Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Vanity Fair’in 25 yıllık efsane yayın yönetmeni Graydon Carter, dergiden ayrıldıktan sonra kendi çevrimiçi yayını Air Mail ile karşımıza çıktı. Şimdi ise günümüzde iletişim çağında nezaket kurallarıyla ilgili bir açığı keşfetti ve onu kapatmak için eşi Anna Carter ile Electragram’ı kurdu.

Dergicilikle ilgisi olmayanların bile adını bildiği, dünyaca ünlü sayılı yayın yönetmeni var: Anna Wintour, Tina Brown ve Graydon Carter gibi… Vanity Fair’in 25 yıllık efsane yayın yönetmeni Graydon Carter, neye elini atsa yıldız yapabiliyor. Bkz: Ortak olduğu iki restoran, “Waverly Inn” ve bir süre önce kapatma kararı aldığı “Monkey Bar.” Carter, Waverly Inn adlı restoran-bara ilk ortak olduğu zaman buraya rezervasyon yaptırmak bile büyük olaydı. Tanıdık olmadan rezervasyon da yapılamıyordu. Restoranın telefonu bile yoktu! Daha sonra “opentable.com”dan yapılabilir hale geldi, ama o da ancak çok erken ya da çok geç saatlerde yemek yemeyi kabul ederseniz... “Artık restoranlarda iyi yemek sunmak değil, olağanüstü yemek sunmak gerekiyor” diyordu Carter.

Haberin Devamı

Graydon Carter’ın yeni sürprizi: Electragram

Eylül 2017’de Vanity Fair’de bayrak değişimi yaşandı. Graydon Carter’ın Vanity Fair’deki yayın yönetmeni görevini bırakacağını açıklaması şaşkınlık yarattı. Graydon Carter, tıpkı “Şeytan Prada Giyer”e konu olan Anna Wintour’un Vogue ile özdeşleşmesi gibi Vanity Fair’le özdeşleşmişti.

Graydon Carter’ın yeni sürprizi: Electragram

Electragram kullanıcılara şık, kişiselleştirilmiş, düşünceli mesajlar gönderme olanağı sunuyor.

Caitlyn Jenner kapağından Annie Leibovitz imzalı döner kapaklarına unutulmaz işlere imza attı. En son ise Patrick Demarchelier imzalı fotoşopsuz, Meghan Markle’lı Ekim kapağıyla da çok ses getirdi. Graydon Carter, New York’ta sadece dergicilikte değil, yeme-içme hayatında da önemli bir figürdü. Carter’ın bundan sonraki adımı da, kendisinden boşalan koltuğa kimin geleceği de merak ediliyordu.

İletişimin şık hali

Carter bir süre tatil yaptıktan sonra Air Mail adlı bir içerik platformu yarattı, aslında online dergi yapmaya devam etti. Şimdi ise Electragram ile karşımızda. Londra’da Graydon Carter ve eşi Anna Carter’dan -ki kendisi Electragram’ın diğer kurucu ortağı ve aynı zamanda CEO’su- projelerini dinleme şansım oluyor.

Haberin Devamı

Sadece yeni projeleri hakkında değil, aynı zamanda günümüz toplumunda gelişen modern görgü kuralları hakkında da konuşuyorlar. Örneğin Graydon Carter, 5 çocuğuyla mesajlaşırken nokta işaretini sevmediklerini fark ettiğini, üç nokta ya da ünlem ile kendilerini ifade ettiklerini, yanlışlıkla büyük harf yazarsa neden bağırıyorsun diye fırça yediğini, yine de emoji kullanmamakta direndiğini anlatıyor.

“Hayat iletişim ve bağlantıdan ibaret. Telaşlı, teknoloji odaklı dünyamızda, çevrimiçi iletişim kurmanın kişisel veya şık bir yolu olmadığını hissettim” diyor Graydon Carter, pandemiyi Güney Fransa’da New York’taki evinden ve sevdiklerinden uzak geçirirken…

“Electragram, dijital iletişimi anlamlandırıyor. Kullanıcılara şık, kişiselleştirilmiş dijital kırtasiye malzemeleri oluşturma ve e-posta, metin veya herhangi bir dijital kanal aracılığıyla düşünceli ve akılda kalıcı mesajlar gönderme olanağı sunuyor; hepsi birkaç dakika içinde oluyor” diye devam ediyor.

Haberin Devamı

Aslında işin en ilginci, 25 yıllık Vanity Fair yayın yönetmenliği boyunca her ay tüm reklamverenlere, yazarlara, fotoğrafçılara ve illüstratörlere el yazısıyla birer teşekkür mektubu yazdığını anlatıyor. Daha sonra Air Mail’i kurduğunda da bu geleneğini devam ettirmiş. “Her hafta en az 100 kişiye teşekkür yazıyorum. Bir muhabir için editöründen teşekkür almanın önemini anlıyorum, bir reklamverenin de aynı şekilde hoşuna gidiyor bu kişisel notlar. Sırf bu yüzden Air Mail’i kurarken dünyanın en lüks birkaç markasını aramam yetti, onlara yeni kurduğum platformu anlatmamla beni hemen desteklediler, çünkü tam 25 yıl her ay ben onlara teşekkür ettim” diyor.

“Şimdi evinize misafir davet ediyorsunuz, en iyi şekilde ağırlıyorsunuz, masraf yapıyorsunuz, yoruluyorsunuz; sonra tek satır teşekkür mesajı bile gelmeyebiliyor. Böyle durumlarda ben davet ettiğim kişiye bir kusurum mu vardı diye soruyorum ya da geldiğin için teşekkür ederim, diye mesaj atıyorum belki utanır diye, ama genelde utanmıyorlar” diye devam ediyor.

“Electragram’ı kurarken hem hızlı hem sofistike bir şekilde nasıl not yazılabileceğini düşündük, en iyi illüstratörlerle çalıştık. Artık ben de teşekkürlerimi Electragram ile yapıyorum” diyor. Doğrusu şimdiden birçok önde gelen marka ile anlaşmışlar, çok yakında size de bir markadan Electragram gelirse şaşırmayın. Bu arada ilginç bir şey oluyor; Carter’ın konuşmasını dinleyen genç bir kadın, “Bu platformu bir flört platformu haline getirmeyi düşünmez misiniz?” diye soruyor.

Belli ki Carter çifti bunu hiç düşünmemiş!

“Belki bu sayede günümüzün ilişkilerinden farklı, ince ruhlu ve sofistike ilişkiler arayan bir komünite yaratabilirsiniz, o zaman ben de hayalimdeki kişiyle tanışabilirim” diye sözünü tamamlıyor gülerek.