İbretle ve üzüntüyle görüyorum. Sosyal medyada zaman zaman kendinden olmayana, kendisi gibi düşünmeyene hatta kendisi gibi düşünüp de olaylara biraz farklı bakana öyle ağır bir dil kullanılıyor ki ne diyeceğimi bilemiyorum.
Bu durum sadece sosyal medyayla sınırlı da değil. Geçen hafta trafikte yol verme kavgası nedeniyle iki arabadan hışımla inen insanların birbirlerine saydıkları küfürler de korkunçtu.
Evliliklerde de benzer durumu yaşayanlar var. Bunu bana gelen maillerde görüyorum. Örneğin biraz önce bir mail geldi.
Bir kadın eşinin kendisine hakaretlerini yazmış. “Bu sözler nedeniyle dün gece sabaha kadar uyku uyuyamadım,” diyor.
Bir adam eşine, çocuklarının annesine hem de çocuklarının yanında ağza alınmayacak şekilde küfrediyor, sonra da hiçbir şey yokmuş gibi eşinin yüzüne bakıyor ve ondan sevgi bekliyor.
Değerli kardeşim bir düşünki etrafın tamamen senin gibi düşünüyor, sağında solunda sadece sana benzer insanlar var, hiçbir farklılık yok. Sence bu dünya nasıl bir dünya olurdu?
Bak kardeşim, ben ilişkiler üzerine yazıyorum, bana bile tahammülün yok, neden? Senden farklı düşünüyorum diye…
Bir sanatçıya hatta bir şarkıya bile tahammül edemiyorsun, altına en ağır yorumları yazıyorsun.
Bak arkadaşım, sen bu kadar öfkeli, kin ve nefret dolusun ya, bu öncelikle sana zarar veriyor.
Çünkü başkalarına kızgınlık öfke ve kin duyanlar öncelikle bu öfke, kızgınlık ve kinin zararını mutsuzluk ve huzursuzluk olarak kendileri yaşarlar.
İyilik, sabır, hoşgörü, karşındaki insanın olduğu gibi olmasına saygı gösterme, düşüncelerine saygı duyma gibi kavramlar varken, bu şiddet dili niye? Dahası hiç tanımadığın insanlara bile bu hakaret ve tehdit etmenin sana ne yararı oluyor?
Mutluluk ve sağlık dileklerimle…
Cengiz Hortoğlu