YAZIK OLDU VATAN’A

29 Ağustos 2017

Olayı ilk duyduğum anda da fikrim aynıydı, Vatan Şaşmaz’ı öldürüp intihar eden Filiz Aker’in yeğeni Dora’yı dinledikten sonra da...

Gerçekten yazık oldu Vatan’a...

Beyaz Magazin’in canlı yayınına konuk ettiğimiz Dora Ercan, teyzesi Aker’le Şaşmaz’ın bekar oldukları dönemde sevgili olduklarını ama beraberliklerinin sürmediğinin altını çizdi ve ekledi:

“Ama teyzem saplantıyla aşıktı Vatan’a. Geçen sene evlendiğimde, ‘Ben de buradan gelin gideceğim Vatan’a. Eşini boşayıp, beni alacak’ demişti. Teyzem birkaç kez intihara teşebbüs etmişti.O gün de yemekte bize veda eder gibi konuştu, ama böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan geçmemişti.Yazık oldu Vatan’a.”

Ah Vatan ah... Sebebi ne olursa olsun, keşke gitmeseydin o otel odasına!

Kusura bakma, ama böyle bir ‘son’u yakıştıramadık sana. Mekanın cennet olsun.

İşte Star TV’nin yeni tanıtım filmi

Yazının Devamı

PARASIYLA REZİL OLAN BELEDİYE!

28 Ağustos 2017

Çatalca Belediyesi’nce düzenlenen Erguvan Festivali’nde yaşananlar “Sertab Erener, Belediye Başkanı’nı sahneden kovdu” diye yansıdı medyaya.

Olayın videosunu izledim. Krizin sebebi, belediyenin protokol için ayırdığı yer.

Seyircilerden bir kısmı, protokolün önüne gelince Belediye Başkanı Cem Kara, alanın boşaltılmasını istedi.

Erener buna tepki gösterince belediye görevlilerinden biri sahneye çıktı ve şarkıcıyı halka şikayet etti:

“Başkanımız mı haklı, Sertab Erener mi?”

Halkın “Sertab… Sertab” demesi başkanı kızdırdı:

“Sabaha kadar da Sertab diye bağırsanız, bu ilçenin şehr-i emini benim. Yuhalamayla bu sorunları çözemezsiniz.”

Parayı verenin düdüğü çalacağını sanan Kara’ya, bir kez daha sahneye çıkan Erener, unutamayacağı bir ders verdi.

Yazının Devamı

STAR TV, ZUHAL TOPAL’LA YOLLARINI NİYE AYIRDI?

27 Ağustos 2017

RTÜK’ün kararlı tavrı üzerine ATV, Star TV ve Show TV’nin format değişikliğine gittiğini daha önce yazdım. Artı Film, Star TV’ye Zuhal Topal’la ‘Bir Dilek Tut’ adlı yeni bir program yapacaktı. Geçtiğimiz sezon Artı Film’den ayda 350 bin TL alan Zuhal Topal’a yapım şirketi, “Star TV, RTÜK’ün programa yazdığı 1 milyon 380 bin TL. cezayı bizden kesti. Sözleşmemiz uyarınca biz, payına düşen 690 bin TL’yi senden kesmeyelim, sen de bizden zam isteme” dedi.

Teklifi kabul etmeyen Topal, zam isteyince taraflar aylık 500 bin TL’ye anlaştı.

Topal, Star TV’nin yeni yayın dönemi tanıtım çekimlerine katıldıktan kısa bir süre sonra kanal, ‘Bir Dilek Tut’tan vazgeçip ‘Balçiçek İlter’le Olay Yeri’ adlı programı
tercih etti. Star TV sitesinde, “Zuhal Topal’la farklı formatlar üzerinde çalışıyoruz” açıklaması yayınladı. Ancak Topal’ın, kanala İlter’le yeni bir program yapan şirketle davalık olması söz konusu.

İZDİVAÇLARDAN SONRA ‘BARIŞTIRMA’YA YASAK!

