Alper Ateş Başarı Öyküsü
(Hiçbir başarı rastlantı değildir.)
Değerli okurlarım, başarıları alkışlamaya devam ediyoruz. Bu köşede başarı öykülerini paylaştığım değerli insanların ortak özellikleri başarılarının yanında aynı zamanda mütevazi ve samimi olmalarıdır.
Bugün sizinle arkadaşım olmasından gurur duyduğum gazeteci ve 360 Tv'de yayınlanan "Ben Bilirim" programının sunucusu değerli dost Alper Ateş'in başarı öyküsünü paylaşacağım.
Alper Bey öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Nerede doğdunuz, aileniz ve mezun olduğunuz okullar, yaptığınız işler ve şu andaki göreviniz... Yani başarı öykünüzü öğrenmek isterim.
-Cengiz Bey, böylesine güzel cümleleri uzun yıllardır tanıdığım, sevdiğim ve saygı duyduğum sizin gibi değerli bir insanın kurması benim için onurdur, çok teşekkür ederim. Samsun’da doğdum ve üniversiteye kadar Samsun’da yaşadım. Çarşamba Anadolu Lisesi mezunuyum. 2000 yılında Marmara Üniversitesi iletişim Fakültesi Radyo –Televizyon – Sinema Bölümünü kazanarak İstanbul’a geldim. Üniversiteye gelirken sektöre nasıl giriş yapılır, nasıl ilerlenir konusunda pek bilgim yoktu ama bu işi yapmak istiyordum. Üniversiteye başladığımda üst sınıflardaki arkadaşlardan ilk öğrendiğimiz, öğrencilik devam ederken bir an önce bir yerlerden işe başlamaktı. Ben de bütün televizyon kanallarını neredeyse her gün arayarak staj fırsatı vermelerini istiyordum. Hiçbir televizyon kanalı kabul etmedi. Israrla aramaya devam edince Flash Tv’den görüşmeye çağırdılar. O dönem rahmetli Savaş Ay orada hem haber bültenleri hem de A Takımı programını yapıyordu. Savaş Abi ile orada bir süre çalıştıktan sonra A Takımı programı ile Atv’ye transfer olduk. Sizinle de o yıllarda tanışmıştık. A Takımı yılları özel haberler yaptığımız çok başarılı ve faydalı bir süreçti. 3 yıl A Takımı, arkasından 1 yıl kadar radyoda haber spikerliği, devamında Show Tv ‘de 9 yıl muhabirlik, program sorumluluğu, editörlük yaptım. Bloomberg HT’de 750 bölüm “Süper Bulmaca” yarışmasını sundum. Ardından Show Tv’de program müdürlüğü yaptım. 2019’da ise "Ben Bilirim” e başladık ve 350 bölüme doğru ilerliyoruz.
Alper Bey, güzel sözleriniz için ben de size çok teşekkür ediyorum. Siz tüm başarılarınıza rağmen her zaman mütevaziliğinizi de korudunuz. Bence başarıyı değerli ve anlamlı kılan da budur. Şu anda sunduğunuz, bizim de ailece izlediğimiz 'Ben Bilirim' programı nasıl başladı?
-Ailece vakit ayırıp izlediğiniz için çok teşekkür ederim. Sizin de vurguladığınız “ailece” kavramı Ben Bilirim’de yola çıkışımızın temelini oluşturuyordu. Aslında bir seyirci olarak ekranda gördüğümüzde izleyebileceğimizi hayal ettiğimiz bir programdı. Programın formatı oluşurken her bölümde çok sayıda soru, farklı kategoriler, hızlı ilerleyen ve insanları sıkmadan sonuca ulaşan bir yarışma programı düşünmüştük. 360 TV projeyi benimsedi ve arkasında durdu. Biz de elimizden gelenin en iyisini yapmak için çalıştık. Yayınlanmaya başladıktan sonra gördük ki bizim gibi düşünen, aynı hassasiyete sahip çok sayıda seyirciyle buluştuk. Bundan çok mutluyuz.
Siz mesleğinizde çok başarılısınız, bugünlere gelmek için nelere dikkat ettiniz?
-Teşekkür ederim Cengiz Bey, sevdiğim ve kendimi içinde gördüğümde mutlu olduğum işler yapmaya hep özen gösterdim. Sadece ekonomik nedenlerle içinde bulunduğunuz işlerin enerjisi ile severek yaptığınız işler çok farklı oluyor. Bir de işini seven ve başarılı insanlarla uzun süre çalışmak kısmet oldu. Örneğin şu an “Ben Bilirim” ekibine baktığımızda Yapımcımız Onur İliman yaklaşık 20 yıllık arkadaşım aynı zamanda çok başarılı bir yapımcıdır. Bütün sistemi emanet ettiğimiz Uğur Keskin yaklaşık 2 yıldır yarışmanın bu tempoda gitmesinin en büyük mimarıdır. Yönetmenlerimiz İlbey Şengül ve Çağla Şengül idealist ve pırıl pırıl insanlar, yarışmacı koordinasyonunda Ceylan Tuzcu, Gözde Arıkan sevgilerini işlerine yansıtan insanlar, Soru ekibinden Gülşah Aka yıllardır beraber çalıştığımız değerli bir arkadaşımız. Bu isimleri tek tek belirtme sebebim her biri alanında önemli kişiler ve hedefleri olan, idealist insanlar... Böyle insanlar bir arada olunca kişisel başarının ötesinde ekip başarısı yaptığınız işi de başka bir yere taşıyor.
