Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gece kulüpleri ve canlı müzik mekânlarıyla ilgili en radikal gelişme geçen hafta Almanya’da yaşandı. Gece kulüpleri ve canlı müzik mekânlarının kültürel varlık ilan edilebilmesi için yasal çalışmalar başlatıldı

 

Önce başa saralım, Avrupa’nın en çılgın gece hayatı Berlin’de ve Berlin gece hayatı denince akla gelen ilk yer Berghain. Kapıdan girmenin en zor olduğu, uzun süre sıra beklemek gereken bir gece kulübü Berghain; beklerken de siyah giyinmiş olmak ve olabildiğince sakin bir tavır sergilemek gerekiyor. Berghain, klasik bir gece kulübü değil, farklı türlerde elektronik müziğin çalındığı odalara bölünmüş dev bir yapı. Hiçbir yerinde oturacak alan yok, çünkü herkes dans ediyor.

Haberin Devamı

İçeride fotoğraf çekmek kesinlikle yasak! Berghain’in ünü, dünyanın en iyi DJ’lerinin burada çalmasından ve tabii tüm hafta sonu boyunca burada hiç durmadan eğlenilebilmesinden geliyor.

Sadece Berlin’in değil, dünyanın en ünlü gece kulüplerinden biri olan Berghain, Avrupa’da gece hayatının pandemi nedeniyle sekteye uğraması nedeniyle dans pistini, önce tam 80 Berlin merkezli sanatçının eserlerini sergilemeye ayırdı.

Gece kulüpleri “kültürel varlık” sayılabilir mi

Berlin’de Bergama Müzesi, Yahudi Müzesi gibi önemli müzeleri zaten gezdiyseniz, galerileri takip ediyor ama daha özel koleksiyonlar görmek istiyorsanız en öne çıkan koleksiyon Boros Koleksiyonu.

Koleksiyon kadar 2. Dünya Savaşı’nda sığınak olarak kullanılan binası da ilginç. Pandemi sırasında Boros Vakfı, Berghain ile iş birliği yaptı ve ortaya Studio Berlin çıktı. Studio Berlin, Berlin Sanat Haftası’nın tam ortasında, Gallery Weekend’de geçen eylül ayında açıldı.

Aralarında Olafur Eliasson, Cyprien Gaillard, Wolfgang Tillmans, Rosemarie Trockel ve Isa Genzken gibi tanınmış isimlerin de Anne Imhof, Klara Lidén, Robin Rhode, Rirkrit Tiravanija ve Raphaela Vogel gibi genç yıldızların da bulunduğu 80 çağdaş sanatçının eserleri kulüpte sergilendi. Katılan sanatçıların hepsinin Berlin merkezli olduğu sergi, kulübün 3 katındaki dans pistlerine yayıldı.

Bu, aslında Berghain’ın ilk sanat eseri sergilemesi değil, daha önce Norbert Bisky ve Wolfgang Tillmans gibi sanatçıların eserlerini de kulüpte sergilediler. Karantina döneminden hemen sonra ise kulüpte TamTam adıyla bilinen sanatçılar Sam Auinger ve Hannes Strobl’ın ses enstalasyonunu sosyal mesafe kurallarına uygun bir şekilde ziyaretçilere sundular.

Haberin Devamı

Studio Berlin’in hedefi, güçleri birleştirerek Berlin’in kültür-sanat hayatına katkıda bulunmak, pandemiden olumsuz etkilenen gece hayatına ve sanatçılara destek sağlamaktı.

Gece kulüpleri “kültürel varlık” sayılabilir mi

Gece kulübünde  test merkezi

Berlin’in bir başka ünlü gece kulübü KitKat Club ise ayakta kalabilmek için bahçesini bir Kovid-19 PCR test merkezine kiraladı. Gece kulübünün kapısındaki görevliler test sırasına girenlerin başında durup güvenliği sağladı. Kulübün sahibi Kristin Krüger, Kovid-19’a yakalandığında uygun fiyatlı ve hızlı sonuç alabileceği test merkezi bulmakta güçlük çektiği için bu kararı aldığını açıkladı. Malum, Economist dergisi bile “Gece kulüplerinin işi zaten zordu, şimdi daha da zor olacak” diyor.

Haberin Devamı

Ancak koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle Mart 2020’den beri eğlence mekânlarının kapalı olduğu Almanya, pandemiye karşı gece kulüplerini korumaya almak için harekete geçti. Parlamento, hükümetten gece kulüpleri ve canlı müzik çalınan mekânları müzeler, tiyatrolar ve sanat merkezleri gibi “kültürel varlık” ilan edilmesini talep etti. Kültürel varlık olarak korumaya alınacak eğlence mekânları arasında pandemi döneminde sanat galerisine dönüşerek ayakta kalan Berlin’deki dünyaca ünlü gece kulübü Berghain da var. Eylüle kadar yasalaşması beklenen girişimin arkasındaki Parlamento Kulüp Kültürü Forumu, “Yıllık yaklaşık 1.1 milyar euro ciroya sahip kulüpler, kültür ve yaratıcı endüstrinin önemli bir parçasıdır. Almanya’nın her yerinde çeşitliliği korumak istiyoruz” diyor. Ardından ekliyorlar: “Kulüpler girişimci, kültürel, sosyal ve mimari açıdan açık alanlardır ve sizi denemeye, karşılaşmaya ve deneyime davet eder.”

Aslında bu Almanya’daki gibi sadece gece kulüpleri ya da canlı müzik mekânları için değil, bulunduğu şehrin simgelerinden olmayı başarmış tüm mekânlar için geçerli.