Astrolog Aslıhan Doktoroğlu

Sahipkıran Arapça kökenli bir kelimedir ve her zaman başarılı olan, üstünlük kazanan hükümdar anlamına gelir. Hem siyasette hem de astrolojide özel bir anlamı vardır. Siyasi olarak gücü elinde tutan, üstün lideri tanımlar. Astrolojik olarak ise 20 yılda bir kavuşan Satürn (Zuhal)-Jüpiter (Müşteri) gezegenlerinin hizalandıkları dönemi ve o dönemde doğanları ifade eder.

Satürn ve Jüpiter, sosyal gezegen olarak tanımlanır. İkisi de toplumsal eğilimleri belirler. Satürn, bizim maddesel dünyada nasıl deneyimler kazanacağımızı, geliştirmemiz gereken alanı işaret ederken bize sorumluluk aldırır ve öğretene kadar peşimizi bırakmaz. Yönetimi, sistemleri ve sınırları ifade eder.

Jüpiter ise şans, bolluk, iyimserlik, adil olma, ahlaki değerler ve abartı gezegenidir. Bulunduğu yeri korur, büyütür. Sınırları sevmez.

Kavuşum zamanları iki zıt prensipte çalışan gezegenin enerjileri birleşir. Bu zamanlar, Dünya üzerinde yeni bir dönemin başladığı zamanlardır. Hangi burçta kavuşum yaşanmışsa, o burcun vurgusunda gelişen bir

14 Aralık’ta Yay burcunda gerçekleşecek Güneş Tutulması, 30 Kasım Ay Tutulmasının ortaya çıkardığı konularda bizlere yeni adımlar attıracak.

2021 boyunca tutulmalar sebebiyle belirginleşen konunun dürüstlük olacağını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Hem toplumsal açıdan hem de bireysel olarak uğraş vereceğimiz olayların ana fikri, ön yargıdan ve fanatizmden uzaklaşma çabamız olacak.

Neye karşı abartılı davranıyorsak ve sabit düşünce geliştirmişsek o konuda farklı bakış açısı geliştirmemiz için bazı olaylarla karşılaşabiliriz. Bu olaylar bizim çift taraflı bakmamıza sebep olmak için gündemimize gelecek. Olayların konusu da doğum haritamızın aldığı etki doğrultusunda gelişecek.

Hızlı hareket etme ve karar verme süreçlerini tetikleyecek tutulmada dikkatli olmamız gereken nokta dürtüsel değil, aklı selim karar vermiş olmak.

Duygusal tepki vermeye de eğilimli olduğumuzdan merhamet göstermek ya da görmek için doğrulardan kopmamaya dikkat etmemiz gerekiyor. İletişimin zorlandığı, algıların bulandığı ve sözlü saldırıların fazla olacağı bir

30 Kasım Pazartesi günü İstanbul saatiyle 12:29’da İkizler burcunda bir Ay tutulması gerçekleşecek. Türkiye’den gözlemlenemeyecek yarı gölgeli bu tutulma, Avrupa’nın kuzey batısı, Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya, Asya, Atlantik Okyanusu’nun kuzeyi ve Pasifik Okyanusu’ndan görülebilecek.

5 Haziran’da İkizler-Yay aksı tutulmalarının ilkini yaşamıştık. 2021 sonuna kadar tutulmalar bu aksta devam edecek. İkizler-Yay burcu tutulmaları temel olarak ön yargıdan uzaklaşmayı, karşı tarafı dinlemeyi, olaylara objektif yaklaşmayı, detaylarda boğulmadan bilgiyi yalın şekilde paylaşmayı, pratikliği ve en önemlisi dürüstlüğü ön plana çıkarıyor. 2021 boyunca dürüstlük en büyük sınavımız olacak. Hiçbir konuyu abartmamak, hiç kimseyi ve kendimizi kandırmamak önemli. Demagoji yapmak yerine, yalın ve net olmak değerini bulacak.

Doğum haritalarımızda İkizler-Yay burçlarının düştüğü evlerin konuları üzerinden dürüstlüğümüz sınanacak.

30 Kasım tutulmasına gelirsek, bu tutulma Kraliyet

15 Kasım’da İstanbul saatiyle 08:07’de Akrep burcunda bir yeniay gerçekleşecek. Yeniay haritasının yükselen burcu da Akrep. Bu yüzden Akrep vurgusunun yoğun olduğu bir yeniay yaşayacağız.

Yeniaylar, bizi tetikleyen fikirlerin, olayların etkisiyle gündeme gelen başlangıçları ifade eder. Enerjisini 1-2 gün önceden hissetmeye başlayabilir, yeniayda ve takip eden 3 gün boyunca da yoğun etkisini yaşarız. Devam eden etki ise bir sonraki dolunaya kadar, yani 14 gün sürer.

31 Ekim’de Uranüsyen ve kuvvetli bir dolunay yaşamıştık. O dolunayla yaşadığımız tamamlanmalar şimdi bu yeniayda bize bazı başlangıçlar için zemin hazırlamış olacak.

Akrep doğasında sabır, ketum duruş, kuşkuculuk, derine inmeye meyilli olma, krizlerden sakınmama ve gücü önemseme vardır.

Yeniay ile önümüze gelen olaylar ilk etapta bize zorlayıcı ve çözümsüz gibi gelse de sağduyulu ve objektif baktığımızda bir çıkış yolu bulabileceğimizi, dengeleri kurabileceğimizi gösteriyor.

