Sosyal hayatta en çok neleri konuştuk?
Pandemi sonrası ruh hali: Mart 2020’den bu yana pandeminin, sosyal hayatımızda ve kişilik özelliklerimizde yol açtığı birçok değişiklik dikkatimizi çekiyor. Artık hem yalnız kalmaya hem sosyalleşmeye her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Şimdi bu gidip gelen ruh halimiz, “seçici sosyal” anlamına gelen tek bir kelimeyle özetleniyor: “Ambivert!”
MIchelIn rehberi Türkiye’de: Michelin Rehberi’nin Türkiye’ye gelmesi önemli bir adımdı. Michelin Rehberi’nin iki yıldıza layık gördüğü tek restoran ise Fatih Tutak’ın Turk’ü oldu. Ödül açıklanır açıklanmaz, restoranın tam altı aylık rezervasyonlarının hemen dolduğunu hatırlatalım.
Büyük çöküş devri: 10 milyon dolarlık “Tinder Avcısı” Simon Leviev’den Anna Delvey’e ya da kripto para aklamasıyla suçlanan Heather R. Morgan’a, bu yıl gündemde olan yeni nesil dolandırıcılar, tutuklansa da hapis cezası alsa da sonuç aynı: Daha çok takipçi kazanıyor ve yıldız oluyorlar. Ayrıca Harry ve Meghan gibi reality TV tadında birer belgesel dizileri de oluveriyor.
Gastroekonomide güçlü geri dönüş: “Pandemide çok kan kaybettik. 20 milyar dolarlık yeme-içme sektörü cirosu 2021’de 12 milyar dolara düştü, 2022’de ise beklenti 15-16 milyar dolar civarında. Şimdi ise beklediğimiz rövanşta sıra, güçlü bir geri dönüş var” diye özetledi TURYİD Başkanı Kaya Demirer ve “Sektördeki en büyük sorun insan kaynağı. En iyi çalışanlarımızın bir kısmını yurt dışına kaptırdık” diye ekledi.
MIchelIn yıldızlı Türk master sommelIer İsa Bal: İsa Bal ve executive şef Jonny Lake’in Londra’da açtığı Trivet adlı restoran, bu yıl 1 Michelin yıldızı kazandı, Bal ise Michelin Rehberi Büyük Britanya ve İrlanda Sommelier Ödülü’ne layık görüldü.
Londra’da 2 yeni Türk şef restoranı: Şef Esra Muslu “Zahter”i, şef Kemal Demirasal ise “The Counter”ı açtı.
İKSV 50 yıldır burada: İKSV’nin 50’nci yılında “Büyük buluşma” başlıklı son kutlama Kuruçeşme Divan’da gerçekleşti. Ayrıca Istanbul Calling ile birlikte Türk sanatçıların eserleri Londra’da Christie’s müzayede evinde açık artırma ile satıldı ve elde edilen gelir hem İKSV Genç Sanatçılar Fonu’na aktarıldı hem de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne büyük katkı sağladı.
Dijital sanatın yükselişi: Kripto para piyasasında büyük dalgalanmalar yaşanıyor. NFT’ler için de zor bir dönem olacağı konuşuluyor. Ama bir yandan da uzun yıllar kültür-sanat kurumları ve otoriteleri tarafından dışlanan dijital sanatçılar, dünyanın en iyi sanat müzeleriyle yeni ilişkiler kuruyor, yeni izleyiciler ediniyor ve bunun tadını sonuna kadar çıkarıyor.
İstanbul Bienali ve Contemporary Istanbul haftası: İstanbul Bienali’nin açılışı, sergileri, partileri, Contemporary Istanbul’un açılışı, Lucca’dan Sail Loft’a açık hava mekânlarında sosyalleşme ve gündüzleri şehrin dört bir yanına yayılan sergilerle yoğun günlerdi. Bu yılın en sevindirici yanı şehirde daha fazla yabancının olmasıydı.
Galataport sosyal hayata dâhil oldu: Önce Roka ile sonra Nişantaşı’daki Frankie’nin yeni yüzüyle Galataport’ta açılmasıyla İstanbul sosyal hayatının popüler noktalarından biri oldu. Frankie’nin yaratıcısı Kaya Demirer, lokal menü ve lokal müzik yerine uluslararası bir konseptle karşımıza çıktı. Hedef Frankie’yi yurt dışına taşımak. Önce Dubai, sonra Londra’ya birer Frankie açma projeleri var, hatta Frankie Beach Club da yakında Dubai’ye giderse şaşırmamak lazım.
