50 Best iki İstanbul restoranını seçti
Dünyanın En İyi 50 Restoranı 2023 duyurusu öncesinde 50 Best, bu yıl için 51’den 100’e kadar sıralanan restoranları açıkladı. Listede Türkiye’den 2 restoran var: Turk by Fatih Tutak ve Neolokal.
Geçen yıl tam da bu zamanlarda Dünyanın En İyi 50 Restoranı listesi 20’nci yılını kutluyordu. 50 Best’in jüri başkanlarından Cemre Torun ve listede uzun zamandır Mikla ile yer alan gururumuz şef Mehmet Gürs ile Londra’da gerçekleşen ödül törenine katılma şansım olmuştu. Londra’nın tarihteki en sıcak gününde, 42 derecede nefes alamazken yeme-içme dünyasının önde gelenleri tarihi balık hali Old Billingsgate’de buluşmuştu. Bu arada hatırlatalım, Cemre Torun ve Mehmet Gürs, yarın Londra’da aynı mekânda bir yemek konferansı ve bağış etkinliği düzenliyor: Cradle of Food. Hatta Neolokal’in kurucusu şef Maksut Aşkar da etkinlikte konuşmacılardan.
En İyi 50’ye dönelim; Stanley Tucci’nin geçen yıl sunduğu ödül törenine 50 Best’in Türkiye, Yunanistan ve Balkanlar bölgesinin başındaki Academy Chair Cemre Torun’un davetiyle katılmıştım. 50 Best listesinde uzun zamandır kalmayı başarabilen, Türkiye’den tek restoran Mehmet Gürs’ün Mikla’sıydı. Mikla geçen yıl listede 86’ncı sırada yer aldı. Türkiye’den listede başka restoran yoktu, ama izleyiciler arasında Turk by Fatih Tutak’ın kurucu şefi Fatih Tutak da vardı. Turk by Fatih Tutak’ın da listeye yakışacağını düşünüyorum, diye yazmıştım o zaman.
Turk by Fatih Tutak
Uluslararası yeme-içme dünyasında önemli birçok yabancı “Turk by Fatih Tutak, Michelin’li bir şehirde olsaydı, hemen ilk yılında yıldız alırdı” cümlesini çok sık duyduk. Daha sonra Fatih Tutak, Michelin rehberi Türkiye’ye geldiğinde Türkiye’de 2 Michelin yıldızı alan ilk şef oldu. Şimdi ise Dünyanın En İyi 50 Restoranı 2023 duyurusu öncesinde 50 Best, bu yıl için 51’den 100’e kadar sıralanan restoranları açıkladı. Listede Türkiye’den 2 restoran var: Turk by Fatih Tutak ve Neolokal.
Listeye 66 sıradan yeni giren Turk by Fatih Tutak için, “Şef Fatih Tutak, Bangkok’taki The House on Sathorn’daki The Dining Room’da yıldız şöhreti kazandıktan sonra, 2019’dan beri hızla övgüler toplayan imza restoranını açmak için memleketi İstanbul’a döndü. Türk mutfağına ve ürünlerine bir aşk mektubu olan Turk by Fatih Tutak, turşu, miso ve garumlarla korunan malzemelerle hazırlanan mikro-mevsimlik yemeklerden oluşan tek bir tadım menüsü sunuyor. Kuzugöbeği ve Trakya peynirli yumurta, patatesli kuzu köri ve manda yoğurdu öne çıkıyor. Renkli turşu ve konservelerle dolu arkadan aydınlatmalı cam dolaplara sahip sıcak, ahşap yemek odası güçlü bir Türk kimliğine sahip ortam, yemek kadar iyi düşünülmüş” diyorlar.
Neolokal
Listeye 63. sıradan yeniden giren, 9 yıldır aynı kaliteyi koruyan Neolokal için ise “Şef Maksut Aşkar’ın yönetiminde Neolokal, Türk mirası ürünlerini Bulgar buğday köftesi ve mandalina soslu ve cevizli zeytinyağında kavrulmuş balkabağı gibi dünya ve yerel yemeklere dönüştürüyor. Her şey doğadan ilham alıyor ve bu da sofra takımlarına ve tabaklara da yansıyor. İstanbul’un dudak uçuklatan manzaralarına sahip büyüleyici bir mekân; çatı katında bir kokteyl için zaman ayırdığınızdan emin olun” diyorlar.
Maksut Aşkar daha önce de Hürriyet gazetesinin Karaca iş birliğiyle hayata geçirdiği “İncili Gastronomi Rehberi” ödüllerinde bir kez daha kalbimizi kazanmıştı, tevazusu ve diğer şefleri yüceltmesiyle. Aşkar, Maça Kızı’nın şefi Aret Sahakyan ile aynı zamanda ödülünü aldığı için törende mutluluğunu dile getirdi. Turk by Fatih Tutak ve Neolokal’in bu yıl listede yer alması sevindirici. Malum “Dünyanın En İyi 100 Restoranları” listesi açıklanır açıklanmaz listeye girmeyi başaran restoranların rezervasyonları doluyor. Sadece restoranlar değil, bulundukları şehirler ve ülkeler de uluslararası gastronomi destinasyonları haline geliyor. S.Pellegrino&Acqua Panna sponsorluğunda düzenlenen 50 Best’in ilk 50’si ise 20 Haziran’da Valencia’da açıklanacak.
Nasıl başladı?
Dünyanın En İyi 100 Restoranı listesi, 2002’de Londra’da bir sektör dergisinin ödülleri olarak başladı, daha sonra ise Avustralya Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle tören Londra dışına çıktı ve Melbourne’da yapıldı, Avustralya Restoran Tanıtım Kampanyası çerçevesinde. Hobart’taki Mona’da “Invite the World to Dinner” etkinliği düzenlendi. Sidney’de Noma 10 hafta devam eden bir pop up restoran açtı. Kampanyanın Avustralya’ya ekonomik getirisini ise şöyle özetlemek mümkün: Yabancı turistlerin son üç yılda yemek ve şarap harcaması tam 1 milyar dolar arttı. İşte bu aşamada bir kez daha hatırlıyoruz gastronominin gücünü ve ekonomiye katkısını.