Elindeki beş topu birden aynı anda havaya atıp hiçbirini düşürmeden yakalayan jonglörlerin yaptığı iş aslında nedir? Durumu idare etmek! Hayat bir idare etme oyunudur. Kendinizi, insanları, olayları, işleri, olanları, olacakları ve birçok şeyi idare etmekle geçer zamanınız. İdare edemediğinizde sorun yaşarsınız. İyi idare ediyorsanız daha az üzülürsünüz. Her şeyi idare etmeye çalışıyorsanız yorgun düşersiniz. İdare etmek de bir yere kadardır. Neyi ve ne kadar idare ettiğiniz önemlidir.
Hep birilerini idare etmeye çalıştığınızı ve bundan dolayı yorgun düştüğünüzü düşünüyorsanız, bir şeyleri yanlış yapıyor olmalısınız. Hep birilerinin sizi idare etmesini bekliyor ve idare edilmediğiniz için kızgın hissediyorsanız yine sorun var demektir. İdare etmek ve alttan almak birbirine karışmamalıdır. İdare etmek, kendini feda et ve karşındakinin her türlü davranışını idare et demek değildir. Sevdiğimiz birini onunla geçinecek kadar idare etmek yeterlidir. Özellikle sevdiklerinizin idare ettiğiniz, görmezden geldiğiniz, kabul ettiğiniz yanları vardır. İdare edebilmenin en temel koşulu kabul etmektir. Bir kişiyi veya bir olayı kabul ettiğinizde durumu idare etmeyi de başarırsınız. Sadece sevdiklerinizi idare etmezsiniz. Birlikte uyum içinde olmak durumunda olduğunuz kişileri de idare edersiniz. Onlar da sizi idare ederler. Karşılıklı olarak iyi geçinmenin temeli budur. İşyerinde iş arkadaşlarınızı, okulda öğretmenler öğrencileri ve hatta öğrenciler de öğretmenlerini, ailede büyükler küçükleri ve yine küçükler de büyüklerini idare ettiğinde ilişkiler de daha az sorun yaşanır. Bu liste daha nice örnekle uzayıp gider...
‘Bir kere de sen idare et’
İkili ilişkilerde hep bir taraf idare ediyorsa bu sağlıklı bir ilişki olmaktan çıkmıştır. Biri istediği gibi davranıyor ve öbürü sevmese de onun davranışlarını idare ediyorsa bu sorunlu bir birlikteliktir. Sürekli idare eden kişi bir gün öylesine bıkar ki ya artık idare edemez olur ya da idare etmek istemediğinde kavga çıkmaya başlar. Ne de olsa diğeri hep idare edilmeye alışmıştır. “Bir kere de sen beni idare et” dediğiniz de o her şeyini idare ettiğiniz kişi bencil davranıyorsa kendinizi kötü hissedersiniz. İyi bir idareciyseniz, idare edilmesi gereken ve gerekmeyen her şeyi düzgün bir sıraya koyarsınız. Herkesi ve her şeyi idare etmek zorunda değilsiniz. Patlama noktasına gelmemek için idare ettiklerinizi gözden geçirmelisiniz. Kaprisli ve hep idare edilmek isteyen biriyseniz ki, buna “evet öyleyim” diye cevap verecek çok az kişi tanıyorum; bu huyunuzu bir gözlemleyin. Zor kişilikler çoğunlukla böyle olduklarını kabul etmezler de! Ama siz yine de objektif bir gözle kendinizi gözden geçirin ve bazı kişilerin sizi idare etmesini bekliyorsanız, onlara ne kadar yüklendiğinize bir bakın. Eğer idare edilmeyi beklediğiniz kişileri fazla zorladıysanız biraz frene basın. Ne kadar idare ediyorsunuz ve ne kadar idare ediliyorsunuz, buna biraz kafa yorun. Kimi zaman olaylar akıp geçerken fark etmezsiniz. Ama arada durup düşünmek iyi gelir. Bir arınma gibi düşünün. Hem size gereksiz yük olanları eleyerek hafifletirsiniz hem de kendinizin yük olduğunu fark ettiğiniz durumları hafifletirsiniz. İdare edebilmek bir beceridir. Öğrenilir ve zamanla kazanılır. Olayları, durumları ve kişileri ama en önemlisi kendinizi iyi idare ettiğinizde hayat daha kolaylaşır. İnsan kendini de idare eder. İç sesini, duygularını, düşüncelerini, kaygılarını ve kendine dair birçok şeyi iyi idare eden insan kendiyle daha barışık yaşar. Kendini idare edemeyen, içindeki çatışmalarla, öfkeyle ve diğer olumsuz duygularla baş edemeyen kişi zorlanır. Öncelikle kendinizi iyi idare etmek için çaba sarf edin. Bunun yolu da kendini iyi tanımak ve anlamaktır. Kendini iyi tanıyan ve idare edebilen insanın diğerleriyle ilişkileri de daha sağlıklı olur.
