Figen Civan Başarı Öyküsü
Sevgili okurlarım başarıları alkışlamaya devam ediyoruz.
Burada başarı öykülerini paylaştığım değerli dostların ortak özellikleri başarılarının yanında aynı zamanda mütevazi ve samimi olmalarıdır.
Bugün sizinle, Sayın Figen Civan'ın başarı öyküsünü paylaşacağım.
Başarılı olmak için neler yaptınız? Nasıl çalıştınız?
-Başarı kendi kendine gelmez. Bir işte en iyisi olmak istiyorsanız önce yaptığınız işe saygı duymak zorundasınız. İster çay taşıyın ister taş taşıyın, isterseniz CEO olun fark etmez.
Basamakları kendiniz inşa ederek çıkmalısınız. Böylece yukarı tırmandığınızda geride ne bıraktığınızı da çok iyi biliyor olacaksınız.
Böylece, bir gün olur da geride kalırsanız, malzemeyi bildiğiniz için aynı yere ulaşmanız zor olmayacaktır. Ben hep öyle yaptım.
Her zaman haddimi bilerek hareket ettim. Ne olduğumun da ne olmadığımın da çok iyi farkındayım. Bana çok kısa sürede kadınlarda en iyisi olduğumu söylediler. Bu alanda birçok ödüller verdiler. Ancak benim bunu kabul etmem ve kendime söylemem yıllarımı aldı.
Şu andaki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
-Buz pateni yıldızı olmak isterdim. Gerçi bu konuda hiç kabiliyetim yok ama keşke olsaydı.
Belki de avukat olabilirdim. Konuşma, ikna etme ve araştırma konusunda her kadın gibi kabiliyetliyim var :)
Hayatta sizin için çok önemli üç şey nedir diye sorsam ne cevap verirsiniz
-Allah korkusu, merhamet, dürüstlük.
Figen Hanım, sizi en çok ne mutlu eder? Nelerle mutlu olursunuz? En çok keyif aldığınız şeyler nelerdir?
-İnsanlar ve tabi ki hayvanlar için bir şey yapabilmek beni çok mutlu ediyor. Bir canlıya faydam olsun bir mutluluğa vesile olayım o kadar çok seviniyorum ki...
Çalışmak benim için enerji depolama sebebim. Rekabeti severim; başarılı olayım iyi yerlere geleyim, tabi ki mutlu olurum.
Ama isterim ki sevdiğim insanlar da en iyi yerlerde olsun. Ben de onlarla gurur duyayım. Kıymet verdiklerimle asla rekabete girmem aksine yer veririm yol gösteririm.
Onun dışında dostlarımla ve sevdiklerimle vakit geçirmeyi, oğlumla sohbet etmeyi ve yemek yapmayı çok seviyorum. Benim için en büyük keyif ve mutluluk budur.
Sizin için aşk nedir? Aşka inanır mısınız?
-Benim için aşk özgürlüktür. "Nasıl yani?" diyeceksiniz. Aşk hep "acı çekmektir" diye tanımlanır.
Acı çektiğin için adı "Aşk"tır derler. Bence sahip olduğun en güzel şey aşktır. En güzel şey bir insanın özgürlüğü değil midir? İnsanlar özgürlüğüne kavuşmak için yüzyıllarca savaştı.
Ne kanlar döküldü ne canlar yandı. Günün sonunda ona sahip olmak için belki canın yanacak ama sahip olduğunda yaşayacağın mutluluk bence paha biçilemez. Oğluma ve işime de aşığım. Ama karşı cinse hiç aşık olmadım. Zaten olsaydım şu anda yanımda olurdu. Hayatımda bir kez olsun bunu yaşamayı çok isterim.
Şimdi biraz da gelecekten konuşalım. Geleceğe dönük ne gibi planlarınız var?
-Gelecekte tecrübelerimi bu işi yapmak isteyenlere aktarmayı çok isterim. Belki de daha ileriki süreçte bir medya akademisi kurarım.
Bir de kimsesiz çocuklar için özel bir şey yapmak istiyorum. Henüz projesi bitmediği için bahsedemiyorum.
Başarmak isteyenler size, “Başarının sırrı nedir?” diye sorsalar, ne cevap verirsiniz?
-Bence başarının tek sırrı ya da sırları diye bir şey yok. Çünkü her insanın başarıya ulaşma şekli farklıdır ve bunu kişi kendisi bulur.
Bildiğim tek şey var; ne yapmak istiyorsan sadece kendi malzemeni kullanarak kendin inşa edeceksin, bu şekilde hedefine mutlaka ulaşırsın.
Peki, sosyal medyayla aranız nasıl? Teknolojiyi nasıl görüyorsunuz?
-Sosyal medyayı çok sevdiğimi söyleyemem. Bu işi yapıyor olmasam kullanır mıydım? Bilmiyordum.
Teknoloji ile aram iyi değil. Ben mekanik olan hiçbir şeyi sevmiyorum. Göz teması ile iletişim kurmayı tercih ediyorum. Diğer şeklini zaten becerebildiğim söylenemez. Kendimi hep yanlış ifade ediyorum. Bazen istemeden insanları kırıyorum. Ben teknoloji dilini bilmiyorum. Pil ile çalışan bir aygıt üzerinden kime ne anlatabilirim ki... Halbuki o kişi karşımda olsa mutlaka işi tatlıya bağlarım :)
Bir gününüz nasıl geçiyor?
-Sabah kalktığımda ilk yaptığım iş çay demlemektir. Sonra mutlaka evi toplarım. Dağınık ortamda asla kalamam konsantre olamam :)
Her sabah mutlaka yakın dostlarıma ve oğluma "Günaydın" mesajı atarım. Son zamanlarda ilkokul arkadaşım Didem'den öğrendiğim bir şey var Uyandığımda "Güzel bir gün" diyerek güne başlamak... Çok iyi geliyor siz de deneyin :)
Öğlen saatlerine doğruda arkadaşlarımla yaptığımız kahve muhabbetimiz var. İçimizden birinin sıkıntısı varsa onu dinler, çözmeye çalışırız.
Bunlar benim günlük rutinim. Onun dışında günün geri kalanı iş planlamalarım ile geçiyor diyebilirim.
İş dışında uğraştığınız spor veya hobileriniz var mı?
-Haftanın 3 günü mutlaka spor yapıyorum. Pilates kick boks ve tenis en sevdiklerimden. Arada bir stres atmak için poligona gidiyorum.
Figen Hanım gençlere başarılı olmaları için ne yapmalarını önerirsiniz?
-Önce gerçekten ne istediklerini de ne istemediklerini de iyi belirlesinler. Yapacakları iş ne olursa olsun hem bizim ülkemizde hem de dünyada, bu işin nasıl yapıldığını takip etsinler. Taklit etmesinler fark yaratsınlar ve asla korkmasınlar. Sonucu ne olursa olsun "Keşke demesinler iyi ki..." desinler.
Figen Hanım bu samimi söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Yolunuz açık ve aydınlık olsun.
Cengiz Hortoğlu