Hayatınızda sizin için çok önemli üç şey nedir diye sorsam ne cevap verirsiniz?
-Ailem, işim ve yıllar geçse de her koşulda yanımda olan dostlarım
Biraz da gelecekten konuşalım, geleceğe dönük ne gibi planlarınız var?
-Öncelikle şu an güzel devam eden bir program yapıyoruz. Ben Bilirim’in uzun ömürlü olmasını ve bir ekran klasiği haline gelmesini çok isterim. Ayrıca sektörde 20. yılıma giriyorum ve işin mutfağında bu kadar zaman içinde onlarca televizyon programı hazırladık. Yine bu çerçevede artık tıpkı Ben Bilirim’de olduğu gibi hamurunu kendimiz yoğurarak, başarılı arkadaşlarımızla birlikte ilerlemek isterim.
Alper Bey, sizi en çok ne mutlu eder? En çok keyif aldığınız şeyler nelerdir? Sizin için mutluluk tanımı nedir?
-İş dışında ailemle ve dostlarımla vakit geçirmek şu anki rutinde benim için en büyük mutluluk. Mutluluk tanımı ile ilgili sorunuza şöyle cevap verebilirim. Hayatın geneline yayamayacağınız, ulaşamayacağınızeşikler belirlemeden, kendinizle ve sizin için değerli olan insanlarla paylaştıklarınızdır bence mutluluk... Hayatta beklentileri aşağı çektikçe insanın daha çok mutlu olacağına inananlardanım. Yanlış hatırlamıyorsam Uruguay’da bir dönem devlet başkanı olan Jose Mujica idi. Hayatta edindiğimiz şeyler için verdiğimiz emeğin ve vaktin ne kadar önemli olduğunu anlatan bir konuşması vardı. Hırslarımızın esiri olup ve hayatın nasıl geçtiğini anlamadan yaşamak yerine daha ufak çaplı beklentilerin hayatı daha yaşanır hale getirmenin mutlu edeceğine inananlardanım.
Mutluluk kavramıyla ilgili değerlendirmenize yürekten katılıyorum. Peki Bütün başarılarınıza rağmen, mütevazılığınızı koruyorsunuz. Bunu başarmak çok zor mudur?
-Estağfurullah, teşekkür ederim Cengiz Bey. Bu konuda söyleyebileceğim tek şey özel bir çaba sarfetmiyorum. Şöyle mi olsam böyle mi davransam diye... Örneğin yarışmada sürekli farklı insanlarla bir araya geliyoruz. Ve o insanların o kadar saygıyla, sevgiyle yaklaşımı karşısında hep içimden geldiği gibi davranıyorum.
Mesleğinde başarmak isteyenler, “Başarının sırrı nedir?” diye size sorsalar, ne cevap verirsiniz?
-Farklı farklı sektörlerde başarılı arkadaşlarım da var. Gördüğüm, herkesin ortak noktası sevdiği işi yapması, işlerini hayatlarında sadece para kazanılan bir araç olarak görmemeleri ve o iş esnasında samimiyetlerini yitirmemeleri...
Evet, çok doğru, başarının sırrı herhalde sevdiğin işi çok çalışarak yapmaktan geçiyor. Peki Alper Bey, bilgisayarla, internetle, sosyal medyayla aranız nasıl?
-Artık bilgisayar işimizde ve hayatımızın geri kalanında bir şekilde merkeze oturdu. İş dışında sosyal medya üzerinden haberleri takip etmek, neler olduğuna hakim olmak dışında pek aktif kullanmıyorum.
Evde eşinize yardım eder misiniz? Örneğin, mutfağa girer misiniz? Yemek Yapar mısınız?
-Özellikle üniversite döneminde mutfakta kendimi mecburiyetten epey geliştirdiğimi düşünüyorum. Severim yemek yapmayı bazı yemeklerde de iddialıyımdır. Bazen yoğun bir iş sürecinin ardından mutfağa girmek de iyi geliyor. Eşim de mutludur diye düşünüyorum ara ara mutfakta olmamdan...
Sevgili kızınız Zeynep'e yeterince zaman ayırabiliyor musun? Zeynep'le aranız nasıl?
-Bazı haftalar aşırı yoğun geçiyor ve Zeynep’le az vakit geçiriyoruz. O hafta geride kaldıktan sonra pişmanlık yaşıyorum. Ama sonraki hafta telafi ediyorum. Örneğin bu hafta telafi haftamızdı. Zeynep’in hayvanlarla kaynaşabilmesi için dün çok güzel bir gün geçirdik. Gözlerindeki mutluluğu hayatta başka bir duyguyla kıyaslayamam.
Alper Bey medyaya ilgi duyan gençlere başarılı olmaları için ne önerirsiniz?
-Benim genç arkadaşlarımıza naçizane söyleyebileceğim tek şey gerçekten medya sektöründe olmayı çok istiyorlarsa azimle, peşini bırakmadan çok çalışmaları gerektiğini bilerek ve ısrarla şanslarını denemeleri... Her geçen yıl daha da zorlaşsa da sektörde azmini kaybetmeyenin mutlaka karşılığını gördüğüne inanıyorum. Bu arada köşenizde yer ayırdığınıziçin ve bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim Cengiz Bey...
Alper Bey ben de bu harika söyleşi için size çok teşekkür ediyorum. Yolunuz açık ve aydınlık olsun.
Cengiz Hortoğlu