Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Heyecanla beklediğimiz İstanbul Modern 4 Mayıs’ta Renzo Piano imzalı yeni binasında ziyarete açılmıştı.

Bugün ise Pritzker ödüllü mimar Renzo Piano’nun da katılımıyla, ana sponsorlar Doğuş Holding-Bilgili Holding desteğiyle, Oya-Bülent Eczacıbaşı ev sahipliğinde resmi açılış yapılıyor.

Renzo Piano İstanbul’dan rol çalmıyor

Renzo Piano, “İstanbul Modern bina ve su arasındaki diyalog hakkında” diyor.

“Su kenarındaki bir binayı seviyorum çünkü su her şeyi güzelleştiriyor” diye ekliyor.

“Mimarsanız, mekânın dehasının ne olduğunu anlamanız, mekânın ruhunu yakalamanız gerekir ve İstanbul’un odağı su. Boğaz’daki, Haliç’teki ışıkta sihir var” diye özetliyor.

Haberin Devamı

İşte bu yüzden İstanbul Modern’i İstanbul’dan rol çalmadan, mimari egoya yenik düşmeden tasarlamış.

Tepedeki havuz da şehrin siluetini yansıtıyor.

Tabii binanın yapımında İstanbul’daki deprem tehlikesi de düşünülmüş.

Binanın birinci katında sergilenen model, büyük bir depremin etkisini emmek için binanın çekirdeğindeki bükülebilir dev sütunlarla nasıl sabitlendiğini gösteriyor.

İstanbul Modern, Türkiye’de modern ve çağdaş sanatın dönüşümünü ve gelişimini gösteren 1945’ten 2000’e kadar olan sergisiyle dikkat çekiyor.

Modern sanatın en önemli kadın sanatçılarından Fahrelnissa Zeid’in ailesi tarafından bağışlanan eserleri de müzede sergileniyor.

Cannes Film Festivali’ndeki başarılarıyla gurur duyduğumuz Nuri Bilge Ceylan’ın fotoğrafları da global moda ve sanat alanındaki başarılarıyla gurur duyduğumuz Hüseyin Çağlayan’ın eserleri de müzede sergilenenler arasında.

Refik Anadol’un “Sonsuzluk Odası: Boğaz”, Boğaz’dan gelen meteorolojik verileri kullanarak, Lego benzeri mavi, gri ve beyaz görüntülerle dolu bir oda yaratıyor.

Olafur Eliasson’un merkezi merdiven boşluğunda havada asılıymış gibi görünen üç bölümlük enstalasyonu da müzede dikkat çeken eserler arasında yer alıyor.

Pop-up galeride ise 11 Türk kadın sanatçının 17 eseri “Always Here” yer alıyor.

Renzo Piano imzalı İstanbul Modern, hem binasıyla hem de koleksiyonu ve sergileriyle Galataport’a da İstanbul’a da değer katıyor.

Haberin Devamı

Unutmadan, Restaurant Modern ve Cafe Modern de müzede daha çok zaman geçirmek için önemli faktör.

Renzo Piano İstanbul’dan rol çalmıyor

Renzo Piano hakkında bilmeniz gerekenler

*85 yaşındaki İtalyan mimar 1998’de Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazandı.

*Önemli yapıları arasında Paris’te Centre Georges Pompidou, Londra’da The Shard, New York’ta Whitney Museum of American Art, Atina’da Stavros Niarchos Vakfı Kültür Merkezi, Basel’de Fondation Beyeler ve şimdi İstanbul Modern bulunuyor.

*1970 yılında, Japonya’nın Osaka kentinde Expo 70 için İtalyan Endüstrisi Pavyonu için ilk uluslararası komisyonunu aldı. Yapıyı üreten kardeşi Ermanno ve aile şirketiyle iş birliği yaptı. Çelik ve takviyeli polyesterden oluşan hafif ve orijinal yapı aynı anda hem sanatsal hem de endüstriyel görünüyordu. 1970 Osaka yapısı, İngiliz mimar Richard Rogers tarafından çok beğenildi ve 1971’de Piano ve Rogers ortak bir mimarlık ofisi açmaya karar verdiler ve 1977’ye kadar birlikte çalıştılar.

*Yeni firmanın ilk projesi B&B Italia’nın İtalya Como’daki merkeziydi. Bu tasarım, ısıtma ve su borularının dış tarafında parlak renklerle (mavi, kırmızı ve sarı) boyanmış, askıya alınmış bir kap ve açık bir taşıyıcı yapıya sahipti. Bu sıçratışı özellikler, mimarlık dünyasında büyük ilgi gördü ve Centre Pompidou’yu tasarlamak için Piano ve Rogers’ın seçilmesini sağladı.

Haberin Devamı

* İki mimarın da çok genç olması ve az tanınması, müzeler veya diğer büyük yapılarla ilgili deneyimleri olmaması nedeniyle, bu mimarlık dünyasında bir sürpriz oldu. New York Times, tasarımlarının “mimarlık dünyasını altüst ettiğini” ilan etti. Oysa gerçek anlamıyla mimariyi ters yüz etmişlerdi, çünkü yeni müzede binanın görünen yapısal çerçevesi ve ısıtma ve havalandırma kanalları parlak renklerle boyanmış dış cephedeydi. Şeffaf bir tüp içindeki yürüyen merdiven, binanın ön cephesini çapraz olarak geçiyordu. Bina, Paris’te Marais yakınlarındaki köhne bir ticari merkezinin karakterini tamamen değiştirerek şaşırtıcı bir başarı elde etti ve Piano ve Rogers’ı dünyanın en tanınmış mimarlarından yaptı.