Yıllardır yaptığım çalışmalarda boşanmaların, asıl çocukları vurduğunu hem de okyanustaki en çılgın dalgalar kadar sert vurduğunu ama hiçbir şey yapamadıklarını gördüm.
Bir kış günü adliyeden çıktığımda, adliyenin önünde bir annenin kızıyla konuşurken yaşadığı çaresizliği hiç unutamadım.
Küçük kızın üzerinde mavi bir kabanı, başında kırmızı beresi, ellerinde minik eldivenleri vardı. Belki de soğuktan çok umutsuzluktan tir tir titriyordu.
Beş yaşlarındaki küçük kız, hem ağlıyor hem de “Anneciğim babam gitmesin,” diye yalvarıyordu.
Annesinin hiç bir çabası onu teselli etmeye yetmiyordu.
Bu nedenle çocuğunuz varsa boşanma kararınızı bir daha gözden geçirin. Ancak artık evliliğinizin yürümeyeceğine kanaat getirirseniz, hiç olmazsa velayet konusunda eşinizle bir anlaşma yolu bulun.
Bırakın çocuğunuzu babasıyla veya annesiyle görüşmesini engellemeyi onları görüştürmek için büyük çaba gösterin. Çünkü velayet asıl çocukların hakkıdır.
Çocuklarınızı anne ve baba sevgisinden mahrum etmeyin.
Bunlara dikkat etmezseniz onlara en büyük zararı verirsiniz. Sonra, ana- baba sevgisinin yerini para, araba, kredi kartıyla dolduramazsınız.
Değerli okurlarım çocukların gözlerindeki hüznü, yalnızlığı ve “Anne artık babam gelmeyecek mi?” derken yüzlerindeki çaresizliği hep üzüntüyle hatırlarım. Çünkü çocuklar bir gün size “Neden?” diye sorarlarsa yanıt vermeniz çok kolay olmayacaktır.
***
Her şeyin istediğiniz gibi olması dileğimle…
Cengiz Hortoğlu
hortogludorduncubakis@gmail.com
http://twitter.com/cengizhortoglu