Yunan mitolojisinde Zeus ve Hera'nın oğlu olan Ares savaş tanrısıdır. Roma mitolojisinde ise savaş tanrısı karşımıza, Jüpiter ve Juno'nun oğlu Mars olarak çıkar.
Astrolojide ise Mars, kişinin enerjisini nereden aldığını, hayatta kalma becerisini ve kendini ortaya koyuş tarzını ifade eden gezegendir.
16 Şubat-30 Mart tarihlerinde nasıl mücadele ettiğimizi de ifade eden Mars Oğlak burcunda ilerleyecek.
Mars Oğlak burcunda yücelir. Çünkü Oğlak burcunun düzen kuran, yapılandıran, çalışkan ve azimli doğasını savaşçı ruhunda çok iyi yansıtır.
Bu süreçte yaşam enerjimiz daha başarı odaklı olacaktır.
Sorumluluk almaktan kaçınmayacağımız, rekabetten çekinmeyeceğimiz bir dönemdeyiz.
Konuları yapılandırmaya, düzen oluşturmaya istekliyiz.
14 Şubat geleneği Roma Mitolojisinde Jüpiter’in eşi olan Juno (Iuno) zamanına dayanmaktadır.
Roma İmparatorluğunda, 14 Şubat tarihi, her yıl Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno'ya saygı günü olarak kutlanırdı. Halk, evliliğin ve ailenin koruyucusu kabul edilen Juno’ya teşekkür için çiçekler sunardı.
15 Şubat'ta kötü ruhları kovarak şehri temizlemeyi, böylelikle sağlık ve bereketi serbest bırakmayı amaçlayan “Lupercalia Bayramı” başlıyordu.
Romulus ve Remus'un bir dişi kurt tarafından emzirildiği Lupercal mağarasında bereket için keçi, arınma için köpek kurban edilirdi.
Enerjimizi ve motivasyonumuzu destekleyen dolunay...
9 Şubat Pazar günü İstanbul saatiyle 10:33'te Aslan burcunda bir dolunay gerçekleşecek. Etkisini iki gün önceden hissetmeye başlayacağımız dolunay 23 Şubat’a kadar enerjisini çalıştırıyor olacak.
Ay’ın Aslan, Güneş’in Kova burcunda yerleşimi ile gerçekleşen bu dolunay bir önceki Kova Yeniayı'nın bizde uyandırdığı düşüncelerin tamamlanmasına, sonuca ulaşmasına hizmet ediyor. Kendimizi daha objektif gözle değerlendirebilmemiz gereken durumlar içinde olacağız.
Gökyüzündeki ateş elementinin ve öncü niteliklerin baskınlığı bizi harekete geçirme ve sonuç odaklı olmaya teşvik ediyor. Yaptıklarımızı da tüm samimiyetimizle ortaya koyacağız.
Dolunay anında oluşan ateş üçgeni, inançlarımızı ve duygularımızı bütünleştirip hayat sahnesinde görünür kılmaya yardımcı. Çocuksu bir iç güdüyle ben de buradayım deme arzumuz yüksek.
Bu süreçte sosyalleşmeye, hayatın zevkli yönleriyle haşır neşir olmaya öncelik vereceğiz. Yaratıcı enerjimiz de yoğun olacağından, sanatsal faaliyetlerle uğraşanların güzel değerlendirebileceği bir dönem olacak. Çocuklarla vakit geçirmek, onlarla ilgili süreçlere dahil olmak bize keyif verecek.
Geri planda
Hayallerin mantığa meydan okuyacağı günler
Merkür, nasıl iletişim kurduğumuzu ve algılama şeklimizi anlatan gezegendir. 3 Şubat- 11 Nisan arasında Balık burcunda ilerleyecek. Bu süre içinde 16 Şubat-10 Mart arasında retro harekette olacak ve kısa süreliğine Kova burcuna geri dönecek.
Merkür Balık burcundayken zihnimizi toparlayıp, konsantre olmak zordur. Çünkü Merkür mantığı ön planda tutan bir gezegendir. Hayal gücü ve sezgileri ağır basan Balık burcundayken algılar bulanıklaşır, kafalar karışır. Vereceğimiz kararlarda duygusal davranıp, anlamadan inanmaya daha yatkınızdır. Fedakarlık gösterme ya da bekleme eğilimimiz artar. Detaylardan, analitik düşünce tarzından uzaklaşırız. Maneviyat, sezgisellik, yaratıcılık, merhamet ön plana çıkar.
16 Şubat-10 Mart arasında retro harekette olacak Merkür, bir yılda ortalama 3 kez retro hareketi yapar. Retro dönemlerde gezegenler temsil ettikleri konularla ilgili değerlendirme, tamamlanma süreci yaşanması için enerjilerini içe döndürürler. Genel işleyiş bozulduğundan ilgili konularda aksaklıklar
Yeniay Bizi Hangi Alanlarda Özgürleştirecek?
