Geçen yaz pandemiye rağmen harika geçmişti, bu yaz daha da iyi geçti diyen işletmeciler de var, çok fazla yeni mekân açıldığı ve orman yangınlarıyla moraller bozulduğu için işler de olumsuz etkilendi diyenler de…
6 Eylül’de okulların açılmasıyla Bodrum’da yaz da erken bitiyor. Trafik azaldı, uçaklarda kolay yer bulunuyor ve en önemlisi Lucca’da bile yer bulmak mümkün oluyor.
2021 yaz sezonunu geç açmış olsam da görüyorum, kiminle konuşsam herkes aynı şeyi söylüyor: Bu yaz Bodrum’un kazananı Lucca. Ne Maça Kızı ne Papermoon ne de Novikov ve Sakhalin gibi Rusya kökenli restoranlar Lucca’yla aşık atabildi. Hatta birçok popüler mekânın sahibi de en azından akşamüstlerini Lucca’da geçirdi. Tabii bir de süper yatlarla Bodrum’a gelen yabancılar da Lucca’yı anında keşfetti.
Mandarin Oriental’le yaşanılan sorunlar, ekipteki değişiklikler, pandemiyi hiçe sayan yakınlıkta kalabalığına rağmen, hatta 6 kişilik masalara 12 kişi sığdırılırken bile müdavimleri Lucca’dan vazgeçmedi. Aslında bunda en büyük neden yemekler, müzik ya da Satsuma kokteyli değil, eskiye duyulan özlemdi. Lucca’daki güzel anılar özlenmişti, kötü anılar ise hızla unutulmuştu.
Malva
İncili Gastronomi Rehberi’nin yayın koordinatörü Müge Akgün’le sohbet ederken “Bu yaz Bodrum’da en iyi yemek Susona Bodrum’un Malva’sında” dedi. Hemen sonrasında Malva’da harika bir ahtapot yiyip Nükhet Duru’yu sahnede canlı izledim. Yemekler de Nükhet Duru’nun sahnesi kadar etkileyiciydi.
Malva ve Frankie’nin yaratıcısı Kaya Demirer’le de sohbet etme şansım oldu. Aynı zamanda TURYİD (Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği) Başkanı olan Kaya Demirer, “Bu yaz Bodrum geçen yazı da ikiye katladı, kısa sürede büyük cirolar yapıldı” dedi. “Aşırı sıcaklar ve orman yangınlarıyla bozulan morallere rağmen” diye de ekledi.
Bodrum Loft
Geçen yazın sürpriz yıldızı Bodrum Loft’ta ise bu yaz Papermoon ve Sunset sushi bar takviyesi vardı Loft Elia’nın yanında. Özellikle ağaçlar arasındaki, deniz üstü terastaki Papermoon’a gidenler ise kendilerini Capri Adası’nda hissettiklerini anlatıyorlardı birbirlerine. Papermoon gerçekten başarılıydı ve tuhaf ama İstanbul’daki yüksek fiyatlarına rağmen Bodrum’daki fiyatları her yer çok yüksek fiyatlı olduğu için ortalama kaldı.
Naru
Benim bu yaz Bodrum’da en sevdiğim yer Naru oldu. Dereköy Lokantası’nın kurucularının Mesa Bodrum’da açtığı restoran ve plaj. En çok tüm Bodrum patırtısına rağmen kendi halinde olmasını sevdim. Diğer plajlara göre kesinlikle daha huzurluydu, denizinin güzelliği de bunda etkili tabii. Fıstıklı ve çilekli salatası hiç beklenmeyecek kadar lezzetliydi, sumaklı kokteylleri de öne çıkıyordu. Tek eksi puan, plajdan akşam servisine geçilirken arada mutfağın kapanması ve restoranın alt kısmının gündüzleri açık olmaması. Ama belki de bu da huzurda etkilidir.
Bohem plaj seçenekleri ve geceler
Yalıkavak Patato Beach’ten Ortakent’te Dalga Beach’e daha bohem plaj seçenekleri de vardı. Geceleri nostaljik eğlence isteyenler Yalıkavak’ta Şamdan’a ya da Salih Saka’nın perşembe akşamları The Marmara Bodrum’da düzenlediği Good Felllas etkinliklerine gitti. Bitez’deki Vamos yine çok başarılıydı. Bodrum’un en özel yerlerinden olan Zai’de pazartesi akşamları düzenlenen Brothers etkinliklerinde hep tanıdık isimler vardı.
Bu yaz diğer en konuşulanlar Yalıkavak’ta Kun, Lipsi ve Monkey’ydi.
Ve tabii bu yaz en çok konuşulanların başında yine Yalıkavak Marina geliyordu; tahmin edeceğiniz gibi sadece yeme-içme seçenekleri ve bu yaz daha da çeşitlenen lüks mağazalarıyla değil.