Dries Van Noten’ın vedası

“Bu benim 129. defilem, öncekiler gibi ileriye bakıyor. Marcelo Mastroianni’nin bir zamanlar Proust’un hayal ettiği kayıp cennetlerin ötesinde paradoksal bir ‘Gelecek Nostaljisi’nden nasıl bahsettiğini ve bir noktada geriye dönüp onlara sevgiyle bakabileceğimizi bilerek hayallerimizin peşinden nasıl devam ettiğimizi düşünüyorum.”

Yukarıdaki satırlarla, mütevazı bir selamla teşekkür ederek ve tabii ayakta alkışlanarak moda kariyerine veda etti Dries Van Noten.

Paris Erkek Moda Haftası’nda 40 yıllık moda kariyerini kendi isteğiyle noktaladı, zaten bu kararını Mart ayında açıklamıştı.

Dries Van Noten adını hiç duymamış bile olabilirsiniz, çünkü hiçbir zaman en popüler moda markaları arasında yer almadı.

Ama hiç şüphesiz en saygın ve kreatif olanların başında geliyordu.

Popüler olmamak da kendi tercihiydi, kitlelere oynamak yerine tasarımlarını takdir eden bir azınlığa hitap etmeyi seçti.

Ve bunu yaparken tamamen kendine özgü ve özel bir miras yarattı.

66 yaşında kendi markasından emekli olmak isteyeceğini kimse beklemiyordu.

Son moda defilesinin bir retrospektif olacağını düşünenler yanıldı, çünkü tam tersine 40 yıllık kariyerinin bir özeti değil, markasının geleceğini anlattı.

Dries Van Noten ‘70’li ve ‘80’li yıllarda Belçika’nın karşı kültür müzik sahnesinin içinde buldu kendisini.

Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim gören Ann Demeulemeester ve Walter Van Beirendonck gibi Belçikalı tasarımcılardan oluşan bir kolektif olan ‘Antwerp Six’ adlı tarihi bir moda hareketinin parçası oldu.

Ann Demeulemeester ve Walter Van Beirendonck de Dries Van Noten’ın veda defilesinde izleyiciler arasındaydı.

Onlara Diane Von Furstenburg, Haider Ackermann ve Thom Browne’un da aralarında bulunduğu ‘Avengers Assemble’ tasarımcıları da katıldı.

Moda haftalarında boy gösteren ünlüler yoktu, sadece moda dünyasındaki hiçbir başka markaya benzemeyen bir marka yaratan Dries Van Noten’a saygı duruşunda bulunan saygın sektör figürleri vardı.

“Hayalim modada söz sahibi olmaktı. Bu rüya gerçek oldu. Artık hiç vakit bulamadığım şeylere odaklanmak istiyorum” diyor Dries Van Noten.

Son defilesini erkek giyim haftası olarak seçmesi de yerindeydi, çünkü kariyerine erkek giyimiyle başladı, ancak kadınların onun gömlek ve ceketlerini satın aldığını fark edince kadın giyimine yöneldi.

Dries Van Noten, çoğunluk hissesini 2018’de İspanyol Puig’e satana kadar tamamen bağımsız bir modaevi olarak kaldı.

2018’deki satışın amacı da şirketi desteklemek ve çıkış stratejisini planlamaktı. 

Günümüzün moda ortamında, bir tasarımcının, özellikle de hâlâ kendi modaevini yöneten birinin veda etmesini izlemek çok nadir görülüyor.

Özellikle de büyük markalar için çalışan birçok kişi hiç bitmeyen bir sandalye kapmaca halinde bir modaevinden diğerine transfer olurken...

Artık moda değişti, asıl mesele duygular ve özgün olmaktan çok rakamlar ve karla ilgili.

Dries Van Noten, sürekli yenilik gerektiren bir sistemde mücadele vermek yerine, artık hayatın farklı yönlerini takdir etmek için zaman ayıracak.

İşte asıl başarı da, böyle zirvede bırakabilmek değil mi?