Sevgilim, bıraktığın gibi değil hiçbir şey... Hani gözlerimiz dolardı ya; Adile Naşit'in, Tarık Akan'ın Münir Özkul'un filmlerini izlerken... Edebiyattan, aşktan, müzikten konuşur, mum ışığında yemek yerdik ya... Vapurda güvertede sabah çayı içerdik gün doğmadan... Şiir günleri olurdu arkadaşlarla... Hani piknik yapardık çimlerde ekose örtü üzerinde termosta çay... Sahilde el ele dolaşırdık ya... Nezaket, incelik, centilmenlik... Tanımasak da birinin kalbini kırdığımızda uyuyamazdık ya geceleri... Hani sevgililerin ortak bir şarkısı olurdu ya duyduklarında göz göze geldikleri...
Kimsenin zamanı yok artık sevgilim, mesajlaşıyoruz gün boyu... Birçok insan "İşim düşünceye kadar bekle. İşim düşünce ararım." demese de anlıyorsun öyle düşündüğünü...