Hızlıca giriş yaptığımız 2020'nin ilk yeniayı, 25 Ocak Cumartesi gününün ilk saatlerinde Kova burcunda gerçekleşecek.
Yeniaylar başlangıç enerjisi taşır. Fakat başlangıç enerjisi için hem yeni adımlar atmaya hem de yeni adımlara yer açan tamamlanmalar yaşamaya hazır olmalıyız.
Kova Yeniayı bizlere atacağımız adımların, hayatımızda istikrarlı gördüğümüz ama aslında pek de öyle olmayan alanlarda olması gerektiğini anlatıyor.
2020'nin kaderini belirleyen bir tutulma yaşıyoruz.
10 Ocak Cuma akşamı, İstanbul saatiyle 22:11'de Yengeç burcunda bir Ay tutulması meydana gelecek.
Avrupa, Asya, Avustralya, Afrika, Antartika, Kuzey Amerika'nın bir kısmı ve Güney Amerika'nın doğusundan gözlemlenebilecek.
Benzer bir tutulmayı Ocak 2001'de yaşamıştık. Bu sebeple 2001 senesinin ilk yarısını hatırlamakta fayda var. O dönemki tutulmada Satürn bizlere destek vermişti. Uzun vadeli güven istiyorsan yeri geldiğinde canın yansa bile adil ol demişti.
Astrolojide yapılanmayı, yönetimleri ve disiplini ifade eden tekamül gezegeni Satürn, Aralık 2017'den beri Oğlak burcunda. Satürn, sorumluluk almayı, sabrı, sınırları, özgüveni, yönetme yeteneğini taşıyan Oğlak burcunda kuvvetlidir, sınavları zordur ve biz öğrenene dek peşimizi bırakmaz. 2020 sonuna kadar da Oğlak burcunda ilerlemeye devam edecek.
Plüton ise dönüşümü, yıkımı, yeniden yapılanma için tereddüt etmeden sonlandırmayı anlatır. O da 2008'den beri Oğlak burcunda.
Şimdi bu iki zorlu gezegen 12 Ocak'ta tam kavuşum yaparak, Oğlak konularında güçlerini birleştirecekler. Bunun anlamı, artık işlevini yitirmiş olan yapıların kökten değişeceği olayların kaçınılmaz olacağı.
Tüm Dünya'yı oldukça kuvvetli bir şekilde etkileyecek olan bu kavuşumun etkisini 2020 sonuna kadar yoğun olarak hissedeceğiz. Pek çok yönetimin, yöneticinin ve düzenin değişeceği bir dönemdeyiz. Ekonomiyi de yakından ilgilendiren bir süreç olacak.
Satürn ve Plüton 33-38 senede bir kavuşum yaşarlar. Bu dönemler Dünya tarihinde, kavuşum yaşadıkları burcun doğasında hep önemli ama yıkım içeren gelişmelerin başlangıcı olmuştur.
12 Ocak'ta kesinleşen kavuşumdan önce 10 Ocak'ta önemli bir Ay tutulması
26 Aralık Perşembe günü, İstanbul saatiyle 08:12'de Oğlak burcunda halkalı Güneş Tutulması meydana gelecek. Türkiye'den izlenemeyecek tutulma Malezya, Filipinler, Endonezya ve Singapur'dan izlenebilecek.
Astrolojik olarak tutulmalar kadersel döngülerin vurgulandığı zamanlardır. En yoğun etki ilk bir ay içinde görülür ama altı aya kadar devam eden izleri olur. Güneş tutulmaları yeniaylar gibi başlatma enerjisi taşır. Fakat etkisi çok daha kuvvetlidir.
2019 senesi hep birlikte zorlandığımız bir sene oldu. Herbirimiz haritalarımız doğrultusunda sınandık ve sınanmaya da devam ediyoruz. 26 Aralık tutulmasıyla gökyüzü, 2019 bitmeden bize bir nefes aldırmaya niyetli.
İyicil etkileri olan bu tutulmada gökyüzünde toprak elementi ve öncü nitelikler baskın. Uzun zamandır netleşemediğimiz konularda kalıcı kararlar alabilmek adına destekleneceğimiz bir dönemde olacağız. Harekete geçme konusundaki direncimizi beklenmedik fırsatlarla karşılaşarak kırabiliriz.
Jüpiter'in konuyu büyüten etkisine, Uranüs'ün çözüme yönelik farklı yaklaşımı destek veriyor. Hepimiz belirli farkındalıklar yaşayabilir, olaylara ilerleme kaydedebilecek yerden bakmaya başlayabiliriz. Bu noktada meselemiz her