Silikon Vadisi’ndeki erkek egemenliğine meydan okudu

Susan Wojcicki, YouTube’un önceki CEO’suydu, Google’ın ilk çalışanlarındandı. Hatta Google, Wojcicki’nin evinin garajında kuruldu. İşte 56 yaşında hayatını kaybeden Susan Wojcicki’nin hikâyesi…

Bu hafta Mark Zuckerberg, eşi Priscilla Chan’in heykelini Daniel Arsham’a yaptırdığını belgeleriyle paylaştı. Jeff Bezos nişanlısı Lauren Sanchez ile birlikte Vatikan’da Papa’yı ziyaret etti, yine fotoğrafları sosyal medyada yayınladı. Ama bu hafta global teknoloji dünyasının gündeminde başka bir isim, Susan Wojcicki vardı. Kendisi, YouTube’un önceki CEO’suydu. Google’ın ilk çalışanlarındandı, hatta Sergey Brin ve Larry Page, Google’ı 1998’de Wojcicki’nin Kaliforniya Menlo Park’taki evinin garajında kurmuştu, Wojcicki’den garajı kiralayarak. 1999 yılında 16 numaralı Google çalışanı ve ilk Google pazarlama müdürü olarak işe alındı. AdSense ve Google Analytics’ten Google Kitaplar ve Google Görseller’e kadar her konuda çalıştı. 2006 yılında Google’ın aylık 2 buçuk milyar izleyiciye ulaşan YouTube’u 1.65 milyar dolara satın almasını savundu.

Wojcicki, Google’dan önce Intel’de pazarlama departmanında ve Bain&Company’de yönetim danışmanı olarak çalıştı. Wojcicki, iki yıl mücadele ettiği akciğer kanseri nedeniyle 56 yaşında hayatını kaybetti, hastalığının ilerlemesi sonucu 2023’te YouTube CEO’luğu görevinden istifa etti. Wojcicki, “YouTube’u ancak bir ahmak alır” denilmesinden kısa bir süre sonra 2006 yılında Google’ın YouTube’u alması için büyük mücadele verdiğini çünkü YouTube’u televizyonların yerini alacak bir mecra olarak gördüğünü yaptığı konuşmalarda sık sık anlattı. Google reklamlarında da uzun süre çalıştığından YouTube’un içerik yaratıcıları için nasıl bir para kazanma mekanizması kuracağını da rahatlıkla öngörebilmişti.

Katıldığında hiç geliri olmayan bir şirketti

Google’ın en büyük iki satın alımını gerçekleştirdi: 2006’da 1.65 milyar dolarlık YouTube ile 2007’de 2 milyar dolarlık DoubleClick satın alımı. 2014’ten beri YouTube’un başındaydı, başta CEO değil SVP sıfatıyla şirketi yönetti, unvanların önemsiz olduğunu önemli olanın yapılan iş olduğunu savundu her zaman: “Yolculuğum mutlaka üst düzey yönetici olmak değildi. Demek istediğim, açık olmak gerekirse hiç geliri olmayan, gerçek bir iş planı olmayan bir şirkete gerçekten ilginç olduğunu düşündüğüm için katıldım. Bilgi dağıtan dünya için önemli şeyler yapıyorlardı. eğerini hemen gördüm ve uzun süre Google’da çalıştım, reklamlar yaptım ve ardından YouTube’a geldim değil mi? Daha çok küçüktü. Ancak yine aynı şeyi gördüm; yeni iletişim yolları, yeni medya türleri ve yeni bakış açıları sağlamanın çok değerli olduğunu.” diye anlatıyordu.

En büyük kariyer  tavsiyesi neydi?

“Benim aldığım ve başkalarına verdiğim kişisel kariyer tavsiyem, sizin için anlamlı olan, dünya için iyi bir şey yaptığınıza inandığınız bir şey bulmaktır. Eğer bunu yaparsanız büyük olasılıkla verimli bir kariyere sahip olacaksınız. Her zaman daha tartışmalı şeyler söylemeye istekliydim. Bu benim bakış açım. Eğer bir şeyin yapılacak doğru şey olduğunu düşünüyorsam bunu söylerim ve bu popüler bakış açısı olmayabilir ama sorun değil.”

Silikon Vadisi’ndeki erkek egemenliği efsanesine meydan okudu. Kız kardeşi Anne de bir teknoloji girişimcisi. 23andme adlı DNA testi şirketinin kurucusu. Şirketin baş yatırımcıları arasında Google da var. Anne Wojcicki, Google’ın kurucularından Sergey Brin’in eski eşi ve iki çocukları var.

Aile ve kariyer dengesi

Wojcicki, 2014’te beşinci doğum iznini almadan önce, ücretli doğum izninin önemi konusunda Wall Street Journal’da bir mektup yazdı. Aile ve kariyer arasında denge bulmanın önemi hakkında sık sık konuşmalar yaptı. Wojcicki ve eşi, 2016 yılından bu yana Troper Wojcicki Vakfı’na 160 milyon dolardan fazla bağışta bulundu. Susan Wojcicki tartışmalara hiçbir zaman yabancı değildi. Bir keresinde yanlış bilgi ve aşağılık davranışlarla boğuşan bir platformu yönetmeye çalışmanın “herkesin sana her zaman kızgın olması” anlamına geldiğini söylemişti: “Sanırım her zaman yapmamız gereken işler olacak çünkü insanların yanlış bilgi üretmesine yönelik teşvikler her zaman olacak. Asıl zorluk bunun önünde kalmaya devam etmek olacak” diye anlatıyordu.

“Kriz zamanlarında gerçekten ilginç bulduğum şey, yaptığımız işte gerçekten daha iyi olmamız. Rakamlarınız sürekli arttığında, ‘tamam, her şey yolunda’ demek gerçekten kolaydır. Düştüklerinde ya da beklediğiniz kadar hızlı gitmediklerinde, birdenbire gerçekten ayrıntılara dalmaya başlarsınız. Google’da birkaç durgunluk yaşamış biri olarak benim deneyimim bu oldu” diyordu.

Wojcicki, kadınların iş hayatında ve teknoloji dünyasında daha aktif olması gerektiğine inanıyordu: “Teknoloji, dünyamızı tahmin edemeyeceğimiz şekillerde değiştirecek inanılmaz bir güç. Bu gücün yalnızca yüzde 20-30’u kadınsa bu bir sorun” diyordu.

Çocuklarının  teknolojiyle ilişkisine sınır koydu

Susan Wojcicki’nin  26 yıllık eşi Dennis Troper’dan tam 5 çocuğu var, oğlu Marco 19 yaşında hayatını kaybediyor. Teknoloji şirketi yöneticisi bir anne olarak çocukların teknolojiyle ilişkisi konusunda da son derece netti: “Küçük çocukların ekran süresini sınırlandırıyorum. İnternet olmadan büyüdüm. Teknoloji olmadan büyüdüm. Ve her zaman dengede olmanın gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. Teknolojinin pek çok faydası var, arayabileceğiniz pek çok bilgi var. Ancak her şeyde olduğu gibi, her şeyin fazlası iyi bir şey değil ve dengeyi korumak istersiniz. Ben şahsen bunu tavsiye ediyorum. Herkesin kendi bakış açısı var ve bu yüzden sadece kendi adıma konuşabilirim.”