Beklenen oldu; ABD Venezuela’nın petrol rezervlerine dayalı dijital para birimini, Venezuela’ya uygulanan yaptırımlar kapsamına alarak, yasakladı. Trump’ın çıkardığı yasaklama kararnamesinde Venezuela Devlet Başkanı Maduro, dijital para çıkararak ABD yaptırımlarını delmekle suçlanıyor. Demek ki dijital para sistemleri, özü gereği, ABD yaptırımlarını delmek gibi nesnel bir özelliği de sahip. Zaten öyle de olması gerekiyor. Çünkü ABD’nin “yaptırımlar” dediği şey, özellikle enerji gibi temel emtialarda küresel ticaretin ABD parası dolarla olması ve buradaki dolar çevriminin kendi denetimlerinde olması.
Dünya petrol ticaretinde ABD iki şeyden korkar: Birincisi, petrol üretiminin, Rusya dışında, ABD’li dev enerji tekellerinin doğrudan ya da dolaylı denetimi dışında olması; ikincisi ise petrol ticaretinin dolar dışında bir parayla yapılması.
Venezuela, petrol rezervlerine bağladığı dijital parası Petro’yu, tam bir ay önce, şu günlerde sona eren bir ön satış süreciyle piyasaya çıkarmıştı. Devlet Başkanı Maduro, Petro’nun çok kısa bir sürede 1 milyar dolarlık fon topladığını söylemişti. İlk aşamada 100 milyon Petro’nun sistemde tanımlanacağını açıklayan Maduro, bunun 38.4 milyonluk bölümünü birim başına 60 dolardan piyasaya sunmuştu.
Esasında temel bir ekonomik emtia rezervine dayandığı için Petro’ya “kripto” para diyemeyiz.
Petro, tam anlamıyla, yeni nesil bir dijital para birimidir.
Bu anlamda ABD’nin Petro’yu yasaklamasının, siyasi etkiler dışında, ekonomik olarak pek anlamı yoktur. Esasında Petro gibi dijital para sistemleri, şu an dolardan daha fazla paradır ve gerçektir.
Arjantin G-20: Yeter demeli!
Buna bağlı bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum; bu hafta başı Arjantin’de yapılan G-20 ülke ekonomi bakanları toplantısında dijital paralar küresel ekonomi için tehdit ilan edildi ve sakıncalı bulundu. Bu kararda G-20’nin ruhunu bile gömen, korumacılığı artık her türlü ticari hukuku hatta ahlaki zorlayarak gündeme getiren ABD’nin “Dolar karşısında yeni alternatif bir para sistemi gelişiyor, bunu hep birlikte önleyelim” telaşının payı büyük ama burada Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, ben tam aksini söylemesi gerektiğini düşünüyorum. Bütün G-20 platformlarında, başta Türkiye olmak üzere, tüm gelişmekte olan ülkeler ABD’nin korumacılık hezeyanlarına karşı çıkmalı ve Venezuela gibi üçüncü ülkelere yapmakta olduğu ekonomik yaptırımlara son verme çağrısında bulunmalılar.
Yeni para sistemleri...
ABD’nin büyük bir telaşla yasakladığı dijital para birimi Petro’ya yakından baktığımızda bunun ne denli sahici bir genel eşdeğer olmak üzere tasarlandığını görürüz. Petro, bugün ortaya çıkan dijital para sistemleri içinde (kripto para -Bitcoin ve türevleri- merkezi dijital para, emtia bazlı dijital para) emtia bazlı para birimi olarak, Türkiye’nin de üzerinde durması ve çalışması gereken bir alternatiftir. Çünkü faiz ve benzeri rantlar verilerek, sisteme çekilmeye çalışılan altın stoklarının aktif olarak para yerine kullanılmasını mümkün kılacak bir sistemin kurulması, bu sistemin, hukuki düzenlemelerle merkez bankasının kontrolünde ödeme sistemlerine ve karşılıklı kontratlara dâhil edilmesi, üzerinde acil ve ciddiyetle çalışmamız gereken bir konudur. Bunun dışında doların küresel kriz oluşturucu baskısından kurtulmak gereği de ortadadır. Dolar dışındaki dış ticareti ve ödeme sistemlerini ne kadar hızlı çoğaltırsak, finansal kriz baskısından o denli hızlı çıkarız. Çünkü bugün başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkeler kendi krizlerini, bu karşılığı olmayan para birimleriyle gelişmekte olan ülkelere ihraç ediyorlar. Artık bugün ne yapacağını bilmeyen ve kendi krizini durmadan üreten Fed’i neden daha fazla sırtımızda taşıyalım?
Tam şimdi merkez bankalarının banka fiziki mevduatları dışında da merkez bankası dijital para sistemlerini geliştirmesi kaçınılmazdır. Bu büyük değişim banka sisteminin de tümüyle yenilenmesini sağlayacaktır.
Bugün ABD’nin doğrudan bir siyasi egemenlik aracına dönüşmüş olan ama tam anlamıyla tarihi bir kalpazanlık örneği olan dolara bağlı para sistemi can çekişiyor. İşte Fed’in nasıl saçmaladığını görüyorsunuz, bu çaresizliğin nedeni dolara para sistemlerinin bitmesidir aslında...
Petro gibi temel emtialara bağlı dijital para sistemlerinin, küresel şeffaf bir denetim sistemiyle bağlı oldukları temel emtialarla fiyat ve miktar ilişkileri düzenlenirse, örneğin diğer piyasa değişkenleri ve emtia fiyatlarıyla birlikte çalışacak algoritma sistemleri oluşturulursa, bu para sistemleri doların kalpazanlığa dayalı egemenliğine son verir.
ABD, bugün artık bitmiş bu para sistemine dayanarak bütün dünyayı tehdit ediyor, adeta racon kesiyor. İstediği mala gümrük duvarı koyuyor, istemediği finansal sistemi yasaklamaya çalışıyor. Esasında bu yaptırımların, yasaklamaların da bir kıymet-i harbiyesi artık yoktur ama yine de mide bulandırıyor işte boşu boşuna! Bundan dolayı bütün küresel platformlarda bu hukuksuzluğa, kalpazanlığa, ponzi yapısına karşı çıkmalıyız! G-20 platformları bunların çıkarları için kullanılmamalı, adil, piyasaların özgürce çalıştığı bir küresel sistemin yeniden inşasının aracı olmalıdır bu yapılar...