Bu hafta sonu Glastonbury Festivali’nde Lizzo ve Arctic Monkeys’in yanı sıra çağdaş sanat eserleri de gündemdeydi.
Festivalin açılış sanat programına özel konuk yıldız Jeremy Deller’a ek olarak 86 yaşındaki İngiliz sanatçı David Hockney de katıldı.
Ana sahnenin video ekranlarında David Hockney’nin yeni yapay zekâ destekli çalışmasının prömiyeri yapıldı.
Bu, bohem yaşama bilgisayarla üretilmiş bir övgü aslında.
Dijital çalışma, sanatçının 2014 tarihli ‘The Dancers V’ adlı tablosundan ilham alınarak yapılmış.
David Hockney, CIRCA ile iş birliğiyle oluşturulan dijital eserin arkasındaki yaratıcı süreç hakkında “Dansçıları bir daire içinde döndürmelerini sağladım, sonra durup bir tane çizdim ve yavaş yavaş inşa ettim. Şimdi ise odadan çıktım ve onları bir manzaraya, gerçekten de dünyanın tepesine koydum.”
iPad’iyle çalışan ve yapay zekâyı kullanan Hockney, daha sonra ise dansçıları eserden çıkardı ve geriye yalnızca gök mavisi manzara kaldı.
Bilgisayarla üretilen hippi kültürünü anlatan bu yeni eser, ‘I lived in Bohemia’ başlıklı bir dakikalık bir videoya da dönüştürüldü.
Eserleri İstanbul’da da sergilendi
Hatırlayacaksınız, David Hockney’nin ‘Baharın Gelişi, Normandiya, 2020’ başlıklı sergisi geçen yıl Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleşmişti.
20. yüzyılın en etkili sanatçılarından biri David Hockney, 1960’lar İngiliz pop art akımının en önemli temsilcilerinden, kendisi Picasso, Matisse ve Fragonard’ın hayranı.
En çok fotoğraf kolajları ve başta ‘Bir Sanatçının Portresi-Havuzda İki Figür’ ve ‘Daha Büyük bir Sıçrama’ başlıklı eserleri olmak üzere Los Angeles yüzme havuzları resimleriyle tanınıyor.
1990’da ise lazer faks makinesi ve lazer yazıcıları kullanıyor.
2000’lerde iPhone ve iPad ile ‘brushes’ uygulamasını kullanarak çalışmalar yapıyor.
2007’de iPhone’uyla eserlere imza atarken, 2010’dan itibaren iPad ve Stylus’la eserlerini yapmaya başlıyor.
Bu sergide de yine iPad kullanıyor, iPad’de yaptığı eserler daha sonra kâğıda basılıyor.
iPad’de sanat yapabilmek için hem karakalem çizim hem yağlı boya resim yapabilme yeteneğinizin olması gerektiğini söylüyor.
85 yaşında, pandemi sırasında karantinada yaptığı tam 116 adet eseri sergiledi.
Eserlere baktığınızda hayata hâlâ ne kadar olumlu baktığını ve izleyicilerine her zaman neşe verdiğini görüyorsunuz.
Her zaman yenilenmek gerektiği, doğanın ve baharın coşkusu öne çıkıyor eserlerinde.
Şimdi Glastonbury’de ise artık 86 yaşında olan sanatçı yapay zekâ kullandığı eseriyle festivaldeki efsane müzisyenlerden rol çalıyor.