Görkem Bey benimle ilgili düşünceleriniz için çok teşekkür ediyorum. Başarılarınızın temelinde uzun süren bir eğitim ve araştırma hayatınız olduğunu anlıyorum. Peki başarılı olmak için başka neler yaptınız? Nasıl çalıştınız?
-Her şey bir hayal ile başlar. Benim de naçizane kendime göre hayallerim vardı. Kadın erkek eşitliğinin başta spor olmak üzere toplumumuz her alanında tam anlamıyla sağlandığı güzel yarınların hayali... Özellikle kızlarımıza yarınlara umut ile bakabildikleri daha güzel bir gelecek bırakmak zorundayız. Her şeyin en iyilerini hak ediyorlar!
Önemli olan bu hayal üzerine neler yapabileceğini düşünmek, planlamak ve icraata geçmektedir. Bu süreçte haritanız ve hedefleriniz belli ise, zaten sizi bekleyen birtakım zorlukları göze alır ve etrafınızda söylenenleri pek umursamazsınız. Ben de tam olarak bunu yaptım. Geldiğimiz noktada elbette bir başarı elde ettik ancak daha önümüzde uzun bir yolculuk var. Hep birlikte güzel günler göreceğiz...
Şu andaki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
-Meslek hayatım çok yönlü. Bildiğiniz üzere araştırmacı sosyolog olduğum kadar, finans sektöründe tecrübeli bir ekonomistim. Bunun üzerine de 2020'dan bu yana televizyoncu ve yapımcıyım. Yani bu meslekler sanırım şu an için gayet yeterli geliyor bana. Yaptığım her işten de bir o kadar mutluyum. Peki ya bunlar olmasaydı?
Çocukluğumda doktor olmayı çok isterdim, belki de içimde kalan bir uhdedir çocuk doktoru olmak. Muhtemelen o alanda ilerleyip başarılı olmak isterdim. Lakin hayatı olduğu gibi kabul etmek gerekir diye düşünüyorum. Kim bilir, belki doktor bile olsaydım bu kadar huzurlu bir şekilde uyuyamazdım.
Hayatta sizin için çok önemli üç şey nedir diye sorsam ne cevap verirsiniz?
-Benim için her şeyden önce gelen şey sevgidir bu dünyada... Her daim karşılığını alamasak dahi koşulsuz sevgi. İnsan, tabiat ve hayvan sevgisi çok kıymetlidir. Nitekim sevmeyi bilen ve bunu samimi şekilde gösteren insanlardan korkmayınız. Onlardan kimseye zarar gelmez. Ancak sevgiden öte aşk diye tabir edebileceğimiz üç şey vardır benim için: Atatürk sevdası, memleket aşkı ve aile sevgisi. Nefes aldığımız müddetçe hayatımdan eksilmeyecek şeyler...
Görkem Bey, sizi en çok ne mutlu eder?
-Bunu sürekli ifade ettiğimde garip bir tebessüm ile karşılık buluyor, olsam dahi beni en çok mutlu eden şey değişmeyecek: Bugün kendi vatanımda, kendi topraklarımda, ay yıldızlı bayrağımın altında ve dünyanın en güzel şehri İstanbul'da sağlığım yerinde hür bir şekilde nefes alabiliyorsam, dünyalar zaten benimdir.
Ha bir de iki buçuk yaşında olan dünyalar tatlısı biricik yeğenimle aynı şehirde yaşıyor olmak ve kendisiyle vakit geçirmek tarifsiz bir mutluluk!
Öte yandan malumunuz üzerine özellikle ülkemizdeki kadın futbolunun gelişiminde bizim de bir emeğimiz oldu ve bu alandaki çalışmalarımız da hız kesmeden devam edecek. Takdir edersiniz ki maddi imkânsızlıkların diz boyu olduğu ve ne yazık ki uzun yıllar ilgisiz bırakılan bu alanda bir şeyler hayata geçirebilmek için önce ciddi maddi yatırımlar gerçekleştirmeniz gerekir. Ve tüm bunları yaparken de en başından ticari bir beklenti içinde bulunmamam da ekonomist kimliğim ile büyük çelişki halindeydi. Kendi kendime yatırımımın, uğraşın ve emeğin karşılığı ne olabilir? diye sorduğumda ise bunun cevabı gayet netti: Gencecik kızlarımızın hayatına bir nebze dokunabilmek, bir umut ışığı yakabilmek ve eğer ki ufak da olsa bir şeyler katabilirsek hayatlarına, bunun vereceği mutluluk! Nitekim öyle de oldu diye düşünüyorum. Kimileri için bunu anlamak belki biraz zor gelebilir ama bu spora gönül vermiş pırıl pırıl gözlerle bakan kızlarımızın hayallerine eşlik ediyor olabilmek ve hayatlarının birçok alanlarında onlara yol gösteren bir abi olmak, beni çok mutlu ediyor.
