26 yaşında bir kadınım. Eşimle birbirimizi severek evlendik. Beş yaşında bir oğlumuz var.
Bundan üç ay kadar önce iznimi kullanmak istedim. Eşime ‘Birlikte tatil yapalım;’ dedim ama o işlerini bahane ederek gelmek istemedi. Ben de oğlumu alarak kardeşimin yazlığına tatile gittim.
Daha tatilim bitmeden patronum aradı ve acil bir iş için dönmemi istedi.
Ben de oğlumu kardeşime bıraktım ve bir gün için döndüm. Önce eve uğramam gerekiyordu. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim.
Evde eşimle birlikte bir kadın vardı. Apar topar hazırlanıp evden ayrıldılar. Ben onların o halini sadece izledim. Çok üzgünüm.
Ağlayarak evden ayrıldım. İşyerimdekilere durumu belli etmeden işlerimi bitirip yeniden kardeşimin evine döndüm.
Şu anda annemlerde kalıyorum.
Eşim sürekli arayıp defalarca özür diledi.
Eşimi affedip etmemekte kararsızım, affedersem doğru mu yapmış olurum? Oğlum çok küçük… Bana ne yapacağım konusunda fikir vermenizi rica ediyorum.
***
Değerli okurum, bu yaşadıklarınızın sizi çok üzdüğünü anlıyorum. Ancak, size ne karar vereceğinizi ben söyleyemem.
Bu vereceğiniz karar tüm yaşamınızı değiştirecektir. Kaldı ki bir de beş yaşında bir oğlunuz var. Bu nedenle bu kararı iyice düşünüp siz vermelisiniz. Ancak ne karar verirseniz verin, kararsız kalmayın.
Bir gün bir odada yalnız başınıza kalarak tüm bunları düşünün. Eşinizi affedecek kadar çok seviyorsanız affedin. Ama affetmek size acı verecekse affetmeyin ve boşanın. Başkalarının etkisi altında kalmayın.
Tek doğru yoktur. Kararların doğruluğu kişiden kişiye değişir. Hiç kimse sizi verdiğiniz karardan dolayı eleştiremez.
Çünkü bu hayat sadece sizin hayatınızdır. Önemli olan iç huzurunuzdur.
Tek yapmanız gereken verdiğiniz karar ne olursa olsun, pişmanlık duymadan artık bu olayı bir daha hatırlamamak, geçmişi unutmak ve yarınlara bakmaktır.
Boşanmaya karar verirseniz, yasalar sizden yana… Davanızda maddi ve tazminat ve nafaka talep etme hakkınız vardır.
Sizi çok yakından ilgilendiren Medeni Kanunun 236.maddesini sizinle paylaşmak istiyorum.
MADDE 236.-Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir.
Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
***
Her şeyin hayalleriniz gibi olması dileğimle…
Cengiz Hortoğlu
***
http://twitter.com/cengizhortoglu