Kıdem tazminatı, çalışma hayatının en önemli konularından biridir ve işçiler için işten ayrıldıktan sonra ekonomik bir güvence sağlar. Bu hak, işsizlik dönemlerinde veya emeklilik gibi hayatın dönüm noktalarında mali destek sunar. İşverenler için ise, işgücü maliyetlerinin bir parçasıdır. Bu sebeple işverenler ile işçiler arasında kıdem tazminatı konusunda farklı perspektifler söz konusudur. Her yılın başında ve temmuz ayında kıdem tazminatı tavanının artışı, bu konudaki teknik detaylardan biridir. Dolayısıyla, evlilik, askerlik veya belirli bir sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ulaşarak işten ayrılmayı planlayan çalışanlar için ocak veya temmuz aylarını beklemek avantajlı olabilir.
Kimler alabilir?
Kıdem tazminatına hak kazanma şartları, belirli kriterlere tabidir. Kıdem tazminatı hakkı işçilere tanınmış bir haktır. Yani 4/a kapsamındaki çalışanlar kıdem tazminatı alabilir. Ancak, Borçlar Kanunu’na göre çalışanlar, Bağ-Kur’lu olanlar ve devlet memurları bu haktan yararlanamaz. Basın İş ve Deniz İş Kanunlarına tabi gazeteciler ve gemi adamları ise kıdem tazminatı alma hakkına sahiptir.
Asgari çalışma yılı şartı
Kıdem tazminatı alabilmek için, işçinin iş sözleşmesinin yasada belirtilen sebeplerle sonlanması ve aynı işveren altında en az 1 yıl süreyle çalışmış olması gerekir. Yani, işçi yasal sebeplerle işten ayrılsa dahi, eğer 1 yıldan az bir süre aynı işveren için çalışmışsa, kıdem tazminatı alamaz.
Bu bir yıllık sürenin hesaplanmasında, işçinin aynı işverene ait farklı işyerlerinde geçirdiği süreler toplam olarak değerlendirilir. Dolayısıyla, bir işçi bir işverenin farklı işyerlerinde toplamda 1 yıl süreyle çalışmışsa, kıdem tazminatına hak kazanır. Ancak, farklı işverenler adına çalışılan süreler bu hesaba dahil edilmez.
Deneme süresi de 1 yıllık sürenin hesaplanmasında göz önünde bulundurulur. Eğer işçi, işe başladığı ilk dönemde sigortasız çalıştırılmışsa bile, bu süre kıdem tazminatı hesaplamasına dahil edilir. Yani, işçinin çalışmaya başladığı andan itibaren 1 yıllık süre hesaplaması başlar, bu sürenin bir kısmı deneme süresi olsa dahi veya sigorta primlerinin yatırılmamış olması bu durumu değiştirmez.
İstifa eden alabilir mi?
İşçilerin istifa etmeleri durumunda kıdem tazminatı alma imkanları genellikle sınırlıdır. Ancak, belirli koşullar altında istisnai durumlar mevcuttur. Örneğin, kadın çalışanlar, evlendikten sonra bir yıl içinde işlerinden ayrıldıklarında kıdem tazminatı talep edebilirler. Aynı şekilde, 8 Eylül 1999 veya daha önce ilk kez sigortalı olanlar, 15 yıl sigortalılık ve 3.600 gün prim ödeme şartlarını yerine getirdikten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alacakları belge ile istifa ederlerse kıdem tazminatı hak edebilirler. Erkek çalışanlar da askerlik görevi için işlerinden ayrıldıklarında bu haktan yararlanabilirler. Ancak, bu haklardan faydalanabilmek için çalışanın söz konusu işveren altında en az bir yıl süreyle çalışmış olması gerekir.
Nasıl hesaplanır?
Kıdem tazminatının hesaplanmasında, çalışanın her tam yıl için alacağı 30 günlük brüt ücreti esas alınır. Bu, bir yıl çalışmış bir işçinin, bir aylık brüt maaşı kadar tazminat alacağı anlamına gelir. Çalışma süresi bir yıldan az olanlar için tazminat, çalışılan süreye orantılı olarak hesaplanır. Brüt ücret hesaplamasına, düzenli olarak yapılan ek ödemeler de dahildir.
Kıdem tazminatı, işçinin brüt ücreti üzerinden hesaplanır, fakat belirlenen bir tavanı geçemez. Bu, bir işçinin brüt maaşı ne kadar yüksek olursa olsun, her bir yıllık çalışma için alabileceği maksimum tazminat miktarının bu tavanı geçemeyeceği anlamına gelir. Kıdem tazminatı tavanı, en yüksek dereceli devlet memurunun emekli ikramiyesi esas alınarak belirlenir ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı genelge ile her yıl güncellenir. 2024 yılı Ocak ayından itibaren geçerli kıdem tazminatı tavanı 35.058,58 liradır. Kıdem tazminatı, gelir vergisine tabi değildir, yalnızca damga vergisi kesintisine uğrar.