“36 yaşında bir kadınım. Eşimle aynı evde yaşayan iki yabancı gibiyiz. Artık evliliğimi sürdürmem olanaksız hale geldi. Öyle ki herhangi bir konuda konuşmamız bile mümkün değil.
Boşanmaya karar verdim. Nasıl bir yol izlemeliyim. Beni bilgilendirmenizi rica ediyorum.”
***
Boşanmak çok zor bir süreçtir. Çünkü duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu durum hata yapma olasılığını da arttırır.
Bu nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kararlar vermek gerekir.
***
İşte bu süreçte dikkat etmeniz gereken 9 madde:
1)Çok emin olmanıza rağmen yine de bir aile danışmanının görüşünü alın.
2)Mümkün olduğu kadar anlaşmalı olarak boşanmaya çalışın.
3)Anlaşmalı boşanma davası açarken düzenlenen protokolde şartların (Nafaka tazminat, velayet, görüş günleri gibi konularda) açık, anlaşılır ve net olmasına dikkat edin.
Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ile ilgili olarak da eşinizle bir anlaşmaya varırsanız anlaştığınız hususları boşanma protokolünde açık seçik yazın.
4)Çocukların kimin yanında kalacağına eşinizle birlikte karar vermeye çalışın.
Çocukların kimde kalacağını düşünürken, “Benim yanımda kalsın” ısrarı yerine, “Çocukların kimin yanında kalması daha doğru olur?” sorusuna yanıt arayın.
5)Ne kadar maddi ve manevi tazminat talep edeceğinizi belirlerken sadece kendinizi değil eşinizi de düşününün, yıkıcı olmayın, yapıcı olun.
6)Nafaka miktarını da belirlerken giderlerinizin yanında eşinizin gelirini dikkate alın.
Nafaka ve tazminat belirlerken intikamcı olmayın.
7)Maddi ve manevi tazminat istiyorsanız bunu davayla birlikte talep edin. Zaman ve harç yönünden avantajınız olacaktır.
8)Boşanma davası sırasında vazgeçmeniz durumunda ilerde yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat talep edemeyeceğinizi bilin.
9)Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra (Protokolle veya dava sırasında vazgeçmediyseniz,) en geç bir yıl içinde yoksulluk ve maddi-manevi tazminat talebinde bulunabilirsiniz. Ancak bir yıldan sonra bu davaları açamazsınız.
***
Boşanırken yaşanan acı tatlı yılların anısına ve çocuklarınızın hatırına kızgınlıkları ve kırgınlıkları bir yana bırakarak eşinize karşı saygınızı koruyun. Bu kendinize ve çocuklarınıza vereceğiniz en büyük armağan olur. Çünkü kin, nefret ve kızgınlık öncelikle bu duyguları hissedenleri yakar.
***
Mutluluk ve sağlık dileklerimle…
Cengiz Hortoğlu