31 Aralık 2024’te Oğlak burcunda gerçekleşecek olan Yeniay, hayatında derin ve köklü bir dönüşüm yaşayacağının habercisi... Bu, yalnızca bir yılın sonu değil, yeni bir dönemin, hayal bile edemeyeceğin bir evrenin kapıları açılıyor..
Bugün, geçmişin zincirlerinden sıyrılma, kendine yeni bir yol çizme ve hayatının başrolü olmalısın…
Kapanan bir devrin ardından yeniden doğuyoruz. Bize sunulanla yetinmekten, dayatılanı yaşamaktan yorgunuz. Hayatın değişen, dönüşen her alanında biz de varız, bunu yaşamalıyız. Öğrencilikten, öğretmenliğe geçme vakti geldi diyebiliriz. Yaşadıklarımız, öğrendiklerimiz çok kıymetli ancak zaman hızla geçerken, eskiye takılıp kalkmak riskli. Çünkü hala her şey süratle değişiyor. Savrulmamak, köklenmek, ayakta kalmak ve yere sağlam basmak zorundayız.
Değişimin aşırılıklarına, süratine, senin dışında gerçekleşmesine takılma. Bundan sonra böyle olacağını kabul ettiğin an, zamana uyumlanabilirsin. Saat farkı olan bir ülkeye gittiğinde, yaşadıklarını
Hayatın bize sunduğu zorluklara müteşekkir olmalıyız desem ne dersin? O sorunlar sayesinde sınırları zorlamayı öğreniyor, gelişim, değişim fırsatı buluyoruz. Farklı fikirler üretebilmemizin önünü açan yaşadığımız problemler değil midir? Sorunların üstesinden gelmek, en üst versiyonumuza çıkmamızı sağlayan mucizedir…
Sorunlar, problemler, yaşadığımız maddi-manevi baskılar sayesinde değişir, gelişir hayat akışındaki görevimizi yerine getiririz. Sana yaşadığını hissettiren bu değil midir? Her günün bir öncekiyle aynı olsa hayattan keyif alamazdın. Elbette sadece neşe, keyif mutluluk için var olmadın ama varlığını sürdürebilmek için neşeye, heyecana muhtaçsın. Şöyle düşün sen her mutsuz, moralsiz olduğunda bir sonraki aşamaya geçmeni engelleyen setler kuruyorsun. Yani mutsuz, heyecansız olduğunda yaşam durur. Hem de sadece senin için değil. Akışı bozar, Dünyanın hatta tüm mevcudatın gelişim fırsatından çalarsın, çalma…
Sorunlara takılıp kalmak, tuzağa düşmeye benzer. Dolunay
Plütonun temel motivasyonunun, dönüşüm olduğu, doğrudur. Ancak Plüto salt dönüşümden, dönüşüm de yıkımdan ibaret değildir. Bazen yeniyi ve güzeli inşa için eskiden vazgeçmek gerekir. Bu arada işlevsiz, zararlı, amaçsız yapıların, sistemlerin dönüşümü, insanlığın gelişim sürecinin en önemli parçasıdır.
Plüto bir jenerasyon gezegenidir ve jenerasyon gezegenleri, bir neslin kolektif bilinçaltını şekillendirmeye odaklanır. Kuşaklardan kuşaklara bırakılan maddi-manevi miraslar konusu, Plütoyla alakalıdır. Şimdiye kadar Plüto Kova dönemlerinde ne olduysa benzerini yaşayacağız. Benzersiz, eşsiz olan tek şey; Tanrıyla iş birliği içinde bu sürece yön verenlerden olma şansına sahip olmamız.
Bence de dönüşüm esnasında Plüto orantısız bir güç kullanıyor. Yöntemleri de çoğu zaman fazla sert, sarsıcı, yıkıcı sayılabilir. Ama bir dönemi kapamak, yeni bir devre başlatmak, nesiller boyu sürecek yeni bir hikâyenin temelini atmak kolay iş değil.
Heyecanlı, neşeli bir yeniay fikri çoğumuza çok uzak, biliyorum. Ama yapabiliriz. Olduğun yerde sayar; başarının, neşenin, sağlığın, mutluluğun, aşkın, paranın seni bulmasını beklersen olmaz. Neler olacak diye bekleme zamanı değil. Daha özgür, keyifli, sağlıklı, zengin olmak için harekete geçme zamanı.
Daha özgür bir yarın için önce toplumu mutlu etme gayretinden vaz geç.
Fırsat arayışında olman yetmez fırsat yaratmak konusunda kararlı ol.
Seni yansıtan, tatmin eden bir hayat kurmak için gereken her şeye sahipsin. Sen yeterli ve yeteneklisin.
Yaşadığın her an kıymetli, tadını çıkar.Bolluğunu, bereketini böyle artırabilirsin..
Bu yazıyı okuduğuna göre yeniay hatta Yay Yeniayı hakkında bir fikrin var. Önce yeniayda neler olacak, benim burcumu nasıl etkileyecek kısır döngüsünden uzaklaşmalısın. Yay; özgür zihinleri sever, biliyorsun. Şartlanmış zihinler yeni yollar, şanslar, başarılar yaratamaz.
Bu yeniay, özgürlüğü tanımlamak konusunda ilham verici. Özgür
Dolunayın ışığı altında, görünenin ötesine geçip yaşamın kendisini derinlemesine kavramak için bir fırsat yakalayacağız.
