İngiliz sanatçı Grayson Perry, bu hafta Windsor Kalesi’nde Prens William’dan şövalye unvanını aldı.
Günümüz çağdaş sanatının ikonik isimlerinden Grayson Perry.
Turner Ödülü sahibi.
2015’te Pera Müzesi’ndeki ‘Küçük Farklılıkların Kibri’ sergisiyle İstanbul’daydı.
Grayson Perry’ye göre, “İçinde büyüdüğümüz sosyal sınıf, estetik zevkimizi şekillendiren en güçlü unsur.”
‘Küçük Farklılıkların Kibri’ sergisi de insanların birlikte yaşamayı, giymeyi, kulak vermeyi, okumayı seçtikleri şeylere yaptıkları duygusal yatırımı merkezine alıyordu.
Perry, bu halıları, 2012 yılında Channel 4 ile yaptığı, Grayson Perry ile ‘Her Şeyin En Zevklisi’ (‘All in the Best Possible Taste with Grayson Perry’) adlı BAFTA ödüllü belgesel serisi kapsamında tasarlamıştı.
Belgeselde, İngiltere’nin birbirinden çok değişik üç bölgesini ziyaret ederek, karşılaştığı farklı sosyal grupların zevklerini araştırıyordu.
2012 yılında ise sanatçı ve galerisi Victoria Miro ‘Küçük Farklılıkların Kibri’ adlı altı büyük halıdan oluşan bu seriyi, British Council ve Arts Council England’a armağan etti.
Daha sonra ise Grayson Perry belgesel serisi ‘Grayson Perry’s Big American Road Trip’ ile gündeme geldi.
İngiliz televizyonlarında yayınlanan belgesel serisinde Grayson Perry tam üç ay boyunca bir Harley Davidson motosiklet üstünde ABD’nin farklı bölgelerini gezip, farklı ırklar ve sosyal gruplarla bir araya gelerek ABD’nin son durumunu konuştu.
Tabii bunu yaparken çağdaş sanat eserleri üretmeye de devam etti.
Grayson Perry’nin son merakı ise şarkı söylemek.
Geleneksel bir müzikal yapmayı planlıyor.
Jerry Springer: the Opera’yı yapan Richard Thomas ile üç yıldır üzerinde çalışıyor.
‘Grayson Perry: The Musical’ı müzikal olarak sanatçının hayatının iyi ve eğlenceli bir hikâye yapabilmek için yoğun bir şekilde kurgulanmış hâli.
Şimdiden 14-15 şarkı yazmışlar.
Hedef müzikalin prömiyerini 2025’te Birmingham’da yapmak.
Bu arada hatırlatalım, sanatçının en kapsamlı retrospektifi ‘Grayson Perry: Smash Hits’, 22 Temmuz’da Edinburgh’da Royal Scottish Academy’de açılacak.
Sergi, 12 Kasım’a kadar devam edecek.
Nigella Lawson ile TV programı da yaptı
Grayson Perry, ‘Grayson’s Art Club’ adlı bir TV programı da yaptı.
Programda yarışmacıların gönderdiği sanat eserleri bir jüri tarafından değerlendirildi.
Yemek temalı sanat eserlerinin yarıştığı haftanın konuk jüri üyesi ise televizyondaki yemek programlarıyla tanıdığımız Nigella Lawson’dı.
Nigella Lawson’ın eski eşi Charles Saatchi’den olaylı bir şekilde boşandıktan tam 8 yıl sonra TV ekranında sanat eleştirmenliği yapması çok ses getirdi.
Peki, ama neden?
Çünkü Charles Saatchi dünyanın sayılı sanat koleksiyonerlerinden biri.
Londra’da en çok ziyaret edilen çağdaş sanat galerilerinden Saatchi’nin de kurucusu.
Hatta genç İngiliz sanatçılar akımının en büyük destekçilerinden.
Tracy Emin’den Damien Hirst’e birçok sanatçının hayatını değiştiren adam.
‘My name is Charles Saatchi, I am an artoholic’ (Benim adım Charles Saatchi, ben bir sanatkoliğim) adlı bir de kitabı var. Tam 10 yıl önce bir restoranda eşi Nigella Lawson’ın boğazını sıkarken görüntülenmişti ve hemen sonrasında Saatchi ve Lawson boşanmıştı.
İngiltere’nin en güçlü isimlerinden biriydi Saatchi, ama 10 yıllık eşine restoranda şiddet uygulayınca hakkında soruşturma açıldı ve uyarı aldı.
Ortada bir şikâyet olmamasına rağmen.
Charles Saatchi’nin kendi adını taşıyan Los Angeles merkezli bir internet sitesi de var: saatchiart.com.
Burada tam 40 bin sanatçının eseri satılıyor.
Hatta bu dönemde saatchiart.com’un daha çok gündeme gelmesinde ise Saatchi ve Lawson’ın boşanmalarına da neden olan kavga fotoğraflarından ilham alınan işler etkili olmuştu.
Örneğin, ressam Darren Udaiyan Saatchi’nin Lawson’ın boğazını sıkarkenki halini tuvale yansıtmış; Saatchi’nin çağdaş sanat dünyasını da boğazını sıkarak kontrol altında tuttuğunu ima ederek.
Ayrıca ‘Sanat koleksiyoneri aşçıyı boğazlarken’, ‘Son yemek’ adlı işler de dikkat çekmişti.
Fiyatları ise 266 dolar-32 bin dolar arasında değişiyordu.
Saatchiart.com’da eserlerin satış fiyatlarının yüzde 30’u Charles Saatchi’nin oluyordu.
Her şeye rağmen Charles Saatchi, kendi özel hayatını eleştiren işlerin sergilenmesine engel olmaya çalışmadı.
Konuyu aile içi şiddetten çağdaş sanata çekerek Saatchi’nin kendi ismini temizlemeye çalıştığını söyleyenler de olmuştu o zaman.
Eleştirilere Saatchi Art’ın o zamanki küratörü Rebecca Wilson “Sansüre inanmıyoruz, eser pornografik ya da ırkçı olmadığı sürece” diye cevap vermişti.
Charles Saatchi ise “Sanat eserlerini sansürleseydim, sitede satışa çıkmalarını yasaklasaydım, daha mı çok haber değeri olacaktı?” diye cevaplamıştı eleştirileri.
İşte tüm bu süreçten sonra Nigella Lawson’ın Grayson Perry’nin çağdaş sanat programında sanat eleştirmenliği yapması biraz da bu yüzden çok konuşulmuştu.
Hatta pandemi döneminde babası Charles Saatchi’nin izinden giderek, eşi Arthur Yates ile birlikte Londra’da dev bir sanat galerisi açan Phoebe Saatchi Yates’in çalışmalarını da gölgede bırakmıştı.