İnsanın psikolojik olarak en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri değerli olduğunu hissetmektir.
Değerli olmak ne demek?
El üstünde tutulmak mı?
“En iyi sensin denmesi mi?”
Hayır, benim dediğim anlamda böyle değil!
Değerli olmak, insan olarak fikrine, duyguna ama en çok da varlığına değer verildiğini bilmektir.
***
Birçok insan kendisini değerli hissetmediği için birçok sorununu aşamıyor.
Bu aslında çocukluktan edinilen bir duygudur.
İlk değerlilik hissi ailede kazanılır veya kazanılmaz.
Bize değerli olduğumuzu, bir birey olarak varlığımıza değer verildiğini ilk olarak ailemiz hissettirir.
Eğer bir çocuk ailesi tarafından koşulsuz kabul edildiğini, şartsız sevildiğini hissederse değerli olduğunu bilir.
Ancak ailesinin istediği gibi davranmadığında sevilmediğini hissederse, değerli olabilmek için hep onların istediği gibi davranmak zorunda olduğunu düşünür.
Eğer ebeveynler çocuğa “Sınavdan 100 alırsan, yemeğini yersen, sorun çıkarmazsan...” gibi mesajlar veriyorsa çocuk bunları karşılayamadığında kendini otomatik olarak değersiz hissetmeye başlar.
Değersiz hisseden kişilerin yaşamla bağı biraz daha kopuk olur.
Motivasyonları düşer ve geri çekilmeye başlarlar.
İlişkilerde de bu böyledir. Çiftlerin sevgi kadar birbirlerinin gözünde değerli olmaya ihtiyacı vardır.
Değersizlik hissinin ilk uyandırdığı duygulardan biri de yetersizlik hissidir.
Değersiz olduğunu düşünen kişi genelde kendini suçlamaya meyillidir.
Ve ilk çıkarımı “Ben yeterli biri olmadığım için değerli biri değilim” olacaktır.
***
Yetersiz olduklarını düşünen kişilerin ise özgüveni düşer, davranışlarında özgüven sorunu yaşar.
Yani değerli hissetmemekle başlayan zincirleme bir sorunlar dizisi başlar.
Değersiz hissetmek kadar karşınızdakini böyle hissettirmek de sorundur.
Çoğu kişi hatta bu anne-baba bile olabilir, karşısındakinin fark etmeden de olsa değersiz hissetmesine sebep olabilir.
Söylediğiniz bir söz, attığınız bir bakış bile yeter birinin değersiz hissetmesine sebep olmaya!
Sonra da “ben ne yaptım ki” dersiniz ama aslında mesaj gitmiştir.
Kendine değer vermek
İnsan en çok kendisine değer vermelidir.
Kendisini değerli bulmayan bir kişinin değerini başkalarının gözlerinde araması yanlış bir yaklaşımdır.
Çocukluğu ve ileriki yaşamında her şey yoluna gitmiş ama bir şekilde hala kendisini değersiz hissediyorsa biraz kendi içine bakma zamanı gelmiştir.
Değerli hissetmesi sürekli dış kaynaklara bağlı olan kişi dışarıdan gelen verilere bağımlı yaşar.
Onaylandığında değerli, istediği kişiler tarafından onaylanmadığında değersiz hissediyorsa sürekli iniş çıkışlar yaşamaya başlar.
Kişinin kendisine değer verebilmesi için kendini iyi tanıması, kişiliğine iyi bir yatırım yapması ve kendini olduğu gibi kabul etmesi her zaman işe yarar.
Hem başkalarını hem de kendini sürekli değiştirmeye çalışanlar, bir gün iyi bir gün kötü hissederler.
Kendini sevebilen, kendini değiştirmeyi değil geliştirmeyi hedefleyen kişi varlığına değer verir ve bu değeri korumak için çalışır.
Böylece ne başkalarının değersiz hissetmesine sebep olur ne de kendi varlığının değerini unutur.