Belki de tek büyük gerçek, yaşamın kendisidir. Her an, her nefes, her karşılaştığımız insan ve yaşadığımız duygu, ölümsüz bir değere sahip. Ne kadar zamanımız kaldığını bilmeden koşuyoruz. En değerli şeyin, yaşamın kendisi olduğunu çoktan unuttuk. Detaylarda kaybolup, gelip-geçici durumların içinde debelenip duruyoruz. Kim nerede takılıp kaldıysa onu gerçek sanıyor. Sahip oldukların kadar olamadıklarında önemsiz.
Sadece yaşadığımız için şükür içinde olma hazzına keşke varabilsek…
"Hayata tutunmak, zorluklarla savaşmak ve her anı tutkuyla yaşamak; gerçek macera işte tam olarak budur!"
Derin sular bilge ruhlar…
Hayat yeni sanatçılar yetiştirmek istiyor. Yaşam, doğa, insan, sen, teknoloji, sanat tüm bildiklerimiz, gördüğümüzden çok daha fazlasıdır. Her bir an, her duygu ve düşünce, bir sanatçının elinden çıkmış gibi,
Yeniay, kalpler arasında derin bağlar kurmakla ilgilidir…
Karşı konulamaz bir değişim rüzgârı esecek. Akrep’in yoğun enerjisinin içinde lütfen kaybolma! Derin duygularını fark etmek istiyorsan, içine dön. İçe dönüş, senin şifandır. Kendi sesini duy, dinle, anla. Kalbinle çıktığın bu yolda, niyetine güven, güzelliklere inancını kaybetme, kaybettirme…
Kudretli bir yeniay yaşanacağı kesin. Yeniden doğma çabası içindeyiz. Şifanın kendinde olduğunu öğreneceksin. Önce ben, hep ben hatta sadece ben diyenler yani sürüp giden, döngüdeki yerini ve sorumluluklarını, bilmeyenlerin gelişimi için yeni ruhsal keşiflerden bahsedilebilir. Gök hiyerarşi, bu dostların uyanışına Akrep yeniayı ile katkı sağlamak isteyebilir. Sadece kendimiz için yaşamadığımızı, yaşayamayacağımızı anlamak çok zor olmamalı.
Bu yeniay, hepimizin ruhsal büyümesinde bir dönüm noktası olacaktır. Yenilikler, değişimler içte başlayıp, hayatımıza yansır. Derin duygularımızı, ihtiyaçlarımızı ve ilişkilerimizi
Kardeşlik ve Kabul imtihanında olduğumuzu birbirimize hatırlatalım.
Dolunayda iç sesimiz bize sürekli fısıldayacak; “kendini anlamaya çalış, diğer insanları da anlayışla karşıla…”
Bu dolunay tüm dengeleri altüst etmek üzere geliyor... Biz ise etik, ahlak dairesinde, yeni dengeler kurmaya mecburuz. Bu dolunayda, hemen herkes “harekete geçmem lazım ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum” diyerek başlayacak yeni güne.
Çünkü hayata dair ne biliyorsan anlamını yitirdi. Yaşamak istediğin, olmasını istediğin şeyleri hayal edip duruyorsun ama bir türlü gerçekleşmiyor. Belki de “beklentilerimi dolayısıyla hayallerimi değiştirmem gerekiyor” şeklinde düşünenler de var.
Denemediğin ritüel kalmadığına eminim. Bilmem kaç kez filanca mantrayı tekrarladığına, dileklerini onlarca farklı şekilde ifade ettiğine yemin edebilirim. Ritüelini değil, dileğini değiştir diyeceğim. Dileğini ifade biçimini değiştirmenden farklı cümle kalıpları kullanmandan bahsetmiyorum. Aslında gerçek dileğini, öz arzunu keşfet, fark
Terazi burcu; adalet ve dengeyi temsil eder. Güneş tutulmaları ise karanlıkları yıkmak, aydınlığa ulaşmakla alakalıdır. Güneş Terazi burcunda tutuluyorsa; dengeden, adaletten yoksun her ilişki, ortam, aile, sistem, inanç deşifre olur hatta yıkılır. Dünyada daha adil, hatta ilahi adalete yakışır bir düzen kurulmalıdır. İş hayatında, ailende, ilişkinde, evliliğinde, evinde dengeler, yapılar değişmeye mahkumdur.
Güneş Tutulması, herkesin hayatında farklı temalarda dönüşüm ve denge arayışı başlatacak. Yaşanacak gelişmeleri kabullenmek ve dengeyi sağlamak, bu süreci doğru yönetmeni sağlayacak.
18 Eylül 2024 tarihli Ay tutulması ayrışma süreciyle alakalıydı. Güneş tutulması ile bu ayrışma daha da belirgin hale gelecektir. Potansiyel ayrışmasını kendimizi daha iyi anlamak şeklinde yaşayacağız. Hayatımızı yeniden kurgulamak, ana görevimiz haline gelebilir. Artık geçmişte başlayan döngülerin bugünü nasıl etkileyeceğiyle değil, bugünün geleceğe nasıl var edeceğiyle ilgilenmek durumundayız. Zira sonsuzluk ve belirsizlik zamanlarından geçiyoruz.