İstihdamda kadın çalışan oranını artırmaya yönelik önemli düzenlemeler var. Mevcut koruyucu düzenlemelerin etkinliğinin sağlanması da çok mühim. Gelin bu konuya daha yakından bakalım...
Kadınların istihdama katılımını desteklemeye yönelik her geçen gün yeni düzenlemeler hayata geçiriliyor. Bununla birlikte mevcut koruyucu düzenlemelerin de etkinliğinin sağlanması büyük önem taşıyor. Kadınların korunmasına yönelik düzenlemeler, iş özelinde yapıldığı gibi, kadınların özel çalışma şartlarına sahip olması gereken dönemler için de ayrıca düzenleniyor.
Kadın işçilerin maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalışılacak işlerde çalıştırılmaları yasaklanmıştır.
Aynı şekilde kadın işçilerin işe girişlerinde ve işe devamları süresince sağlık durumlarının kontrolünün yapılması, sağlık durumlarına uymayan işlerde çalıştırılmamaları gerekmektedir.
Bu noktada işyeri hekimlerine özel görevler düşmektedir. İşyeri hekimleri kadınların biyolojik durumlarını özel olarak incelemeli sağlığı için tehlike oluşturabilecek işlerde çalıştırılmalarını engellemelidirler. Bunun için işe uygunluk sağlık raporları özel bir değerlendirmeyle hazırlanmalı, işverenler de işyeri hekimlerinin uyarı ve görüşlerine uygun hareket etmeliler.
Hamilelikte çalışma
Gebe veya emziren çalışanın sağlık ve güvenliği için tehlikeli sayılan kimyasal, fiziksel, biyolojik etkenlerin ve çalışma süreçlerinin çalışanlar üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi zorunludur. Bu bağlamda, gebe veya emziren çalışanın çalışma saatleri ve ara dinlenmeleri geçici olarak yeniden düzenlenmeli, söz konusu çalışanların çalışma saatlerinin gece süresine ve gebe çalışanların çalışmalarının günün erken saatlerine rastlamaması için gereken önlemler alınmalıdır.
Bu çalışanların çalışma şekilleri duruş problemlerini ve kaza riskini azaltacak şekilde yeniden düzenlenmeli, mümkün olduğu durumlarda oturarak çalışmaları sağlanmalıdır. İşveren gebe ve emziren çalışanlarının çalışma koşulları, çalışma saatleri, müşterilerle ve üçüncü kişilerle ilişkiler, iş yükü, işini kaybetme korkusu gibi stres faktörlerine yönelik koruyucu önlemler almakla yükümlüdür.
Doğum izni artırılmalı
Gebe, yeni doğum yapmış ve emziren çalışanların günde 7,5 saatten fazla çalıştırılmaları yasaklanmıştır. Yeni doğum yapmış çalışanın doğumu izleyen bir yıl boyunca gece çalıştırılması yasaktır. Bu sürenin sonunda sağlık ve güvenlik açısından sakıncalı olduğunun sağlık raporu ile belirlendiği dönem boyunca da gece çalıştırılmaz. Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmaları yasaktır. Fakat sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ne var ki bu süreler gelişmiş dünya ülkelerinin oldukça gerisinde kalıyor, ücretli doğum izni süresinin artırılması gerekiyor.
Ebeveynlere kısmi çalışma hakkı var
Kadın veya erkek işçi, diğer eşin çalışması şartıyla analık izninin, ücretsiz iznin veya yarım çalışmanın bitiminden itibaren çocuğun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar herhangi bir zamanda kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. İşveren bu talebi karşılamak ve işçinin çalışma şeklini kısmi süreliye döndürmek zorundadır. İşin durumunu gerekçe göstererek kısmi çalışma hakkını engelleyemez ve bu nedenle yapacağı bir işten çıkarma da geçersiz sayılacaktır. İşçi dava açtığı takdirde işe iade kararı verilecek, boşta geçen süre ücretiyle birlikte, işveren işe başlatmazsa iş güvencesi tazminatı alabilecektir.
Süt izni nasıl düzenlenmeli?
Kadın çalışan isterse analık izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çalışmadığı sürenin ücreti asgari ücretle sınırlı olmak üzere işsizlik sigortası fonundan karşılanır. Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir. Çocuğun engelli doğması hâlinde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır. Kadın çalışan bu hakkın yerine isterse altı aylık ücretsiz izin de alabilir.
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilmesi zorunludur. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Fakat süt izninin günlük olarak kullandırılması zorunludur. Kuralın temel amacı kadın çalışanın çocuğunun süt ihtiyacını düzenli karşılaması olduğundan, birçok işyeri uygulamasının aksine süt izninin toplu kullandırılması yasaktır.