Art Basel’de artık sanat konuşulacak mı?
Basel, Miami Beach, Hong Kong ve son olarak da Paris’te düzenlenen Art Basel bu hafta orijinal yerinde.
13 ve 14 Haziran’da ön izleme günleri gerçekleşen Art Basel bugün itibarıyla ziyarete açılıyor.
Fuar 18 Haziran’a kadar devam edecek.
James Murdoch’un şirketi Lupa Systems, Art Basel’in sahibi MCH Group’un yüzde 49’luk çoğunluk hissesini tam 80 milyon dolar karşılığında 2020 sonunda aldı ve yönetim kurulunda en büyük söz hakkına sahip oldu.
Hatırlayacaksınız, fuar pandemi dönemindeki değişiklikler nedeniyle tam üç yıl sonra olağan yaz takvimine geçen yıl geri döndü.
Hatta o zaman tıpkı eski günlerdeki gibi, sekiz rakamlı satışlar ve küresel alıcı dalgasıyla açıldı.
Bu yıl ise durum daha farklı.
Avrupa sanat piyasası ABD’den esen soğuk rüzgârla karşı karşıya.
Bu durumda, “Art Basel son küresel patlamanın sona erip ermediğinin bir testi olacak” diyordu uzmanlar.
Oysa galericilerin fuar öncesi yaşadığı gerginlikler, satışlar olumlu yönde olunca çabuk unutuldu.
İsviçre sanat fuarının açılış günü beklentileri aştı.
Art Basel’in birinci gün satışlarında yeni iş talebi azalırken bilinen sanatçılara ve işlere daha fazla talep oldu.
Yine de uzmanlar temkinli, “Ekonomik gerginlikler kıyamet anlamına gelmiyor, ancak piyasanın yeniden ayarlanması yakın olabilir” diyorlar.
Malum, dünya jeopolitik ve finansal olarak belirsiz bir dönemde.
Ukrayna savaşı, ABD seçimleri, faiz oranları, enflasyon derken sanata yatırım yapanların da eskisi gibi harcama yapmaması bekleniyordu.
Sanat eseri almak yerine tahvil almak için daha iyi bir zaman mı diye tartışmalar da yapılıyordu.
Hatta bu nedenle bu yıl birçok koleksiyoner Art Basel’e katılmadı.
Bu konuyla ilgili en gerçekçi açıklama Pace galeri başkanı Marc Glimcher’den geldi: “Eğer yeniden kalibrasyon varsa, o da insanların sanatı saçma fiyatlara satın almadıkları, ancak kesinlikle doğru fiyatlara sanat eseri satın aldıklarıdır.”
İşte bu durumda sanatta balon gibi şişen fiyatların daha normale dönmesi ve eserlerin fiyatlarından çok sanatsal değerlerinin yeniden konuşulmaya başlaması bekleniyor.
Tabii bu da sevindirici.
2023 edisyonundan notlar
*Art Basel’in 2023 edisyonu, hem bilinen hem de gelişmekte olan sanatçıların eserlerini içeren, her biri kendine özgü odak noktasına sahip çok çeşitli alanlar sunuyor. Parcours, Feature ve Kabinett gibi bu alanlar arasında her zaman dikkat çekmeyi başaran bölüm: Unlimited.
*Unlimited, klasik sanat fuarı standını aşan projelere adanmış Salon 1’deki öncü sergi platformu. Büyük ölçekli heykeller ve resimler, video projeksiyonları, enstalasyonlar ve canlı performanslar içeriyor.
Küratörlüğünü Giovanni Carmine’nin üstlendiği sergi, çoğu Art Basel’de ilk kez sergilenen 76 projeyle 16 bin metrekarelik bir salonda yer alıyor.
Serge Attukwei Clottey’nin devasa plastik galon duvar halısından Monica Bonvicini’nin deri ve çelik salıncak enstalasyonuna kadar dikkat çeken birçok enstalasyon burada.
* Art Basel’in Parcours bölümü ise kiliseleri, tünelleri ve döner kavşakları galerilere dönüştürüyor. Küratör Samuel Leuenberger, grubun normalde bir sanat fuarını ziyaret etmeyen insanları cezbetmek istediğini söylüyor.
