Değerli okurlarım, sizin de dikkatinizi çekmiştir; son yıllarda en büyük sorunlarımızdan biri nobranlığın, yani nezaketsizliğin, kabalığın, sert ve kırıcı davranışların artmasıdır.
Durum vahimdir. Sosyal medyada bazı paylaşımların altında öyle yorumlar görüyorum ki; için yanıyor.
Bir insan hiç tanımadığı birine, sadece yazdıklarını beğenmedi diye nasıl bu kadar acımasız olabiliyor, gerçekten anlayamıyorum.
Kaba davrandığı o kişinin ve onun çevresinin ne kadar olumsuz etkileneceği, bu insanların hiç mi umurlarında olmaz?
Bu davranışlar çoğu zaman hakaret suçu oluşturuyor ve bu nedenle bunu yapanlar hapse girebilecekleri gibi tazminat da ödemek zorunda kalabiliyorlar. Bu yaptırımlar bile bunları durdurmuyorsa sorun büyük demektir.
Aynısı kendisine yapıldığında kıyameti kopartacağı kesindir. Ama o sadece kendi canı yanacağını sanıyor. İşte bunun adı empati yapmasını bilmemektir.
Bu insanlar, sevmeyi, sevilmeyi ve âşık olmayı öğrenselerdi bu kadar acımasız olamazlardı. Sevgisi olmayan insanların yüreklerinde nefret duygusu yuva yapabiliyor.
Sonuç; trafikte ellerinde sopalı insanlar, sokakta kadın, çocuk demeden saldıranlar, sosyal medyada uçuşan hakaretler ve aile içi şiddet...
Kanımca, müzik dinleyen, spor yapmayan, kitap okumayan ve kendi içinde kendisiyle kavgalı olan bir insan, sadece kendisi mutsuz olmuyor, aynı zamanda o mutsuzluğu nobranlığa ve hoyratlığa dönüştürerek başkalarını da mutsuz ediyor. Bence bu sorun çok ama çok önemli!
Belki de böyle birini gördüğümüzde ilk yapmamız gereken bir kitap armağan etmek olmalı...
***
Mutluluk ve sağlık dileklerimle…
Cengiz Hortoğlu