Hükümetin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yönelik olarak açıkladığı yeni yatırım ve teşvik paketleri, doğrudan sosyal politika önlemlerini içeren çok sayıda düzenlemeyi de kapsıyor
Başbakan Binali Yıldırım, Diyarbakır’da, Doğu ve Güneydoğu’daki 23 ilimiz için yatırım ve teşvik paketini açıkladı. Bundan 1 yıl önce yine bu satırlarda dile getirdiğim önemli bir konu vardı: “Bölgenin genç nüfus potansiyeline rağmen, işgücünde karşı karşıya olduğu sorunları doğru tanımlamak gerekiyor. Bu açıdan, sözü edilen bölgenin, tarım ve hayvancılık ağırlıklı ekonomik yapı yüzünden ücretsiz aile işçisi sayısının çok olması ve eğitim düzeylerinin göreceli düşüklüğü nedenleriyle nitelikli işgücü açığı, kayıt dışı istihdam ve yüksek işsizlik oranları gibi yapısal problemleri mevcut.”
Bu tespitleri yapmamızın sebebi bölgede yaşanan yüksek genç işsizlik oranlarıydı.
Her yıl 80 fabrika
Gerçekten de bölge gençliğinin işsiz kalması, burada sadece geleneksel üretim çerçevesinde tarımda istihdamın yoğunlaşması, sanayi ve hizmetler sektörlerinin istihdam yaratamıyor olmasından kaynaklanıyor. Bu da gençlerin, başka il ve bölgelere göçünün temel sebebi olarak ortaya çıkıyor. İşte bu bağlamda, Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı yatırım ve teşvik programının, daha önceki programlara göre olumlu birçok yönü bulunuyor.
Programı “sosyal politika eksenli” ekonomik bir hamle olarak ele almak, en doğrusu. Nitekim doğrudan sanayi yatırım planlarının açıklanması, hem önümüze mutlak bir istihdam hedefi koyuyor hem de sosyal yapının korunmasını sağlayarak sosyal politika görevi görüyor. Somut hedef olarak, bölgedeki 23 ilde, her yıl 8 ilde olmak üzere 10 sanayi kompleksi ve fabrika açılması, böylece yılda toplam 80 fabrika açılıp, bir yılda ortalama 40 bin istihdam yaratılması çok önemli.
Bu somut hedef ortaya konulurken, Başbakan’ın vurgusu da çok anlamlı. Başbakan Yıldırım, hedefi ortaya koyarken, vatandaşa da mesaj veriyor. Vatandaşa “Bu açıkladığımız paketin takipçisi olun, gelip paket açıklayıp gittiler demeyin, yaptıklarımızı kontrol edin” diyor. Yani, vatandaşa fahri müfettişlik sorumluluğunu veriyor.
Bu anlayış yapılacakların otokontrolü açısından son derece önemli. Somut hedeflere ulaşılması isteniyorsa açıklanan, hedeflenenlerin takibinin, bizzat vatandaş tarafından yapılması gerekiyor. Açıklanan paketi daha önceki paketlerden ve anlayıştan farklı kılan bir diğer husus da bu.
Başbakanın açıkladığı pakette doğrudan sosyal politika önlemlerini içeren çok sayıda düzenleme var. Örnek vermek gerekirse, bölgede işletme kredisi desteği 10 yıl süreyle devam edecek, son dönemin popüler istihdam alanı olan çağrı merkezlerinde 25 bin kişi istihdam edilecek, kadınlara yönelik 186 meslek edindirme ve girişimcilik merkezi kurulacak.
Cazibe alanları...
Paket sadece gençleri hedeflemiyor. Aynı zamanda, genç insanlarımıza bölgede cazibe alanları yaratılıyor. Bölgede gençlere yönelik 15 yeni gençlik merkezi oluşturulacak olması, bunun kanıtı. Somut bir hedef konarak, 294 milyon TL harcamayla spor tesisleri, 4 ilde 214 milyon TL’ye 20-25 bin kişi kapasiteli stadyumlar inşa edilecek olması da hep gençler için.
Devlet elini taşın altına koydu
Yeni yatırımların bölge illerine çekilmesi için daha önce çok sayıda yatırım ve istihdam teşviği uygulandı. Ancak bunlar çok büyük etki yaratamadı. İşte bu nedenle Yıldırım’ın açıkladığı pakette yatırımların gelmesini sağlayacak çok önemli bir düzenleme var. İlk planda göze çarpan bu husus, kamu alım garantili yatırımların önünün açılması. Başbakan’ın ifadesiyle, devletin ihtiyaç duyduğu her türlü alım, 23 ildeki fabrikalardan yapılacak. Önemli bir somut adım. Yatırım paketlerinde hep özel sektör için yapılacaklardan konuşulur. Şimdiki paket ise devletin de doğrudan elini yatırım yaparak taşın altına koymasıyla farklılaşıyor. Bu bakımdan önemli bir paket...