Yunan adası Mikonos artık Bodrum, Çeşme kadar bizden oldu. 2015 yazında Yunancadan çok Türkçe duyulan Mikonos sokaklarında neler oluyor? Bu yazın yenilikleri neler? Kriz adalara uğramış mı?
Mikonos tatili eskiden havalı bir şeydi, artık sıradan. Bodrum’a, Çeşme’ye gitmekten farklı değil. Şimdi Korfu’ya gitmek, Mikonos’a gitmekten daha mühim. Peki ama neden? Bu hafta sonunu ele alalım, Mikonos’taki Türk nüfusu Yunan nüfusundan daha çok. Sokaklarda Yunancadan çok Türkçe duyuyorsunuz. Konuştuğunuz her kelimeye dikkat etmeniz gerekiyor, çünkü her yerden bir tanıdık karşınıza çıkabiliyor. Bodrum’da, Çeşme’de gördüğünüzden daha çok tanıdık görüyorsunuz burada. Nedeni belli, kalabalık farklı koylara dağılmıyor. Çoğunluk Nammos’un olduğu Psarou Beach’te ya da köyün içinde kalıyor.
Bu yaz Mikonos’ta Türklerin favorisi Nammos değil. Evet, Antonis Remos’un sahneye çıktığı, yüksek hesapların ödendiği hafta sonu birçok tanıdık isim Nammos’taydı. Ama artık gündüzleri en çok gidilen beach club Nammos değil. Peki ama neden?
Yeni favoriler: Scorpios ve Spilia
Nammos’un gelecek yıl Bodrum’da Mandarin Oriental’de açılacağı haberleri çıktığından itibaren yenilik arayışı başladı. Bu yaz Türklerin favorisi adanın yenilerinden Scorpios ve Spilia. Scorpios’un Alman ortağı Mario Hertel’den dinliyoruz Türk müşterilerinin ne kadar çok sayıda olduğunu. Zaten Instagram’da Mikonos fotoğraflarına baktığınızda da en çok Scorpios fotoğrafı çıkıyor karşınıza. Çok sade, basit ama bir o kadar da içinizi açan bir dekoru var.
Scorpios’un methini o kadar çok duyuyoruz ki daha uçaktan iner inmez kendimizi oraya atıyoruz. Malum, adaya tekneyle gitmiyorsanız, en kolay ulaşım yolu Atlasglobal’in direkt uçuşu. Mikonos Havalimanı her zaman problemli. Her inişte bir heyecan yaşanıyor. Mikonos uçuşlarında herkes o heyecana çoktan hazır oluyor zaten. Daha uçakta havaya giriliyor. Adetten, iner inmez otelden önce bir plaj partisine gidiliyor. “Eda Taşpınar’ı görür müyüz?” konuşmaları yapılıyor.
Birkaç dakika sonra bu yazı Mikonos’ta kiraladığı evde geçiren Eda Taşpınar karşımızda. Esin Maraşlıoğlu ve kızı Melisa Mızraklı da, Tansa Mermerci-Can Ekşioğlu da... Daha birçok tanıdık isim geliyor akşamüstü plaj partisine. Scorpios özellikle perşembe akşamüstleri çok iyi oluyor. Yemekleri Nammos kadar lezzetli değil ama sunumu daha başarılı.
Akşam yemeğine bu yıl Belvedere otelin içindeki Matsuhisa’ya (kısaca Nobu) alternatif Cavo Tagoo’da Kiku diye bir Japon restoranı açılmış. Köye Hakkasan gelmiş, Ling Ling’in içine.
Bir de Spilia Seaside Restaurant popüler.
Hangi klasiklerden şaşmamak iyi olur?
Bu yaz yeniler keşfedildikten sonra klasiklerden de şaşılmıyor elbet. Malum, Mikonos’ta gece 23.00’ten önce yemek yenmiyor. Sea Satin Market’ten içeri girdiğinizde Türkiye’den gelen tanıdıklar yine masaların üstünde dans ediyor. Serdar Ortaç’ın “Dansöz”ünden Tarkan’ın “Sevdanın Son Vuruşu”na geçiliyor. Mikonos’ta artık bazı restoranlarda Türkçe menüler bile var.
