Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), her yıl olduğu gibi, küresel istihdam eğilimlerine ilişkin görüş ve öngörülerini içeren raporunu henüz yayınladı. “Küresel İstihdam Eğilimleri ve Sosyal Görünüm 2017” Raporuna göre, küresel ekonomi daha fazla sayıda insanın iş bulabileceği bir büyümeyi yakalayamıyor ve dünya çapında düzgün iş açığı da devam ediyor.

6 yılın en kötüsü

ILO verilerine göre, 2016 yılı küresel gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) artışı, yani ekonomik büyüme yüzde 3.1 düzeyinde gerçekleşerek bir önceki yıl öngörülenin çok altında kaldı. Söz konusu rakam, aynı zamanda son 6 yılın en düşük küresel büyüme performansını yansıtıyor. Mevcut göstergelerden hareketle gelecekteki döneme bakıldığında, küresel ekonominin 2017 yılında 3.4 ve 2018 yılında ise yüzde 3.8 seviyelerinde büyümesi bekleniyor. Öyle ki, ilerleyen dönemlere ilişkin büyüme rakamları küresel ekonomiye ilişkin artan belirsizlik nedeniyle her geçen yıl daha da aşağıya doğru revize ediliyor.

Haberin Devamı

Kaliteli istihdam

2016 yılının hayal kırıklığı yaratan ekonomik performansı ve 2017 yılının da çok parlak geçmeyeceği öngörüsü, işgücü piyasası açısından bir dizi zorluğu beraberinde getireceğe benziyor. Bu zorluklar, ILO raporunda yeterli miktarda yeni iş yaratmak, mevcut istihdamın kalitesini artırmak ve ekonomik büyümenin kapsayıcı olmasını sağlamak şeklinde tanımlanmış. ILO tahminlerinden yola çıkarak, önümüzdeki dönemde dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin, bir taraftan ekonomik durgunlukla baş etmeye çalışırken, diğer taraftan işgücü piyasasına ilk kez girenler için kaliteli işler yaratma güçlüğüyle karşı karşıya kalacaklarını söylemek mümkün.

Küresel işsizlik

Rapor detaylı incelendiğinde, küresel işgücündeki artışa bağlı olarak, kısa vadede küresel işsizlik oranının da yüksek düzeyde gerçekleşmesinin beklendiği görülüyor. ILO’nun 2016 yılında yüzde 5.7 olarak gerçekleşen küresel işsizlik oranına ilişkin 2017 yılı tahmini yüzde 5.8. Bu da bir yıl içinde küresel düzeyde 3.4 milyon kişinin daha işsizler ordusuna katılacağı anlamına geliyor. Bu durumda, 2017 yılında küresel işsizlik 201 milyonun biraz daha üzerine çıkacak.

Haberin Devamı

Ülkeler risk altında

2017 yılındaki küresel işsizlik dalgasının arkasında, 2016 yılında yaşanan derin durgunluk ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin işgücü piyasalarındaki bozulma var. 2016 yılından 2017 yılına gelişmekte olan ülkelerdeki işsizlik artışının 3.6 milyon düzeyinde olacağı öngörülüyor. Bu noktada, Brezilya’da artan işsizlik nedeniyle Latin Amerika ve Karayipler bölgesindeki işsizlik oranının yüzde 8.4’e ulaşacağı yönündeki ILO tahmini oldukça dikkat çekici. Ancak gelişmekte olan ülkeler açısından asıl endişe verici olan husus, düşük kaliteli ve/veya kalitesiz istihdamın kronikleşmiş olması. Bu açıdan, raporda özellikle ücretsiz aile işçilerinin ve kendi hesabına çalışanların toplam istihdam içindeki paylarının yüksek olmasına ve çalışan yoksulların oranına vurgu yapıldığı görülüyor.

İşsizlik azalıyor

Diğer taraftan, gelişmiş ülkelerde durum nispeten daha iyi çünkü ILO tahminlerine göre işsizlik bir nebze de olsa azalıyor. Gelişmiş ülkeler için 2016 yılında ortalama yüzde 6.3 olan işsizlik oranının 2017 yılında yüzde 6.2’ye gerilemesi bekleniyor. Bu, gelişmiş dünyadaki işsizlikte 670 bin kişilik bir azalma demek.

Haberin Devamı

ILO’ya göre, özellikle Kuzey, Güney ve Barı Avrupa’da işsizlik oranları gerileyecek ancak büyüme hızındaki yavaşlama ve yapısal işsizliğin kötüleşmesi gibi sorunlar devam edecek. Aynı öngörü, Amerika ve Kanada için de geçerli. Örneğin, Kuzey Amerika’da uzun dönemli işsizlik, yani 1 yıl ve daha uzun süreyle iş arayanların oranı 2008 krizi öncesi dönemle karşılaştırıldığında yüksek seyretmeye devam ediyor. Bu anlamda, Trump’ın ekonomi politikasında istihdamın başrolü kapmasına şaşırmamak lazım.

‘Kırılgan’ işler

Raporda, işsizlik kadar önemli görülen diğer bir işgücü piyasası problemi, kırılgan istihdamın yaygınlığı. Düşük ücret, kötü çalışma koşulları, belirsizlik ve güvencesizlik olarak kendisini gösteren kırılgan istihdamın, 2017 yılında küresel istihdamın yüzde 42’sini kaplayacağı öngörülüyor. ILO verilerine göre, yükselen ekonomilerde istihdamdaki iki kişiden biri; gelişmekte olan ülkelerde ise istihdamdaki her beş kişiden dördü kırılgan işlerde çalışıyor. Kırılgan işlerden, dolayısıyla güvencesiz istihdamdan en çok etkilenen bölge Güney Asya ve Sahra Altı Afrika.

Fırsat eşitsizlikleri

İşgücü piyasasının bir bütün olarak zor zamanlar yaşadığı gerçeğinin yanı sıra bazı grupların söz konusu zorluktan daha fazla etkilendiğini de unutmamak gerekiyor. Bu anlamda, işgücü piyasasında cinsiyetler arasındaki farklılıklar kayda değer bir endişe kaynağı, üstelik dünyanın çok önemli bir bölümü için. Örneğin, Kuzey Afrika’da işgücündeki kadınların, işsiz kalma riski erkeklere oranla iki kat daha fazla. Söz konusu durum, Arap ülkelerinde yaşayan kadınlar açısından daha da kaygı verici. Arap ülkelerindeki kadın ve erkek işsizlik oranları arasındaki farklılık 12 puanın üzerinde.

Diğer taraftan, işgücü piyasasında kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıklar sadece işsizlik açısından gözlemlenmiyor. Bununla birlikte, cinsiyetler arasında ciddi bir ücret uçurumu da mevcut.

Çalışma mevzuatlarında yapılan bütün iyileştirmelere rağmen, cinsiyetler arasındaki ücret farklılığının yüzde 40’lara kadar (örneğin, Azerbaycan ve Benin) ulaştığı görülüyor.

Tüm bu problemlere yönelik ILO reçetesi, aslına bakılırsa geçtiğimiz yıllardan çok da farklılaşmıyor. ILO, işgücü piyasasındaki problemlerin çözümünü eşitsizlikleri önlemeye ve büyümenin önündeki yapısal engelleri ortadan kaldırmaya odaklanan politikalarda görüyor.