Özge Özpirinçci dizi için tiyatro ekibini sattı mı?

X’te mavi tik’li @discorel (Orel Deniz’e ait), Özge Özpirinçci hakkında ilginç iddialar ortaya attı ve şunları yazdı:

“Özge Özpirinçci bir karakterin hayatını çok beğenip ‘Tiyatro oyunu yapacağım’ diye herkesi darlıyor, sponsorlar bulunuyor, sahneleme aşamasına geliniyor ve son anda ‘Bana dizi geldi’ deyip, herkesi yüzüstü bırakıyor. Bu da böyle bir kulis olsun size, kalitelidir evet!”

Özge Özpirinçci, bunun arkasında tiyatro ekibinden biri olduğunu, gerekli yanıtı vermezse arkasının geleceğini düşünmüş olacak ki, hemen şu açıklamayı yaptı:

“Bahsettiğiniz ‘oyun’ bir kitap uyarlaması. Kitabı okuduktan sonra yazarına mesaj atıp eğer bir gün kitabınızı tiyatro oyunu ya da sinema filmine uyarlamak isterseniz ben bu rol için deneme çekimi yapmak istiyorum dedim. ‘Böyle bir tesadüf olamaz biz de sizi düşünüyorduk’ dedi.

Kimseyi darlamadım, sponsor bulmadım, masa okuması yaptık bir kere ve tatile gittik. Bu süreçte yeni sezonda bir dizide oynayacağım bilgisi verildi. Yaz tatili bitişine doğru tekrar set hayatına başlayacağımı ve bu sefer iki yaşında bir kız çocuğum olduğu için zamanımı daha doğru değerlendirmem gerektiğini idrak etmeye başladım.

Üstüne bir de babama ALS teşhisi konması ile birlikte fiziksel ve duygusal anlamda yoğun ve zorlayıcı olabilecek bir sezonun beni beklediğini anladım.

İlk defa sahneye çıkacaktım ve bu deneyimimin böyle bir seneme denk gelmesini istemedim. Bu noktada oyuna dahil olamayacağımı ve bundan dolayı çok üzgün olduğumu söyledim.

Hayallerimizin kağıt üzerindeki duruşuyla hayatın bizim için çizdiği resimler her zaman aynı çerçevede buluşamayabiliyor. O çerçeveye zorla sığmaya çalışmamak da resmin ‘kalitesini’ bozmak istemememden kaynaklanıyor.”

Onca cevap boşuna

Oyuncunun yanıtı iddia sahibini tatmin etmedi. “Diziyi tercih etmişsiniz işte” diye yazdı ve devam etti:

“Gelmiş hemen ‘Çocuğum var’, ‘Babam hasta’, şöyle böyle. Bir de yazar demiş ki, ‘Biz de seni düşünüyorduk’. Ne tesadüf. Buna da inananlar var!”

Sosyal medya, kişilerin haklarındaki iddialara cevaplarına bile saygı göstermeyenlerle dolu.

Suçlanan kişi ne yazarsa yazsın umurlarında değil, yine bildiklerini okuyup dalgalarını geçiyor ve karalamaya devam ediyorlar.

Bunları yapanlar da genelde gerçek kimlikleriyle hesap açacak cesareti olmayan, kimliğini gizleyen yumurta kafalar!

MESAM’dan iki ödül!

Türkiye’nin ilk ve en büyük meslek birliği Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği (MESAM), 37’nci kuruluş yıl dönümünü gala ve ödül töreniyle kutladı. İstanbul Grand Cevahir Otel’de yaklaşık 2 bin davetlinin katıldığı geceyi TRT spikeri Zafer Kiraz sundu. MESAM Başkanı Recep Ergül, açılış konuşmasında şunları söyledi:

“Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy’un büyük desteğiyle 21 bin otelin telif ödemesini sağlayarak gelirimizi dört kat artırdık. Satın aldığımız Şişli’deki eski binamızı depreme dayanıklı hale getirmek için yıkıp bir yıl içinde bitirmek koşuluyla temelini attık. Depremden etkilenen üyelerimize 5 milyon lira yardım yaptık. Çalıştığımız bankadan aldığımız 5 milyon lira promosyonu üyelerimize dağıttık. İhraç edildiğimiz Uluslararası Yazarlar ve Besteciler Dernekleri Konfederasyonu’na (CISAC) yeniden alınmamız için gerekenleri yaptık.”

Dokuz kategoride ödüllerin dağıtıldığı gecede yönetim sağ olsun, kurulduğu günden bu yana MESAM ve Telif Kanunu hakkında en çok yazı yazan gazeteci olarak beni çifte ödüle layık gördü.

Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u ‘Cumhuriyetin 100. Yılı Özel Ödülü’ne layık gören MESAM, Sabahat Akkiraz’a da ‘Cumhuriyetin 100. Yılı Özel Atatürk Ödülü’nü verdi. MESAM’ın 37’nci Genel Kurulu’nda 988 üyeden 855’inin oyunu alan Recep Ergül yeniden başkan seçildi. Cavit Berkay ise 133 oy aldı.

GÜNÜN SÖZÜ

“Derler ki, konuşmaktan zevk alacağın biriyle evlen, çünkü yaşlılıkta konuşmak ve dinlemek en çok arayacağınız özellik olacaktır.” (Ahmet Şefik İzgören)