Değerli okurlarım bugün sizinle, Hürriyet Gazetesinin çok okunan başarılı köşe yazarı Sayın Fulya Soybaş Işık ile yaptığım söyleşiyi paylaşacağım.
Fulya Hanım, sadece başarılarıyla değil, dürüstlüğü, içtenliği, güvenilirliği ve mütevazi kişiliğiyle de her zaman saygı duyduğum çok değerli bir gazetecidir.
***
Fulya Hanım öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
-11 Temmuz 1977 İzmir doğumluyum. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Mezunuyum.
Bu işe alaylı olarak başladıktan sonra Londra’da Metropolitan Üniversitesinde 2008 yılında Gazetecilik okudum. Halen Hürriyet Gazetesinde Türkiye bunu konuşuyor köşesini hazırlamaktayım.
Siz mesleğinizde çok başarılısınız, bugünlere gelmek için nelere dikkat ettiniz?
-Teşekkür ederim. Çok sağ olun. Özveri ve emekle çok çalıştığımı söyleyebilirim. Yirmili yaşlardan bu yana bu sektörün içindeyim.
Hiçbir zaman ‘Tamam oldum ben’ demedim. Hala da çalışmaya devam ediyorum, öğreniyorum. Bence en önemli kriter bu.
Bazı genç arkadaşlar çabuk pes ediyor. Ya da gerçekleşmeyecek hayaller, maaşlar peşinde koşup bilinir olmak istiyorlar.
Hayatınızda sizin için çok önemli üç şey nedir diye sorsam ne cevap verirsiniz?
-En başta ailem... İşim, kariyerim ve dostlarım.
-Biraz da gelecekten konuşalım, geleceğe dönük ne gibi planlarınız var?
-Yapabildiğim sürece bu işi yapmayı arzu ederim, en iyi şekliyle. Daha çok röportaj yapmak, daha çok gündem yaratmak… emeklilikte ise memlekete dönme hayalim var, İzmir’e. Belki o zaman bir kitap bile yazarım.
Fulya Hanım, sizi en çok ne mutlu eder? En çok keyif aldığınız şeyler nelerdir? Sizin için mutluluk tanımı nedir?
-Benim için mutluluk sevdiklerinizin, dostlarınızın yanınızda olmasıdır. Geniş bir aile, kurulan büyük masalar, o masa etrafında iyi bir sohbet, dürüstlük. Bunların yanında oğlumun başarılı ve mutlu olduğunu görmek beni mutlu eder. En keyif aldığım şeyler yeni yerler keşfetmek, tarih bilgimi artırmak ve elbette kitaplarım.
Bütün başarılarınıza rağmen, mütevaziliğinizi koruyorsunuz. Bunu başarmak çok zor mudur?
-Estağfurullah. Başarı denilen şey kimsenin gözünü kör etmemeli. Koltuk zehirlenmesi derdi buna benim hocam. Bunun olmasına izin verirseniz kendinizden kaybedersiniz. Objektifliğiniz bozulur.
Hakkaniyete inanan biriyim. Bunu kaybetmek istemem. Ben bunu başarılması zor olarak görmüyorum. İsteme meselesi.
Maalesef toplumuzda bazen nezaketsizlik bir statü göstergesi olarak algılanıyor. Teşekkür etmeyi, özür dilemeyi unuttuk. Bunlar erdemdir. İçselleştirirseniz başarırsınız.
Mesleğinde başarmak isteyenler, “Başarının sırrı nedir?” diye size sorsalar, ne cevap verirsiniz?
-Çok çalışmak. Doğrudan ayrılmamak. Sürekli olarak kendini geliştirmek, yetiştirmek. Eğitimleri tamamlamak. bir hatta iki dil öğrenmek. Okumak, çok gezmek. Başka fikirlere önem verip can kulağı ile dinlemek.
Peki bilgisayarla, internetle, sosyal medyayla aranız nasıl?
-Yani herkes kadar. Daha çok yaptığım röportajlara erişimi daha kolay kılmak adına sıklıkla kullanıyorum.
Ailemi ya da bana özel bilgileri paylaşmayı pek sevmiyorum ama daha çok gezdiğim yerleri, enteresan olayları paylaşmayı seviyorum.
Evde yemek yapar mısınız?
-Pek yetişemiyorum. Uzun saatler çalışıyorum maalesef. Annem bu konuda en büyük destekçim.
Hafta sonları ya da uygunluk durumunda ama mutfağa girmeyi severim.
En çokhangi yemekleri yaparsınız peki?
-Kremalı, mantarlı, pestolu tavuk. Deniz mahsullü makarna.
Bir de imam bayıldı çok severim, iyi de yaparım.
Hobileriniz var mı? Hafta sonlarını nasıl geçirirsiniz?
-Lisanslı Voleybol oynadım 11 yıl. Fırsat buldukça oynarım. Spor ya da muhakkak yürüyüş yaparım.
Çocukla zaten aksi mümkün değil. İlla parkta soluğu alıyoruz. Sinemaya gideriz beraber. Son sahnelenen tiyatro oyunlarını kaçırmamaya özen gösteririm.
Fulya Hanım, medyaya ilgi duyan gençlere başarılı olmaları için ne yapmalarını önerirsiniz?
-Okusunlar. Bol bol kitap okusunlar. Yakın Türkiye tarihini öğrensinler. Belirli bir konuda fikir beyan edecek uzmanlıkta araştırmalar yapsınlar.
Avrupa tarihi, en önemlisi Orta Doğu meselesi, dünyada neler oluyor yakinen takip etsinler.
Kitap okuyamıyorlarsa internetten belgeselleri, röportajları izlesinler. Mutlaka eğitimlerini tamamlasınlar.
Dil öğrenmek en önemlisi. Başka kültürleri böylelikle daha rahat anlayabilir, Türkiye’ye uzaktan farklı bir gözle bakabilirler. Vazgeçmesinler. Çalışsınlar. Zora gelince kaçmasınlar. Bir hedef koyup o hedef için uğraşsınlar.
Fulya Hanım, söyleşi önerimi kabul ettiğiniz ve sizin gibi başarılı bir gazetecinin başarı öyküsünü okurlarımla paylaşma olanağı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum, size minnettarım. Başarılarınızın artarak sürmesini diliyorum.
***
Sayın Fulya Soybaş Işık'la yaptığım bu söyleşiden ben de çok keyif aldım. Başarmak isteyenler için de çok yararlı bir başarı öyküsü olduğuna inanıyorum. Hiçbir başarı rastlantı değildir.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle...