Devlet ve iş dünyası liderleri, sivil toplum temsilcileri “Ortak Bir Gelecek İnşa Etmek” için Doha Forum’da buluştu ve küresel sorunlara acil çözüm çağrısı yaptı
Bu hafta iki gün boyunca Doha Forum’daydım. Doha Forum, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl Sânî’nin himayesinde düzenlenen ve sadece davetlilerin katılabildiği bir düşünce platformu. Chatnam House’dan Dünya Ekonomik Forumu’na birçok düşünce kuruluşunun yöneticileri de burada farklı oturumlar düzenliyor. Amaç, politika ve kanun yapıcıları, devlet ve iş dünyası liderlerini, sivil toplum temsilcilerini ve diğer paydaşları bir araya getirerek fikir alışverişinde bulunmak ve küresel sorunlara acil çözüm çağrısı yapmak. Durum böyle olunca, COP28’e katılan çok büyük bir uluslararası kitle iklim krizini masaya yatırdıktan sonra Doha’ya geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken davranarak Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl Sânî ile görüşmelerini tamamlayıp ülkemize dönmüştü. Türkiye’den bu yıl Doha Forum’a bakan düzeyinde katılım yoktu, geçen yıl ise Dışişleri Bakanı’mız konuşmacılar arasındaydı. Bu yıl Doha Forum’un 21’inci yılı ve karbon nötr bir etkinlik yapmaktan gurur duyduklarının altını çiziyorlar. Malum, artık karbon ayak izi her alanda önemseniyor.
Tema: “Ortak Bir Gelecek İnşa Etmek”
Ana konular ise Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik; Ekonomi Politikası ve Kalkınma; Siber Güvenlik, Veri Gizliliği ve Yapay Zekâ ve Sürdürülebilirlikti. Elbette, tüm konular arasında öne çıkan Gazze oldu. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Filistin’de yaşanan eşi benzeri görülmemiş insani felaket, dünya çapındaki özgür halkları uluslararası sistemin doğasını, hukuki araçların etkinliğini ve prensiplerin samimiyetini sorgulamaya zorluyor” dedi.
Uzun zamandır tartışılan tek kutuplu dünyanın sonuna gelindiği düşüncesi forumdaki birçok panelde tekrarlandı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’ndeki veto kararına dikkat çekti ve Gazze’deki kötüleşen durum konusunda endişelerini dile getirdi.
Neler konuşuldu?
Bill&Melinda Gates Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen Sürdürülebilir Büyüme için Kapsayıcı Ekonomik Sistemler oturumunda Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, küresel krizler ve dar mali alanlarda kadınların ekonomik gücünün tüm potansiyelinden yararlanacak ekonomik sistemler oluşturmanın zorluklarına ve gerekliliğine değindi.
Chatham House (Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) Direktörü ve İcra Kurulu Başkanı Bronwen Maddox, “Birçok ülkenin daha fazla gücü ve söz hakkı vardı ve bunu ifade etmek istiyorlardı. Bu, dünyanın artık eskisi gibi basit bloklara bölünmediği anlamına geliyor. Onlarca yıllık küreselleşmenin tersine döndüğünü görüyoruz. Kaydedilen ilerleme yeterli değil. Ancak bir kriz çıktığında ülkelerin anlaşmaya varabilme yetenekleri konusunda umutsuzluğa kapılmayacağım” açıklamasında bulundu.
“Paylaşılan Bir Gelecek İnşa Etmek” başlıklı son oturumda, Türkiye’nin de önemli rol oynadığı Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı’nın (UNAOC) Yüksek Temsilcisi Miguel Ángel Moratinos Cuyaubé, etkili iş birliğini geliştirmek için kapsamlı sistemlere, standartlara ve teknolojilere gereken önemi vererek gelecekteki zorluklarla başa çıkabilmek için çok taraflı kurumlar geliştirme ihtiyacının altını çizdi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun sponsorluğunu üstlendiği, “Yıkıcı Her Derde Çözüm Olarak Yapay Zekâ: Risklerin Azaltılması ve Fırsatların Gerçekleştirilmesi” oturumunda, Dijital İş birliği Örgütü’nün (DCO) Suudi Arabistanlı ilk kadın genel sekreteri Deemah Al-Yahya, Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Borge Brende’nin sorularını yanıtladı. Yapay zekâ teknolojilerinin ekonomiler ve endüstriler üzerindeki dönüştürücü etkisi ve etik durumlar tartışıldı.
Diplomasi için önemli bir fırsat
Panellerin dışında özel görüşmelerde de Ukrayna’dan Yemen’e, Afganistan’dan Sudan’a kadar birçok konuya dair görüşmeler yapılıyor. “2024’e yaklaşırken, dünya çapında neredeyse 300 milyon insan, insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Bu sayı, dünyanın en kalabalık üçüncü ülkesinin nüfusuna eşdeğer. İnsani yardım tam kapsamlı çözüm olamaz, herkesin sürecin bir parçası olması gerekiyor” diyor İnsani İşlerden Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths. Ardından da ekliyor: “Bu en başından beri paylaştığımız bir konu, artık bir panel tartışmasında değil, sahada bir gerçeklik yaratmamızın zamanı geldi.” Haksız mı?
Hararetli tartışmalar
Forumun en hararetli tartışması ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Al Jazeera Diplomasi Editörü-moderatör James Bays arasında yaşandı. Sık sık birbirlerinin sözlerini esprili bir şekilde kestiler. Lavrov, Orta Doğu krizi hakkında, “Diplomasi umudu her zaman vardır ve mevcut şiddetin başlangıcından bu yana yapmaya çalıştığımız şey de budur. Her türlü terör saldırısını olduğu gibi, 7 Ekim’de İsrail’e düzenlenen terör saldırısını da şiddetle kınıyoruz. Aynı zamanda bu olayın milyonlarca Filistinliyi toplu olarak cezalandırmak için kullanılmasının da kabul edilebilir olduğuna inanmıyoruz” dedi.
Ukrayna’daki savaşla ilgili soruya ise “Bu, tercih edilen bir savaş değil, Ukrayna’nın ABD tarafından Rusya’nın durumunu baltalamak için bir araç olarak hazırlandığı yıllar ve yıllar göz önüne alındığında kaçınamayacağımız bir operasyon” diye cevap verdi.
Kimler katıldı?
Bu yılki forumda, Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Zanzibar Devlet Başkanı Hüseyin Ali Mwinyi, Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Sri Lanka Dışişleri Bakanı Ali Sabri, Kazakistan Ulusal Ekonomi Bakanı Alibek Kuantirov, Uluslararası Barış Enstitüsü Başkanı Prens Zeyn bin Raad el-Hüseyin, Afrika Kalkınma Bankası Başkanı Akinwumi Adesina, Lübnan Çevre Bakanı Naser Yasin, (UNAOC) Yüksek Temsilcisi Miguel Ángel Moratinos Cuyaubé gibi birçok isim yer aldı.