İstanbul’da yeni mekânlar: İstanbul yeme-içme sektörü Masterchef Somer Sivrioğlu’nun “Efendy”si ve Lucca’dan ayrılan Bahadır Gürceer’in “Beca”sı ile canlandı. Hemen ardından Delicatessen’in Etiler şubesi ve “Arkestra” ile Etiler daha çok radarımıza girdi.
Moda dünyasında sandalye kapmaca: Uzun zamandır köklü moda evlerinin kreatif direktörleri bir markadan başka bir markaya transfer oluyor. Belli yıldız tasarımcılar, belli büyük moda evleri arasında dönüp dolaşıyor. Son zamanlarda Burberry’nin Riccardo Tisci’den sonra Bottega Veneta’nın önceki kreatif direktörü Daniel Lee’yi transfer etmesi, Gucci’nin Alessandro Michele’in kreatif direktörlüğü bırakacağını duyurması, Raf Simons’un kendi markasını kapatması, Vetements’in de kurucularından olan Demna’nın kreatif direktörlüğünü üstlendiği Balenciaga’da yaşanan reklam kampanyası faciası derken şimdi de moda dünyasında yeniden müzik çalıyor ve müzik durduğunda sandalyeler yeniden aynı isimler tarafından kapışılmış olacak. Umalım bu sefer aralarına yeni isimler de katılır.
Yılın en çok konuşulan sanatçısı Refik Anadol: Sadece en çok konuşulan, ses getiren değil, aynı zamanda en çalışkan da diyebiliriz. En son New York’ta MOMA’da (Museum of Modern Art) “Makine Halüsinasyonları” serisinin bir yenisi “UnSupervised” (Denetimsiz) başlıklı eseriyle dikkatleri çekiyor.
Bodrum’un uluslararası bir destinasyon olarak yükselişi: Her yaz başka bir boyuta geçiyor. Geçen yaz global lüks markalar Bodrum’da peş peşe etkinlikler düzenledi. Villa Maça Kızı, Lucca Beach ve Pilevneli Yalıkavak birçok uluslararası markanın davetine ev sahipliği yaptı.
Türklerin Art Basel MIamI çıkarması: MedMiami adlı 4 günlük bir pop-up mekân yarattı. Ayrıca THY’nin daveti de Suzan Sabancı Dinçer ve Contemporary Istanbul’un Bass Museum’daki daveti de Miami’de büyük bir Türk kalabalığı buluşturdu.
Kraliçe ElIzabeth: 70 yıl tahtta kalan, son nefesine kadar görevinin başında olan Kraliçe II. Elizabeth’in 96 yaşında hayatını kaybetmesiyle tarihte bir dönem sona erdi. Ölümünden 2 gün önce Boris Johnson’ın istifasını kabul etti ve yeni Başbakan Liz Truss’ın görevine başlamasını onayladı. İşte gördüğümüz son görüntüsü de Liz Truss’ı tebrik eden fotoğrafıydı.
Harry ve Meghan: Sussex Dükü Harry ve Düşesi Meghan’ın Kraliyet Ailesi’nden ayrılıp bağımsızlıklarını ilan etmeleriyle başlayan süreç son olarak bir reality şov olarak karşımızda.
Hüseyin Çağlayan’ın Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki sergisi: Hüseyin Çağlayan, yurt dışında bilinen çok az sayıdaki Türk sanatçıdan biri ve Pilevneli iş birliğiyle düzenlenen “Souffleur” sergisiyle İstanbul’u uluslararası bir sanat destinasyonu haline getirmeye sağladığı katkı çok büyük. Sergi 8 Ocak 2023’e kadar görülebilir.
Issey MIyake: Moda dünyasının en yetenekli ve en yaratıcı tasarımcılarındandı. Artık klasik haline gelen tasarımları her zaman kullanılacak.
Oscarlar kendini akladı: Akademi Ödülleri, yıllarca çok beyaz ve çok erkek egemen olmakla eleştirilirdi. Bu yıl ise gündemde en çok “çok çeşitlilik” vardı.En iyi yönetmen ödülü “The Power of The Dog”un yönetmeni Jane Campion’a verildi. Yine de geceye damga vuran Will Smith’in, Chris Rock’a attığı tokat oldu.
En çok konuşulan dava: Johnny Depp-Amber Heard davasıydı. Johnny Depp, uzun süredir filmlerinden çok boşanma davasıyla gündemdeydi. Dava sonuçlandıktan sonra ise önce Jeff Beck ile iş birliği yaptığı müzik kariyeri, sonra da pop art tarzı resimleriyle gündeme geldi.