Interni’de ya da Rock’n Roll’da bir şeyler içelim derken kendinizi Jackie O’da bulabiliyorsunuz. Jackie O, drag queen şovlarıyla ünlü. Plajı, Super Paradise’ın olduğu koyda. Restoranı çok başarılı. Barmenleri çok yakışıklı. Geceye Caprice’te ya da Astra’da devam etmek de mümkün, niyeti bozup sabah 3.00’te Güzel’e gidip güneşi doğurmak da...
Bir diğer klasik ise Fransız mutfağıyla öne çıkan Chez Katrine. Yemek de, ortam da çok güzel. Ara sokaklardan birindeki Chez Marie ise Yunan mutfağının yanı sıra sirtakili eğlencesiyle dikkat çekiyor. Alaçatı’yı özleyenlere sokak ortasında yemek yenen Nautilus ve şahane ıstakozlu spagettisi iyi geliyor. “Yok Michelin yıldızı olmazsa olmaz” diyenlere Bill and Coo doğru adres. Ayrıca Santa Marina otelin içindeki Bayview Beach Restaurant atlanmamalı. Sadece iyi yemek peşindekiler Avra ya da Kalita’yı da beğenebilir. Koursaros çok başarılı bir balıkçı, mezelerde iddialılar. Saksafon eşliğinde yemek yeniyor. Ayrıca Avra, Astra, Uno con Carne, Sea Satin Market ve Kiki’s de adanın popüler restoranlarından.
Hem plaj hem akşam yemeği bir arada olsun isteyenlere, Ftalia Beach’teki Alemagou iyi seçeneklerden biri. Paraga Beach’teki Kalua biraz daha salaş ama deniz, yemek ve parti bir arada. Kalua’da 27 Ağustos’ta BeeGee diye bildiğimiz Birol Giray set başında olacak. Daha bohem bir seçenek ise Panormos Beach ama dikkat; buraya sakin ve rüzgarsız bir günde gidilmeli. Bir de Kalo Livadi var.
Kriz etkisi hissediliyor mu?
“Yunanistan krizden çok etkilendi, adalarda kredi kartı geçmiyor” diyenlere aldanmayın. Mikonos’ta her yerde kredi kartı geçiyor. Hatta daha küçük adalarda da “Nakit ödeyelim, indirim yapın” dediğinizde yüzünüze gülüyorlar “Sezonda indirim olmaz” deyip.
Herkes Bodrum ve Çeşme’nin fahiş fiyatlarından Yunan adalarına kaçıyor diyoruz. Evet, doğru ama Mikonos o kaçılan adalardan değil işte. Çünkü Mikonos’ta da fiyatlar Bodrum ve Çeşme’den aşağı kalmıyor. Her gittiğimiz yeri bir şekilde kendimize benzetiyoruz işte. Yine de son birkaç yıldır İstanbul gece hayatının tanınmış simaları Mikonos’ta ev tutuyor. Üstelik burada bir aylık ev kirası Bodrum’da bazı otellerin birkaç gecelik konaklama fiyatıyla aynı.
Krizin etkisi belli ki adalara uğramamış. Her şeye rağmen adalarda eğlence son hız devam ediyor.
Interni’de Lucca partisi
Bu hafta sonu Mikonos’ta bu kadar çok sayıda Türk olmasının bir nedeni de Interni’deki Lucca partisi. Her ne kadar Mikonos’ta rastladığımız her Türk, “Tanıdık görmek istemiyoruz” dese de yan cebime... Aslında herkes birbiriyle karşılaşmak, görmek ve görünmek istiyor. Mikonos’un tek farkı, herkes burada kendini daha rahat hissediyor. Kasmadan gezmek, eğlenmek mümkün. Bodrum’daki, Çeşme’deki kadar kılık kıyafete dikkat etmek de gerekmiyor. Tabii yine de özellikle çalışılmış, mesai harcanmış plaj kıyafetleri de görüyorsunuz.
Interni’de düzenlenen Lucca partisinde şef Pelin Çakar ve ekibinin yemekleri, Murat Tokuz ve Yakuza’nın müziği ve Lucca müdavimleri bir arada. Lucca’nın ördek pappardelle’sini ne Nobu’ya ne Nammos’a değişiriz.