Bu hafta magazin gündeminde Gwyneth Paltrow’un yargılandığı kayak kazası davası vardı. Paltrow’un sade-şık, abartısız lüks stili kadar davanın gerekçeleri de çok konuşuldu.
Büyük bir cinayet davası gibi izlenildi Gwyneth Paltrow’un, 76 yaşındaki Terry Sanderson’ın açtığı davada yargılanması. Başrolde Gwyneth Paltrow olduğu için bir film sahnesi gibi duruyor davadan her görüntü. Bir TV dizisi gibi farklı bölümler, günler, kıyafetler yakından takip ediliyor. Hatta bu davayı Lady Gaga’nın oynadığı “House of Gucci” filminin mahkeme sahneleriyle karşılaştıranlar da var.
Davada en çok konuşulan ise Gwyneth Paltrow’un sade ama lüks giyim tarzı. Üstündeki hiçbir şey marka bağırmıyor, ama giydiği kaşmir kazaklardan kullandığı aksesuarlara hepsinin markası anında sosyal medyada ve basında yayınlanıyor. Tabii bunda Gwyneth Paltrow’un bir Hollywood yıldızı olması kadar “Goop” adlı yaşam stili platformunun da kurucusu olması ve birçok marka ve ürün tavsiyesiyle gündeme gelmesinin de payı çok.
Paltrow suçlamayı reddediyor
Gwyneth Paltrow’un yargılanmasının nedeni Terry Sanderson’ın kendisini Utah’da Deer Valley Resort adlı kayak pistinde çarpıp kaçmakla suçlamasına dayanıyor. Davacı Terry Sanderson, 2016’daki bu kaza sonucunda beyni hasara uğradığı ve kaburgaları kırıldığı gerekçesiyle Gwyneth Paltrow’u suçluyor ve ünlü oyuncudan 300 bin dolar tazminat talep ediyor.
Gwyneth Paltrow ise bu suçlamayı reddediyor ve 1 dolar tazminat artı avukat masrafları için karşı dava açıyor. Tabii bu durumda avukat masrafları 300 bin dolardan fazla tutabilir.
Gwyneth Paltrow, bir hafta boyunca her gün jüri karşısında hem ifade veriyor hem diğer tanıkları dinliyor.
Bu arada dava ile ilgili GoPro görüntüleri de var. Konuyla ilgili en mantıklı açıklamanın mahkemede sanık olarak yargılanan ve kendi davası en çok tartışılan bir isimden gelmesi de manidar aslında. O.J. Simpson kısaca şöyle diyor: “Bu bir kayak kazası, aynı pistte ben de başka biriyle çarpıştım, hatta bir gün içinde aynı kişiyle iki kez çarpıştım. Bu bir kaza, kayakta böyle kazalar olur.”
Elbette, kayak kazalarının olmaması kaçınılmaz! Bu durumda Gwyneth Paltrow kadar çok kazanan bir Hollywood yıldızının kazancına göre küçük sayılabilecek bir bütçeyi karşı tarafa vermek yerine, bütün zamanını bu davaya ayırması tartışılıyor. Zamanını daha iyi kullanabilirdi diyenler çıkıyor sosyal medyada.
Kaza denilip geçilmedi
Oysa hepimiz biliyoruz, bu davanın bu kadar yakından takip edilmesi de hatta en başından davanın açılmasına neden olan da Gwyneth Paltrow’un şöhreti. Gwyneth Paltrow ünlü olmasaydı Terry Sanderson da pekâlâ “bu bir kaza” deyip geçebilirdi. Davayı izlerken bizim kayak merkezlerinde olan kazaları düşünmeden edemiyor insan. Tamamen ihmalden kaynaklanan, kayak merkezlerinin, otellerinin sorumluluklarını yerine getirmemesinden ya da çalışanlarına yeterince eğitim vermemesinden kaynaklanan birçok kaza okuduk, dinledik, izledik şimdiye kadar. İşte belki de o yüzden şimdi Gwyneth Paltrow’un davasını da film izler gibi izliyoruz.
Her yerde olabilecek bir kayak kazasının, iki kayakçının pistte çarpışmasının bu kadar ilgi çekmesi elbette Gwyneth Paltrow’dan kaynaklanıyor. Ama yine de insan hayatına, sağlığına günlerce jüri önünde bunu tartışacak kadar değer verilmesini görmek umut veriyor.
Sadece film karesi gibi olsa da...