Sanat koleksiyonunda Andy Warhol, Takashi Murakami, Damien Hirst, Alex Israel ve David LaChapelle gibi isimlerin yanı sıra Vijat M, Taly Cohen ve William Benhamou gibi genç sanatçılara da yer veren Paris Hilton, karantina döneminde resim yaptığını açıkladı.
Hilton, yaptığı resimleri çocuklara yardım eden hayır kurumu Starlight Children’s Foundation’a destek sağlamak amacıyla açık artırmayla satışa çıkardı.
Hemen sonra ise 90’ların ünlü süpermodeli Claudia Schiffer, sergi küratörlüğüne soyunduğunu açıkladı.
Schiffer, Düsseldorf Müzesi için 90’ların moda fotoğrafları temalı bir sergi hazırlıyor.
“Fashion Photography From the 1990scurated by Claudia Schiffer” başlıklı sergi 4 Mart 2021’den 13 Haziran 2021’e kadar devam edecek.
Sergide Juergen Teller, Karl Lagerfeld ve Ellen von Unwerth gibi isimlerin fotoğrafları yer alacak.
Bir kez daha görüyoruz, bir dönem takı yapmak ya da moda tasarımcılığına soyunmak ne kadar modaysa, uzun zamandır da çağdaş sanat o kadar moda.
Yeni kültür-sanat merkezi
Dün Büyükyalı’da büyük bir buluşma gerçekleşti.
Şehrin tarihi binaları yeniden şehre kazandırılırken kültür ve sanatın şehre katkısı unutulmamış ve projenin önemli bir bölümü kültür-sanat merkezlerine ayırılmıştı.
Fişekhane, bölgenin en yeni ve kapsamlı kültür-sanat merkezi oldu.
Fişekhane ve Contemporary İstanbul Vakfı iş birliğiyle, Türkiye ve dünyanın en önemli çağdaş sanat eserleri tarihi bir atmosferde geniş kitlelere sunulacak.
Contemporary İstanbul Vakfı’nın Fişekhane’deki yeni etkinlik alanı Cocoon ile hem sanatçılara hem de sanatseverlere, şehrin ruhunu yaşatan ve yansıtan yeni bir platform yaratıldı.
Fişekhane’nin yeni mekânı Cocoon’da ise kültür-sanat odaklı eğitim faaliyetleri de gerçekleştirilecek.
Burada her yaş ve her ilgi grubuna yönelik sanat aktiviteleri olacak.
Cocoon’da Art On İstanbul Sanat Galerisi iş birliğiyle hazırlanan ‘Kozayı Örmek’ isimli ilk sergi 21 Eylül tarihine kadar izlenebilecek.
Sevgi ve saygıyla anıyoruz
Bazıları için Güngör Hoca, bazıları için Güngör Bey, bazıları için Ali Rıza Kardüz’dü.
Bazıları için ekonomiye Ayşe Hanım Teyze kavramını sokan ekonomi yazarıydı, bazıları içinse Türkiye’de daha restoran eleştirmenliği yokken Ali Rıza Kardüz imzasıyla restoranları değerlendiren, gustosuna güvenilen yegâne isimdi Güngör Uras.
Haftada tam 8 yazı yazıyordu.
O yazıları yazmak için hepimizle konuşuyor, gündemi hem gezerek hem de 7’den 70’e farklı yaş gruplarından dostlarıyla konuşarak takip ediyor, kendini daima tazeliyordu.
Asla zamanın gerisinde kalmıyordu.
Tam iki yıl önce onu kaybettiğimizde 85 yaşındaydı ama hepimizden daha genç ve dinçti.
Güngör Abi’yle aynı gazetede yazabilmek, aynı sofraları, dost sohbetlerini paylaşabilmek benim için çok değerliydi.
Her sohbette hem birlikte çok güler hem de kendisinden çok şey öğrenirdik.
Güngör Abi’nin kaybı sadece sevdiğimiz bir meslek büyüğünü kaybetmek değil, aslında bir devrin de sonu.
Bilginin, birikimin, kültürün, gustonun, iyiliğin, çalışkanlığın değerinin bilindiği bir dönemin de sonu.
Şimdi, tam iki yıl sonra Güngör Abi’yi bir kez daha sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.