Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tam altı yıl önce genç sanatçılar için yeni bir fırsat olarak ortaya çıktı BASE.

Daha ilk yılında beş günde 10 bin kişi tarafından ziyaret edildi.

20 şehirde 31 üniversiteden 108 sanatçıya ait 116 yapıta ev sahipliği yaptı.

Aslında BASE, bir fuardan çok bir sanat buluşması.

Tüm Türkiye’nin yeni mezun olan sanatçılarını ilk kez İstanbul’da Galata Rum Okulu’nda, daha sonra ise Akaretler Sıraevler’de aynı çatı altında bir sergide buluşturdu, sonra farklı mekânlara taşındı.

Her yıl Mardin’den Antalya’ya, Batman’dan Kayseri’ye 20 şehirden, 30 üniversiteden, 100 sanatçıya ait yüzlerce yapıta ev sahipliği yaptı.

Haberin Devamı

Resim, seramik, video, heykel, yerleştirme, fotoğraf, baskı, cam ve grafik tasarım gibi pek çok farklı sanat dalından yapıtlar sergilendi.

“Çok büyük bir mezuniyet sergisi gibi” diye özetlediler BASE’i.

BASE Talks’ta birbirinden değerli konuşmacıları da ağırladılar.

Bu konuşmaları dinlemek de artık yeni nesil sanatçıların işlerini gösterebileceği bir platform olduğunu görmek de yeni işleri incelemek de ilham vericiydi.

Sonra BASE’in yaratıcıları Ali Kerem Bilge, Aslı Boduroğlu ve İdil Bilge, “Türkiye’nin ilk çok kapsamlı online sanat platformu ve arşivi olan yeni girişimimiz Kolekta’yı hayata geçirmenin heyecanı içindeyiz” dediler.

Kolekta, 400’den fazla sanatçıyı, 30’u aşkın galeri ve alternatif sanat alanını, yaklaşık 3 bin 500 sanat eserini dijital ortamda www.kolekta.com.tr adresinde bir araya getirdi.

Daha sonra ise BASE, bir seçkiyle karşımıza çıktı.

BASE’de tanıdığımız genç sanatçı ve eserlerinden oluşan “Baselected” sergisi bu yaz Beyoğlu’ndaki Cercle d’Orient binasında açıldı.

Bugün ise “Baselected” sergisi Bodrum’da Zai Yaşam’da açılıyor.

Daha önce BASE’e katılmış genç sanatçıların güncel üretimlerinden oluşan karma sergide 48 sanatçının 78 eseri sergilenecek.

Sergi, 31 Ağustos’a kadar devam edecek.

Bu arada hatırlatalım, yeni mezun sanatçı adaylarını sanatseverlerle bir araya getiren BASE’in yeni edisyonu ise eylül sonunda gerçekleşecek.

Yeni sergisi eylülde İstanbul’da

Bodrum’da Pilevneli Yalıkavak’ta karşılaşıyorum Serkan Sarıer ile.

Haberin Devamı

İstanbul Modern üyelerine galeride sergilenen eserlerini anlatırken.

Serkan Sarıer, Almanya’da doğmuş büyümüş Türkiye kökenli bir sanatçı.

Antwerp’te Royal Academy of Arts’dan mezun olmuş.

Sonra Emanuel Ungaro’nun couture koleksiyonlarında asistanlık yapmış, birebir Ungaro’yla çalışmış.

Daha sonra Giambattista Valli, Haider Ackermann ve Olivier Theyskens’in ekiplerinde çalışmış.

2010’da New York’ta kendi markasını kurmuş, Tribeca’da Vera Wang’in o zamanki Başkanı Mario Grauser, Grauser’in oğlu ve iki köpekleriyle yaşarken.

Moda koleksiyonlarında da sanata önem vermiş, Antony Gormley heykellerinden ilham aldığı bir koleksiyonu da var.

En son Berlin’de Zwölf Apostel Kilisesi’nde Comme des Garçons ve Dover Street Market’in kurucularının sanat platformu 3537 ve Pilevneli iş birliğinde gerçekleşen Generation Kanacke “Der Spiegel Nr.31 / 29.07.1973” başlıklı kişisel sergisiyle gündemdeydi.

Serginin çıkış noktası, isminden de belli olduğu gibi Der Spiegel’in 1973 yılında yayımlanan “Türkler geliyor, kendinizi kurtarın kurtarabiliyorsanız” başlıklı makalesiydi.

Haberin Devamı

Sergide Sarıer, Almanya’nın melez kültür ortamında yetişen ikinci ve üçüncü nesil göçmen topluluklar üzerinden kimlik, aidiyet ve etnik köken kavramlarını sorguluyordu.

Şimdi ise Serkan Sarıer müjdeyi veriyor, eylül ayında İstanbul’da Pilevneli’de bir sergiyle karşımıza çıkacak.