Şimdi biraz da gelecekten konuşalım. Geleceğe dönük ne gibi planlarınız var?
-İfade ettiğim şekilde bugün hayallerime bir adım daha yaklaşmış olsam dahi, önümüzde daha uzun ve virajlı yollar var. Bizi bekleyen, hazırlıklarını yaptığımız spor ve kadın temalı birçok çalışma var önümüzde. Talihsiz bir döneme denk gelip pandeminin azizliğine uğramış olsa dahi projelerimiz, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kısa bir zaman içerisinde farklı çalışmalarımız ile ekranlarda görüşmek üzere diyelim.
Ben de çalışmalarınızı takdirle izliyorum ve bu nedenle sizi yürekten kutluyorum. Peki, sosyal medyayla aranız nasıl?
-Dijitalleşen dünyada sosyal medyanın önemi gün geçtikçe artıyor. Yazılı, işitsel ve görsel klasik medya organlarının da önüne geçti diyebiliriz. Bizi takip eden, destekleyen hedef kitlemiz ile en önemli iletişim ağımız ve oldukça iddialı olduğumuz, yatırım yaptığımız önemli bir araçtır sosyal medya. Bu alandaki çalışmalarımızı da önümüzdeki dönemlerde daha da yoğunlaştırmayı hedefliyoruz.
Görkem Bey bir gününüz nasıl geçiyor?
-Tek kelime ile ifade etmek gerekirse: Yoğun! Nitekim yakın çevremdeki insanların sürekli şikâyet ettikleri bir husus bu... Kısa zamanda büyük işler yaptık, pandemi nedeniyle ara vermek durumunda kaldık ve tekrar daha da kısa zaman içerisinde daha da büyük işlere giriştik. Toplantılar, provalar, çekimler falan derken özellikle hafta içi kendime ve arkadaşlarıma çok vakit ayıramıyorum ne yazık ki... Öte yandan da kesinlikle şikayetçi değilim. Yaptığım işler ve yoğun tempom hayatıma daha çok olumlu yönde etki ediyor.
İş hayatı dışında Görkem Uludüz nasıl biridir?
-Gezmeyi ve sürekli yeni yerler görüp, değişik kültürlerle tanışmayı seven bir insanım. Okuduğum kitapların neredeyse tamamının siyaset ve tarih içerikli olmasına rağmen, romanlara dalmışçasına hayal kurabilmeyi unutmayan bir yönüm de vardır. Dost canlısı olmam kimi zaman en çok özeleştirdiğim yanlarımdandır. Birlikte getirdiği tüm stres ve yorgunluğa rağmen, hareketli bir yaşamı tercih edip, aynı zamanda ailesine sık vakit ayırıp, burada huzur arayanlardanım diyebilirim. Çocukluğumdan bu yana en büyük tutkum ise kesinlikle futboldur.
Görkem Bey gençlere başarılı olmaları için ne yapmalarını önerirsiniz?
-Kesinlikle korkmayın, çekinmeyin, çabalayın ve hayallerinizi yaşayın. Denediniz olmadı mı, tekrar tekrar deneyin. Planlı programlı hareket edin ve bu süreçte de gelen eleştirileri dinlemeyin. Herkes kendince bir yorum katacaktır işlerinize, aldırış etmeyin. Ülkenize, ailenize, topluma ve her şeyden önce kendinize faydalı işlerle uğraşın derim. Başarı kolay değildir ama tesadüf hiç değildir. Emek verin ve bu ülkenin kıymetini bilin!
Değerli dost Görkem Uludüz bu harika söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Başarılarınızın örnek olmasını diliyorum. Yolunuz açık ve aydınlık olsun.