Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Vahşi yaşam fotoğrafçısı Süha Derbent önderliğinde Tanzanya’da safariye çıkıyoruz bu hafta. İlk izlenimim: Vahşi hayvanlarda bizdeki gibi bir arsızlık durumu yok!

İnstagram filtreleri olmadan herkesin profesyonel fotoğrafçılarla aşık atabileceği bir yer: Tanzanya. Bırakın safarideki hayvanları, burada gökyüzü ve bulutlar bile çizilmiş gibi. Şanslıyım, bu sefer yanımda vahşi yaşam fotoğraflarına hayran olduğum Süha Derbent de var.

Süha Derbent’in, 50 yıllık turizm şirketi Setur’la birlikte yaptığı Sedventure adlı macera turlarından birinde, “Jambo Tanzanya”dayız. Kişiye özel programlar hazırlıyor, kendinizi profesyonel birer fotoğrafçı gibi hissetmenizi sağlıyorlar. Bizim grupta Ayşe Arman’dan Saffet Emre Tonguç’a Instagram’da fotoğraflarıyla “like” rekorları kıran arkadaşlarımız da var. Rekabet de çok, selfie yapma isteği de ve şaşırtıcı ama müthiş bir uyum da...

Haberin Devamı
Bir safari macerası


Zıplaya zıplaya uçtuk

En baştan tembihliyorlar, hayvanları beslemeye kalkışmayın diye. Birbirlerini yiyerek yaşamlarını sürdüren hayvanlar bile birbirlerinin yanı başında huzurla oturabiliyor, eğer yanındakinin karnı toksa ona bir şey yapmayacağını biliyor. Bizdeki gibi arsızlık durumu yok yani. Onları izledikçe daha da uyumlu oluyorsunuz.

Neredeyiz? Serengeti Milli Parkı’nda. Hayat şaşırtıcı, Serengeti’ye ikinci gelişim. Daha önce THY ile Kilimanjaro’ya uçmuş, buradan pırpır bir uçakla gelmiştim. Şimdi ise rotamız farklı başlıyor. THY ile önce 7.5 saatte Dar Es Salaam’a uçuyoruz. 2-3 saatlik bir konaklamadan sonra sabah erken saatlerde yine havaalanındayız. Bizi bekleyen tek pilotlu, minibüsten hallice pırpır uçağa binmek için. Her bir bulutu ayrı ayrı hissederek zıplaya zıplaya uçuyoruz. Uçak alçaldıkça ilk defa gelenlerin gözü bir pist arıyor. “Pist nerede?” derken taş toprak bir alana iniyoruz. Serengeti Seronera Havalimanı’na hoşgeldiniz!

Bu pırpır uçakla 2.5 saat yol gittiğimizi Serengeti’de bir turizmciye anlattığımızda, “O uçakların o kadar süre havada kalabildiğini zannetmiyordum” yanıtını alıyor ama hiç bozuntuya vermiyoruz.

Haberin Devamı

Uçsuz bucaksız: Serengeti

Alanda safari araçları bizi bekliyor, toz toprak içinde yine zıplaya zıplaya yola koyuluyoruz. Hani “Afrika’da safariye gidip bir hafta aslan görmeyi beklediler” diye konuşulur ya, biz daha yolun başında o kadar çok hayvan görüyoruz ki şaşırıyoruz. Sanki hayvanları tek tek doğaya yerleştirmişler.

Masai halkının yaşadığı Serengeti uçsuz bucaksız, zaten Serengeti “sonu olmayan ova” demek. Hayvanlar Masai Mara’dan buraya göç ediyorlar bu mevsimde, Serengeti’nin tam zamanı. En çok zebra görüyoruz. Serengeti’de zebra nüfusu insan nüfusundan kesinlikle daha fazla. 4 milyon hayvanın 500 bini zebra. İkinci sırada ise yine zebra kadar estetik olan zürafalar var. Zürafalar boyunlarının etkisinden midir nedir, fotoğraf makinesi görünce modellik yapmaya bayılıyor.Hiç kaçan yok. Bufalolar, ceylanlar, antiloplar, filler, maymunlar... En çok aslanlarda heyecanlanıyoruz.

Safaride büyük beşli şöyle: Fil, aslan, gergedan, leopar ve bufalo. Bazen bir hayvanı görmek uğruna bütün araçlar bir arada bekliyor, o hayvanların da inadı tutuyor, çalıların arasından çıkmıyorlar. O kadar insan izlemeye gelse ben de kapris yaparım. Bazen de çıkıyorlar ama inatla arkalarını dönüyorlar, onları görüntülemeye çalışanlara. Haksız da değiller tabii. Beni en çok filler şaşırtıyor, tonluk hayvanlar sadece yeşillikle besleniyor. “Ben bile sırf yeşillikle doymuyorum, koca filler nasıl doyuyor?” diyorum. Rehberden cevap: “Günde 300 kilo ot yiyorlar.” Susuyorum.

Haberin Devamı

Aklımız göremediklerimizde

Sabah 5.00’te kalkıp safariye çıkılıyor. İnsanoğlu hemen şımarıyor, bir gün önce bizi heyecanlandıran filleri ikinci gün görünce “A, yine mi fil!” diyebiliyoruz. Aklımız göremediklerimizde...

İkinci gün suaygırından leopara birçok hayvanı görüntüleme şansımız oluyor. Kendi çektiklerimize hayran hayran bakarken Süha Derbent’in karelerini görünce bütün havamız sönüyor tabii. Neyse ki Süha Derbent cömert, fotoğraflarını bizimle paylaşıyor.

Fil, zebra manzaralı oda

Serengeti’de Four Seasons Safari Lodge’da kalıyoruz. Uzaktan bakınca yeşillikler arasında kamufle olmuş, hiç gözükmüyor. İçine girince ise hayatınızın en güzel manzaralı odasında buluyorsunuz kendinizi. Otel misafirlerinin yüzdüğü havuzun önünde fillerin, zebraların cirit attığı bir gölet var.

Günbatımına doğru bir akasya ağacına kuşlar konmuş, gölgeleri öndeki su birikintisine yansıyor. Sırf bu manzara için bile Tanzanya’ya gidilir diye düşünüyorum. Gerçekten büyüleniyorsunuz, renkler, ışık, doğa karşısında etkilenmemek mümkün değil. Uykusuzluktan yorgun düşseniz de, hiç pişman olmuyorsunuz geldiğinize.