Astrolog Aslıhan Doktoroğlu

2020’nin farklı enerjisini herhalde yaşamayan kalmamıştır. Astrolojik olarak öngörü de bu yöndeydi ve sadece daha ilk kısmını yaşadık. Üzerine kitaplar yazılacak bir senedeyiz.

Geçtiğimiz hafta 3 gezegen durağan pozisyondaydı ve şimdi retro harekete geçtiler.

Gezegenler retro(geri) pozisyona girmeden önce ve bu pozisyondan çıkarken yaklaşık 2 gün durağanlaşırlar. Bu dönemler retro etkisinden daha güçlü dönemlerdir.

Bu yüzden 11-17 Mayıs haftası önemli bir haftaydı.

Astrolojide çok önemli bir gösterge olan Ay Düğümleri, Ay’ın Dünya çevresinde dönerken izlediği yörünge ile Dünya’nın Güneş çevresindeki yörüngesinin kesişimlerinden oluşur. İzafi iki noktadır.

Tutulmalar hayatımızdaki önemli durumları, konuları tetiklerler ve koşulları şekillendirirler. Bu önemli göksel olaylar, Ay Düğümlerine yakın olarak gerçekleşirler. Birbirleriyle karşılıklı olan düğümler zıt burçlara yerleşirler.

Kuzey Ay Düğümünün yerleştiği alan hayatımızı ilerleteceğimiz, gelişim sağlayacağımız ve deneyimleyeceğimiz konuları anlatır. Güney Ay Düğümünün yerleştiği alan ise alışkanlıklarımızı, konfor alanımızı ve bırakmamız gereken yönleri ifade eder.

Bir doğum haritasında sadece Ay Düğümlerinin yerleşiminin yorumu bile hayat planı ile ilgili çok önemli göstergedir.

23 Nisan 05:25'te Boğa burcundaki yeniaya şahit olacağız.

Yeniaylar hep yeni fikirlerin oluşması ve yeni adımlar atmaya niyet etme zamanlarıdır.

Boğa burcunun temel konusu ise güvenli ve istikrarlı kalabilmektir.

Ama gökyüzü uzun zamandır bize ısrarlı bir şekilde değişim vurgusu yapıyor. Hangi gezegene, hangi döngüye baksak yollar hep dönüşüme çıkıyor.

Akılcılık ve Beraberlik

8 Nisan Çarşamba 4:34'te Terazi burcunda bir dolunay yaşayacağız.
Anın yükseleni Neptün kavuşumuyla Balık burcunda.
Bu dönemde akıllar biraz karışık, hassasiyetimiz en üst düzeyde.
Belirsizlik sürerken bir yandan da doğruluğu olmayan bilgi akışı çok fazla.
Dolunay hava elementi ve öncü niteliğin etkisinde. Bu da bize aslında bu süreçte çok daha akılcı ve inisiyatif sahibi olmamız gerektiğini anlatıyor.
Bilimsel konularda netleşmeler yaşanabilir.

Zorlu bir zamandan geçtiğimiz şüphe götürmez bir gerçek. Herkes şaşkın, kaygılı ve karamsar. Üstelik dünya genelinde durum aynı. Peki ne oluyor?

Astrolojik bazı döngüler vardır ve her döngünün kendi içinde görevi farklıdır. Özellikle ağır hareket eden gezegenlerin kavuşumlarının etkisi kişisel olarak da, kitlesel olarak da daha fazladır.

Satürn hep bir şeyleri öğretip düzen kurmaya çalışırken, Plüton işi biteni yok edip tereddütsüz dönüşüm yaratır. Jüpiter ise bulunduğu konumda olayları büyütür, yaşam felsefesini ve ahlaki değerleri sorgulatır. İşte bu üç gezegen 2020 boyunca çeşitli zamanlarda Oğlak burcunda bir araya geliyorlar.

12 Ocak Satürn-Plüton

Astrolojide yapılanmayı, yönetimleri ve disiplini ifade eden tekamül gezegeni Satürn, Aralık 2017'den beri Oğlak burcundaydı.

Satürn’ün ana teması kaosu sonlandırmak, düzen getirmek ve sınır koymaktır. Doğum haritalarımızda Satürn’ün bulunduğu ev, bize hayatta hangi alanda disiplin kazanıp sorumluluk alacağımızı gösterir. Yunan mitolojisinde zaman tanrısı Kronos’tur.

2,5 senede bir burç değiştiren Satürn, 22 Mart-2 Temmuz arasında Kova burcunda olacak. Sonrasında Oğlak burcuna geri dönecek ve 17 Aralık 2020- 8 Mart 2023 arasında Kova burcundaki ana seyrini sürdürecek. 22 Mart'ta başlayacak 4 aylık dönem, 17 Aralık 2020 sonrası 2,5 senelik sürecin fragmanı mahiyetinde olacak. Bu süreçte karşılaştığımız konular ve ağırlıklı gündemimiz, sonrası için bize ipucu olacak.

Kova burcu yeniliği, özgürlüğü, sosyalliği, eşitliği, başkaldırıyı, devrimleri, teknolojiyi, bilimi ve gruplar içindeki bireyselliği anlatır.

Chiron, görmezden gelemeyeceğimiz yaralarımızı anlatır.

24 Mart'ta gerçekleşecek Koç Yeniayı da Chiron kavuşumlu bir yeniay.

Gözümüzü kapatamayacağımız olaylar bizleri yeni davranış şekillerine zorlayacak.

Kendimize dış tehdit olarak gördüğümüz ve bu yüzden kaçındığımız sorumlulukların baskısı üzerimizde.

9 Mart Pazartesi günü akşam saatlerinde Başak burcunda bir dolunay gerçekleşecek.
Hayallerle gerçeklerin dengelenmesinin gerektiğini anlatan bu dolunay, harekete geçmekten ziyade mevcut durumları sağlıklı bir şekilde istikrarlı kılmamızı istiyor. Bizlere ne detayı ne de ana resmi ıskalama diyor.
Fakat bu dönemde çoğumuzun aklı karışık olacak ve fedakarlık konularında hassasiyetimiz artacak.
Bir çoğumuz ikili ilişkilerle ilgili ciddi kararlar vermek durumunda kalacak. Bu dönemde karar verirken mantığı kullanmak her zamandan daha önemli hale gelecek. Çünkü içimizin bir tarafı bizi yanıltabilecek duygusallığa çok yatkın.
Bu dolunayın gerek bireysel anlamda gerekse Türkiye açısından etkileri çok yumuşak değil.
23 Şubat’tan bu yana saklanmış pek çok şey bu dönemde ortaya çıkacaktır.
Türkiye’de yaşanan Corona virüsü vakalarını da resmi şekilde 9 Mart sonrası öğrenmemiz muhtemel.