Aldatıldığımı zannettim, üzgünüm ve utanç içindeyim
“Eşimle severek evlendik. 3 yıldan bu yana evliyiz. Bundan 2 hafta kadar önce eve geldiğimde birisiyle telefonla görüşüyordu. Beni görür görmez telefonu kapattı.
Ertesi gün camdan dışarı baktığımda, bahçede yine gizli gizli telefonla konuştuğunu gördüm. Ben de aceleyle bahçeye çıktım. Konuştuğu kişiye, ‘Ben sizi ararım deyip,’ telefonu kapatınca şüphelerim iyice arttı.
İçimdeki kuşku nedeniyle gece yarısı kalkıp, cep telefonunu kontrol etmek istedim. Ben onun telefonunu karıştırırken birden arkamdan sesini duydum. ‘ne yapıyorsun?’ diye sordu.
Ben de daha soruyor musun? Kimlerle gizli gizli görüştüğünü kontrol ediyorum,’ dedim.
O an kıyamet koptu. ‘Sen benim kaç yıllık kocamsın, beni tanımıyor musun? Bana güvenmiyor musun?’ diye bağırmaya başladı.
Ben de ona ‘Gizli gizli kiminle görüşüyorsun. Beni görünce neden telefonu kapatıyorsun? Beni aldatıyor musun?’ diye bağırıp bir de tokat attım.
Bu tartışmanın üzerine sabaha karşı çantasını hazırlayıp ağlayarak evden çıktı. Ben aldatıldığıma iyice inandığım için ‘gitme’ bile demedim.
Ertesi gün işe de gitmedim. Beni aldattığına düşündüğümden dolayı avukatımı arayıp, ‘Eşime, boşanma davası açacağımı,’ söyledim.
Akşama doğru arkadaşlarımızı bahçe kapısında görünce şaşırdım. Biraz sonra da büyük bir pasta geldi.
Eşimin yakın arkadaşlarından birisi ‘Bugün senin doğum günün olduğunu bilmiyor musun? Eşin sürpriz yapmak için bir haftadır hazırlık yapıyor. Birazdan bir de sanatçı gelecek,’ dedi.
Sonra da kuryeyle benim adıma bir hediye paketi geldi. O benim için doğum günü sürprizi hazırlarken ben ondan kuşkulanmıştım.
Neye uğradığımı şaşırdım. Hemen telefona sarılıp eşimi aradım. Ondan özür dilemek istiyordum. Ama açmadı.
Sonra annesinin telefonunu çevirdim. O da bana çok kırgındı ‘Eşimin odaya kapandığını, dışarı çıkmadığını ve sürekli ağladığını,’ söyledi.
Arkadaşlarıma ne diyeceğimi şaşırdım. Çok zorlandım. Herkes gittikten sonra benim için aldığı hediyeyi açtım.
Kutunun içinde çok güzel bir saat vardı. Üzerindeki notta ‘Biricik aşkım, iyi ki varsın, seninle evlendiğim için çok şanslıyım, seni her zaman seveceğim,’ yazıyordu.
Uzun zamandır ilk kez ağladım. Çok üzgünüm ve utanç içindeyim. Çok sevdiğim eşimi çok kırdım. 12 günden bu yana onunla iletişim bile kuramadım. Bana bir yol gösterin.”
***
Değerli okurum, gerçekten mutlu giden bir evliliği, yaptığınız hatayla ne hale getirmişsiniz? Güven bir evliliğin temelidir. Şüphe ve kuşkuların olduğu yerde sevgi de aşk da yaşamaz.
Eşinizin, kırdığınız kalbini onarmak, yeniden güven ve sevgisini kazanmak çok kolay olmayacaktır. Öncelikle sabır ve zamana ihtiyacınız var.
Benim size önerim, eşinize el yazınızla, büyük aşkınızı anlatan bir mektup yazın. Bu mektubu bir demet çiçekle gönderin.
Ona, çok büyük güven duyduğunuzu, içindeki şüphenizin nedeninin, büyük aşkınızdan kaynaklanan kıskançlığınızdan olduğunu anlatın. Ona karşı davranışınızın çok büyük bir hata olduğunu kabul edin.
Sonra da ruhunda açtığınız yaraların kapanması için zaman tanıyın. Zorlamayın, rahatsız etmeyin. Çünkü artık karar onun. Onun vereceği karar ne olursa olsun, saygı duyun.
***
Değerli okurlarım, içtenlikle yazdığınız maillerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum.
Sağlıklı ve mutlu kalın.
Cengiz Hortoğlu