Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Londra Tasarım Bienali’nde tasarım objeler yerine Somerset House’un ortasına kurulmuş bir orman bütün dikkatleri üzerinde topluyor

Çok beğendiğim sanatçı ve tasarımcı Es Devlin, Londra Tasarım Bienali’nde Somerset House’da bir orman yaratarak iklim krizine ve doğayı koruma gerekliliğine dikkati çekiyor. Venedik Mimarlık Bienali “Birlikte Nasıl Yaşayacağız”ı sorgularken, Londra Tasarım Bienali de “Nasıl daha iyi bir dünya tasarlarız?” sorusuna odaklanıyor. Geçen yıl pandemi nedeniyle ertelenen bienalin 3. edisyonu 1 Haziran’da başladı ve 27 Haziran’a kadar devam edecek.

Haberin Devamı

18 yıldır John Sorrell ile birlikte düzenlediği Londra Tasarım Festivali’ne Londra Tasarım Bienali’ni de ekleyerek, Londra’yı bir tasarım başkenti haline getirmeyi başaran Ben Evans’la konuşuyorum: “Çok üzücü, Türkiye’deki tasarımcılar Londra’da yeterince tanınmıyor. Belki birkaç moda tasarımcısı sayabilen olur ama o kadar” diyor. Evans, daha önce Marc Newson, Thomas Heatherwick ve David Adjaye gibi değerli isimlerin de almaya hak kazandığı Londra Tasarım Madalyası ödülünü kazanan Hüseyin Çağlayan dışında bir isim veremiyor konuştuğumuzda.

“Tasarımcılarınızı uluslararası sahnede daha iyi tanıtmalısınız” diye ekliyor. “Kreatif ekonomi yumuşak güç” diyor; arzu edilen destinasyon olmak için bunun ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Tasarımcıların artık tasarımların bile önüne geçmesini, starlaşmasını bir bakıma iyi bulduğunu, ama bir yandan da bu durumun tasarımcıların egolarını şişirdiğini ve eskisi kadar yaratıcı ve başarılı işler yapmalarına engel olduğunu ekliyor.

Fırsatı iyi kullanmadılar

Teknolojinin öneminden konuşurken, “Tasarım iyi olmazsa büyük bir fırsat kaçmış olur” diyor ve Google’ın sürücüsüz otomobilini örnek veriyor: “Yılları ve milyonlarca doları harcadılar. Ne kadar büyük bir fırsattı; çocukluğumdaki çizgi filmlerdeki arabalara benziyor; tasarımı bir arzu nesnesi yaratmaya yeterli değil, büyük hata! Eminim düzeltirler ama bu fırsatı iyi kullanmadılar.”

Artık kendi evini tamamen uzaktan kumandayla idare ettiğini de anlatıyor. Evi ısıtmak için bile eve yaklaşmadan 20 dakika önce cep telefonundan talimat verdiğini söylüyor: “Artık tek önemli şey internet bağlantısı.”

Haberin Devamı

İstanbul’un da şansı var

“İstanbul’un bir tasarım başkenti olmak için potansiyeli var mı?” sorusuna “Her şehrin potansiyeli var” diye cevap veriyor: “İstanbul coğrafya ve tarihiyle büyük ve önemli bir şehir. Daha önce İstanbul tasarım haftaları yapılmış, umarım başarılı olur. Dünyada bazı şehirlerin bulunduğunuz konuma göre daha çok alanı etkileme şansı oluyor, İstanbul’un da bu şansı var.”

Ben Evans, tasarımın geleceğinde en büyük değişimin otomobil sektöründe yaşanacağına inanıyor, elektrikli arabalar sayesinde. Ayrıca, insan ömrünün uzamasıyla yaşlıların ihtiyaçları daha farklı olduğu için onlara yönelik farklı tasarımların da öne çıkacağını da düşünüyor.

Aynı ürünler mi ağaçlar mı?

“Bir ürünü tamamen tasarımını beğendiğiniz için alıyorsunuz; iPhone bile böyle. Tabii bunda küreselleşmenin etkisi büyük. Her yerde aynı ürünü alabiliyorsunuz. Artık daha küresel tasarım, yerellik kalmadı. Belki iyi bir şey değil bu ama artık böyle olduğunu kabul etmek lazım” diyor.

Haberin Devamı

Şimdi ise Londra Tasarım Bienali’nde görüyoruz, daha güzel bir dünya için sadece daha iyi tasarımlı ürünlere değil, daha fazla ağaca, doğaya ihtiyacımız var.

Es Devlin’in Somerset House’un merkezine yerleştirdiği 400 ağaçtan oluşan ormana bakarken ister istemez Türkiye’deki inşaatları ve tabii manzarayı bozduğu gerekçesiyle kesilen ağaçları düşünmeden edemiyorum.