Özellikle kendimizi ilerlemiş görmek istediğimiz durumlarda, ahlaki değerleri

31 Ekim’de İstanbul saatiyle 17:49’da Boğa burcunda bu ayın ikinci dolunayı gerçekleşecek. Genelde her ay bir dolunay ve bir yeniay yaşarız. Fakat bazı senelerde, (en son Mart 2018’de) bir ayda iki dolunay gerçekleşir. O zaman oluşan ikinci dolunaya Mavi Dolunay denir. Böyle ayların vurgusu, gerçekleşen olayların önemi diğer aylardan öne çıkar

Boğa burcu istikrarı, sahip olunanla güvende kalmayı, huzuru kaybetmeme isteğini ifade eder.

Bu dolunaya Uranüs tam destek vererek eşlik ediyor. Uranüs, bilinenden özgürleşmeyi, bireyleşmeyi, orijinal ve bağımsız ifade şekillerini, devrimleri anlatır. Gelenek dışı davranışı ve farklılık arayışı da beklemediğimiz, sürprizli olayları yaşamamıza sebep olur. Otoriteden ve kontrol edilmekten hoşlanmayan bir gezegendir. Bu sebeple kalıcı değer oluşturmayı ve düzeni temsil eden Boğa burcu ile çok iyi anlaşamaz.

Uranüs, Mayıs-Kasım 2018’de Boğa burcuna fragman niteliğinde bir giriş yapıp, Mart 2019’da da 7 sene sürecek Boğa yolculuğuna başlamıştı.

Dolunaylar netleşmeleri, yüzleşmeleri içeren enerjiler taşır. Bu

16 Ekim Cuma akşamı, İstanbul saatiyle 22:31’de Terazi burcunda yeniay gerçekleşecek. Yeniayların enerjisi daha çok yeni adımlar attırma ve farkındalıklar oluşturma doğasındadır. Terazi burcu ilişkilerin, uyumun ve estetiğin öne çıktığı bir burçtur. Fakat bu yeniay gerilimli bir yapıda. Öncelikli konusu ilişkiler, ortaklıklar ve birlikte yürütülmeye çalışılan süreçler. Bu konularda süregelen dengesizliğe karşı bizi harekete geçirecek bir yeniay olacak.

Ağustos başında fark ettiğimiz olaylarla ilgili atmadığımız adımları attırmaya zemin oluşturacak ve mevcut ilişkilerimizi sorgulayacağız.

Hayattan almak istediğimiz gerçek keyfi engelleyen durumları, ortaya çıkan birtakım gerginliklerle keşfetme şansımız var. Her sıkıntı ve zorluk, bir durumu fark edelim diye yaşanır. Bu yeniayın gerilimini de o şekilde yorumlamakta fayda var. Fark edelim ki yeni adım atabilelim.

Bir yandan da kendimizi kandırmaya müsait açılar var. Bu noktada işin kolayına kaçmamak gerekiyor. İdealize ettiğimiz kişilerin ve olayların hayal kırıklığını yaşayabiliriz. Ayrıca

2 Ekim’in ilk dakikalarında, Koç burcunda gerçekleşecek dolunayın etkilerini kuvvetli hissedeceğiz.

Yaralı şifacı Chiron ile yan yana olan Ay, benliğimizi yaralayan konulara ışık tutacak. Koç burcunda geri harekette olan Mars da bu dolunayda aktif rol oynuyor. Koç burcu meydan okumanın, adım atmanın, dinamizmin ve aceleciliğin burcudur. Gökyüzündeki bu enerji Mars yüzünden şu anda daha baskılanmış, içe dönük ve bir o kadar da kontrolsüz. Diğer zorlu gezegenlere sert açı da işi pekiştiriyor.

Öncü burçların (Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak) daha çok etki alacağı bu dolunay bizi hızlı hareket ettirecek.

Daha önce yapmak zorunda kalıp da sonucundan memnun olmadığımız konularla ilgili bazı tamamlanmaları, bitişleri yaşayabiliriz. Kendimizi, sineye çektiğimiz olaylara bir anda tepki verirken bulabiliriz. Canımız yanar mı, sonrası ne olur diye çok düşünmeden adım atabiliriz. Dolunay öncesi ve sonrasındaki 2 gün boyunca dürtüsel davranmamaya daha fazla dikkat etmemiz gerekli. Düşmanlıkları büyütme eğilimimizin

10 Mayıs- 29 Eylül arasında Satürn Oğlak burcunda retro hareketteydi. Çarşamba günü ileri harekete geçecek.

Satürn bizim başöğretmenimiz, sorumluluk aldıran ve öğretene kadar elinden geleni yapan gezegenimizdir. Otoriteyi, sistemleri, yönetimi ve kısıtları ifade eder. Oğlak burcunun yöneticisidir.

Oğlak burcu ise bütünlüğü, kaderi, olgunluğu, özgüveni ve sorumlulukları anlatan bir burçtur. Satürn ve Oğlak burcu karmayla ilgilidir ve bu yüzden Satürn’ün Oğlak burcunda olduğu son 2,5 senedir tam bir sınav dönemi yaşadık.

Her birimiz doğum haritamızda Oğlak burcunun düştüğü evin anlattığı konularla ilgili zorlu bir dönemden geçtik. Konumuz her ne ise kaçındığımız sorumluluklar, sınırlarla sorun yaşadığımız durumlar ve kısıtlanmalar olarak karşımıza çıktı. Özellikle de bu son retro döneminde 2,5 senenin son muhasebesi ve yeni başlayacak Kova döngüsünün küçük fragmanını yaşadık.

3 Şubat- 10 Mayıs arasında gündemimizde olan konuları bir hatırlayalım. 10 Mayıs’tan bu