Tüm dünyadan dayanışma sesleri
Global kültür sanat dünyası da acımıza destek oluyor. Sesimizi tüm dünyaya en iyi duyurabilecek girişimlerden biri İngiltere’de başlatılan “Sounds of Solidarity” (Dayanışma Sesleri) ve Londra’da planladıkları yardım konseri. Yıllar sonra hâlâ konuşulan “Live Aid” gibi iz bırakabilir.
Acımız çok büyük. Dünyanın neresinde olursak olalım, her neyle meşgul olmaya çalışırsak çalışalım bir an bile olsa unutmak mümkün değil. Tam tersi yaptığımız her şey, evde oturmaktan yatakta uyumaya çalışmaya, suçluluk hissettiriyor. Nefes almak bile suçluluk hissettirmeye yetiyor. Öyle derin bir acı yaşıyoruz ki, psikolojik olarak da finansal olarak da altından kalkması hepimiz için zor olacak. Bu sürecin bir kısmında yurt dışında bulunan biri olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim; daha da kenetleniyorsunuz birbirinize ve başlatılan seferberliğe katılmak için elinizden geleni yapıyorsunuz.
Yunan karikatürist Ilias Makris deprem acısını gözyaşı döken hilal ile yansıttı.
Bu süreçte elbette yabancı ülkeler de kişiler de destek olacaklarını açıklasalar bile değişmeyen bir şey var; Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes Film Festivali’nde ödülünü adadığı “yalnız ve güzel ülkem”i daha da derinden hissediyorsunuz. Özellikle de bazı ülkelerin liderlerinin yaptığı talihsiz açıklamaları izledikçe.
Emrah Yücel’in çizgileri herkesin duygularını dile getiriyor.
Yardım yarışı
Evet, popüler isimler Madonna’dan Dua Lipa’ya, acımızı sosyal medyada paylaştı. Metallica büyük bağış yaptı. Patti Smith’den Alice Rawsthorn’a farklı alanlarda entelektüel isimler de farkındalık yaratmak için çaba gösterdi. Mert Alaş’tan Refik Anadol’a yurt dışında yaşayan Türk sanatçılar da çağrılarda bulundu. The New Yorker dergisi kapaklarına imza atan, çok sevdiğimiz Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun depremin açtığı yaraları anlatan illüstrasyonları da yabancı yayınlarda yer aldı.
Tasarımcı ve sanatçı Sho Shibuya Türkiye ve Suriye’yi vuran depremi çizdi.
İz bırakacak
Kültür-sanat alanında sesimizi dünyaya en iyi duyurabilecek girişimlerden biri de Londra’da başlatılan “Sounds of Solidarity” (Dayanışma Sesleri). Pekâlâ, bugün hâlâ konuşulan “Live Aid” gibi iz bırakacak bir dayanışma konseri yapılabilir.
Kaybettiği kızının elini bırakmayan Mesut Hançer’in hafızalara kazınan görüntüsünü, Alireza Pakdel yorumladı.
Çıkış noktalarını şöyle özetliyorlar:
“6 Şubat 2023’te anavatanımız Türkiye ve komşumuz Suriye’de meydana gelen yıkıcı deprem nedeniyle İngiltere’de kültür sanat sektöründe çalışan Türkiyeli bireyleriz. Kederimiz ve ıstırabımızla birleştik. Acil müdahaleyi desteklemek için kişisel çabalarımıza ek olarak, ortak bir sesi paylaşmak için bir grup olarak bir araya geldik. Birlikte burada, Birleşik Krallık’ta farkındalığı sürdürmeye ve depremden etkilenenler arasında uzun vadeli yardım için hayati fonlar toplamaya çalışacağız. Devam eden kurtarma çabaları için fon ve farkındalık yaratmak amacıyla Londra’nın merkezinde bir konser planlama sürecindeyiz. Misyonumuz ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmak ve onlarla dayanışma içinde olduğumuzu göstermektir. Katkılarınızın doğrudan bir etki yaratmasını sağlamak için etkilenen bölgelerde çalışan saygın ve şeffaf yardım kuruluşlarıyla ortaklık yapacağız. Web sitemize kaydolarak haberdar olun ve bu çabanın bir parçası olun. Olumlu bir etki yaratmak için bir araya gelelim ve ihtiyacı olanlara destek olmak için birleştiğimizi dünyaya gösterelim.”
Yazar ve illüstratör Gizem Gözde Uçar, kırılan kalplerimizi iyileşme umuduyla böyle resimledi.
Bu çağrıyı yapanlar arasında Londra’nın önemli kültür-sanat merkezlerinden ICA’in direktörü Bengi Ünsal da Londra Caz Festivali’nin direktörü Pelin Opcin de var.
Güney Koreli sanatçı Myeong Minho, iki ülke arasındaki tarihsel bağları tek kareye sığdırdı.
Londra’da kültür-sanat dünyasına yön veren global isimler arasında Türkiye’den tanıdık isimler olması elbette gurur verici, ama en çok da bu zor günlerde müzik gibi herkesi birleştiren bir alanda ülkemiz için yaptıkları dayanışma çağrısı da çok değerli.
Kim bilir belki böylece günümüzün “Live Aid” konseri de yaratılır.