Deprem afeti, o esnada işyerinde / işverenin verdiği bir başka yerde olan sigortalılar için iş kazası sayılır. Sigortalının vefatı durumunda, geride kalanlar sağlanan yardımlardan yararlanır. İş kazasını tüm yönleriyle inceleyelim...
Ülkemizde yaşanan deprem felaketine insanların yakalandıkları yerlerden biri de ne yazık ki işyerleri ya da görevli olarak bulundukları mekânlar oldu. İşçiler ile üretim araçlarını bir araya getiren ve çok sayıda riski de barındıran işyerlerinde ilk depremin yaşandığı anda gece vardiyasında görev yapan çalışanlar iş kazası yaşadı. Depremin iş kazası sayılıp sayılmadığı ise merak edilen konulardan biri. Deprem afeti, o esnada işyerinde/ işverenin verdiği bir başka yerde olan sigortalılar için iş kazası sayılır. Bununla birlikte, sigortalının vefatı durumunda, geride kalanlar (yakınları) da sağlanan yardımlardan yararlanır.
İş kazası durumunda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sigortalılara ve geride kalanlara sağlanan bazı yardımlar bulunuyor. Ancak bu yardımların sağlanması için meydana gelen olayın öncelikle SGK tarafından iş kazası olarak tanımlanması gerekiyor. Aksi takdirde, sigortalı veya geride kalanlar SGK’dan sağlanan yardımları alamıyor. Bugünkü yazımda bu konuyu tüm yönleriyle ele almaya çalışacağım.
Hangi haller iş kazası?
SGK, iş kazasını sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda veya işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olay olarak tanımlıyor.
Örneğin; şantiyede çalışan bir işçinin kafasına inşaat malzemelerinden birinin düşmesi ve işçinin bu olaya bağlı olarak sonradan geçirdiği beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetmesi de ölümlü iş kazası olarak değerlendiriliyor.
Trafik kazası olduysa...
SGK sigortalının görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda geçirdiği kazayı da iş kazası olarak kabul ediyor. Bununla birlikte, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş geliş sırasında yaşanan kazalar da iş kazasıdır. Örneğin, işveren sigortalıya araç tahsis etmişse, sigortalının bu araçla işe gidiş geliş sırasında yaptığı trafik kazası iş kazası sayılıyor. Buna karşılık, sigortalı kendi arabasıyla işe gelip gidiyorsa bu gidiş geliş esnasında yaşanan kaza iş kazası olarak değerlendirilmiyor. Bu nedenle, söz konusu kaza yüzünden SGK sigortalıya veya geride kalan hak sahiplerine yardımda bulunmuyor.
İşveren için gidilen yerde geçirilen kaza
İşveren eğer işçisini işi dışında bir görevle bir yere göndermişse, bu sürede yaşanan kaza da iş kazası olarak değerlendirilir. Örneğin, işveren sigortalıyı elektrik faturasını ödemek üzere bankaya göndermiş veya iş için başka bir şehre göndermiş ve bu sırada sigortalıya araba çarpmışsa ya da deprem olmuşsa söz konusu durum da iş kazası sayılıyor.
SGK iş kazası geçiren sigortalıya kaza sonrasındaki duruma göre çeşitli yardımlar yapıyor. İlk olarak, iş kazası sonrası hastaneye gidip rapor alan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödeniyor. Örneğin, işyerinde işini yaptığı sırada kayıp düşen ve ayağı kırılan sigortalı hastaneden 15 günlük rapor alırsa, SGK 15 gün için sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödüyor.
SGK hastalık sigortası çerçevesinde istirahat raporu alan sigortalılara üçüncü günden itibaren geçici iş göremezlik ödeneği öderken iş kazası halinde durum farklı. Bu bakımdan, iş kazası sonucu istirahat raporu alan sigortalıya raporun ilk gününden itibaren geçici iş göremezlik ödeneği ödeniyor. Ayrıca, sigortalının geçirdiği iş kazası sonrası meslekte kazanma gücünü en az yüzde 10 oranında kaybettiğini sağlık kurulu raporu ile belgelemesi halinde, sigortalı SGK’dan sürekli iş göremezlik geliri alabiliyor.
Cenaze ödeneği...
İş kazası sonucunda işçinin ölümü halinde, SGK cenazeyi kaldıran kişilere cenaze ödeneği ödüyor. Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa anne ve babasına, o da yoksa kardeşlerine veriliyor. Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda ise masraflar gerçek veya tüzel kişilere ödeniyor.
Ayrıca, geçirdiği iş kazası nedeniyle sigortalı eğer hayatını kaybederse, geride kalan hak sahiplerine ölüm geliri de bağlanıyor. Babasını veya annesini iş kazası nedeniyle kaybeden ve ölüm geliri almakta olan kız çocuğunun evlenmesi halinde ölüm geliri kesiliyor. Ancak SGK resmi nikahla evlenen kız çocuğuna ölüm gelirinin iki yıllık tutarını peşinen evlenme ödeneği olarak ödüyor. Kız çocuğunun iki yıllık süreden önce boşanması durumunda, iki yıllık sürenin dolmasıyla söz konusu kişi ölüm geliri almaya tekrar hak kazanıyor.
Geride kalanlar için prim günü şartı var mı?
SGK, ölüm sigortası kapsamında geride kalan hak sahiplerine aylık bağlamak için ölen sigortalının belirli bir süre prim ödemiş olması koşulunu arıyor. Ancak iş kazası sonrası ölümlerde, geride kalan hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının bir gün bile sigortasının olması yeterli. Ayrıca, sigortalının işe girişi yapılmamış olsa bile geçirilen kaza sonrasında SGK durumu sorgulayarak sigortalının o işyerinde çalıştığını tespit ederse, geride kalanlara yine ölüm geliri bağlanıyor. Diğer taraftan, iş kazası nedeniyle ölen kişinin ölüm sigortasından da aylığa hak kazanmış olması durumunda, iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri, ölüm sigortasından ise ölüm aylığı birlikte bağlanır.