Cengiz Hortoğlu

Cengiz Hortoğlu

hortogludorduncubakis@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“27 Yaşında bir kadınım, 3 yıldan bu yana evliyim. Birbirimizi severek evlendik. Ancak son zamanlarda benden uzaklaşması nedeniyle eşimden şüphelenmeye başladım. Çünkü yatak odalarımızı da ayırmıştı.

Yaptığım araştırmalarda hem de benim de tanıdığım bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrendim. Ancak beni aldattığını bildiğimi o bilmiyor.

Benim gibi, genç ve güzel bir kadını neden aldatır diye, ona çok kızıyorum.

Affetmeyip boşanırsam çok acı çekerim diye korkuyorum.

Bazen acaba hiç görmezden mi gelsem diyorum. Çelişkiler içindeyim.

Sizce affetmeli miyim? Yoksa dava açıp haklarımı aramalı mıyım? Ayrıca dava açmaya karar verirsem haklarım neler?”


***

Değerli okurum, bu vereceğiniz karar tüm yaşamınızı değiştirecektir. Bu nedenle bu kararı siz vermelisiniz. Ne karar verirseniz verin, ancak kararsız kalmayın.

Kararsızlık kadar insan enerjisini yok eden çok az şey vardır.

Bir gün bir odada yalnız başınıza kalarak tüm bunları düşünün. Eşinizi affedecek kadar çok seviyorsanız affedin. Ama affetmek size acı verecekse affetmeyin ve boşanın.

Tek bir doğru karar yoktur. Kararların doğruluğu kişiden kişiye değişir. Hiç kimse sizi verdiğiniz karardan dolayı suçlayamaz. Çünkü bu hayat sizin hayatınızdır. Önemli olan iç huzurunuzdur.

Tek yapmanız gereken verdiğiniz karar ne olursa olsun, pişmanlık duymadan yarına odaklanmanız ve artık bu olayı bir daha hatırlamamak üzere unutmanızdır.

Eşinizi affederseniz artık bu nedenle dava açmanız mümkün değildir.

Ancak bu durumu görmezden gelmenizi doğru bulmuyorum. Vereceğiniz karar ne olursa olsun eşinizle konuşmanızın daha doğru olacağı kanısındayım.

Dava açmayı düşünüyorsanız işte haklarınız:

*Bu davada, nafaka ile birlikte maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirsiniz.

*Ancak, davanızı zinadan açacaksanız, olay tarihinden itibaren 5 yıl olayı öğrenme tarihten itibaren 6 ay içinde açmak zorundasınız. Yoksa dava açma hakkınız düşer.

*Edinilmiş malların tasfiyesi ile ilgili olarak da sizi çok yakından ilgilendiren Medeni Kanun’un 236.maddesini sizinle paylaşmak istiyorum.

MADDE 236.-Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir.

Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.

***

Mutluluk ve sağlık dileklerimle…

Cengiz Hortoğlu

hortogludorduncubakis@gmail.com

http://twitter.com/cengizhortoglu