‘İzdivaçlar için KHK hazırlığı’ yazımdan bu yana defalarca altını çizerek vurguladım, RTÜK evlilik programlarını bitirmeye kararlı diye... Çünkü RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, bizzat kendi açıkladı, ceza yaza yaza da olsa izdivaçları bitireceklerini...

Buna

Yazının Devamı

GÖZLER NİYE ESRA EROL’DA?

24 Ağustos 2017

Mart 2017’de “Evlilik programlarının kaldırılması için Kanun Hükmünde Kararname (KHK) hazırlığı” diye yazdığımda itiraz edenler vardı: “KHK ile program kaldırılamaz.”

Çıkarılan KHK’daki muğlaklık yüzünden izdivaçlardan ikisi kaldı, üçü devam etti.
Yeni yayın dönemi
yaklaşırken ne oldu peki? Zaman, ısrarla “Ekranda izdivaç devri bitti” diye yazan beni haklı çıkardı. Çünkü yeni yayın dönemi başlamadan RTÜK üyeleri, kanal yöneticileriyle tek tek görüşüp, “Artık ekranlarda evlilik programı istemiyoruz” dedi.

Bitmedi...

RTÜK yönetimi TV müdürlerine şunu da tembihledi: “İzdivaçların yerine yayınlayacağınız yeni formatlarda evlilik programlarıyla ünlenen ve özdeşleşenleri de istemiyoruz.”

RTÜK’ten emrivaki

Bu yüzden de ATV, Star TV ve Show TV yöneticileri, sunucularla devam eden sözleşmeleri olduğu için format değişikliğine gitti. Kanal yöneticilerinden hiçbiri RTÜK üyelerine şunu diyebildi mi? “RTÜK’ün program kaldırma yetkisi yok. Düne kadar olduğu gibi bundan böyle de RTÜK kurallarını ihlal etmeden izdivaç yaparız. Kuralları ihlal edersek, RTÜK Yasası’nda bunun karşılığı olan cezayı kesersiniz, biz de bunu yargıya taşırız. Adaletin kestiği parmak acımaz.”

Yazının Devamı

‘SIRA SENDE TÜRKİYE’ ERKEN FİNAL YAPACAK

22 Ağustos 2017

Milliyet Cadde’nin çoğunluğu gençlerden oluşunca, haliyle bekar çok aralarında... Milliyet magazine başladığı günü, dün gibi hatırladığım Cadde’nin Haber Müdürü Abdullah Malkoç’u kendisi gibi Kayserili olan Zehra Boyraz’la evlendirdik hafta sonunda... Artık darısı Milliyet Cadde’deki bekar kızların başına... Damat magazinci, gelin PR’cı olunca Çamlıca’daki düğünde gazeteciden çok basın danışmanı, menajer ve halkla ilişkilerci vardı. Hal böyle olunca kiminle konuştuysam televizyon ve şov dünyasına dair birçok yeni bilgi aldım.

İşte onlardan biri: TRT 1’de yazın başlayan müzik yarışması ‘Sıra Sende Türkiye’, yaz bitmeden ekrana veda edecek.
Uraz Kargılaroğlu’nun sunduğu, Mustafa Keser, Işın Karaca ve Metin Şentürk’ün jüri olarak görev yaptığı yarışma, istenilen
reytinge bir
türlü ulaşamadı.

Bunun üzerine TRT yönetimi ‘Sıra Sende Türkiye’ için ‘erken final’ kararı aldı.

Haftada iki akşam yayınlanan 200 bin TL para ödüllü yarışma, salı akşamı yapılacak çekimlerden sonra bitecek. Böylece program planlanandan dört bölüm (iki hafta) erken ekrana veda edecek.

Yazının Devamı

YILDIZOĞLU’NUN ÖRNEK İŞ AHLAKI

21 Ağustos 2017

Ocak’ta Dominik, Haziran ayında Kıbrıs’ta karşılaştığım Çılgın Sedat’la sekiz ayda üçüncü buluşmamız Kocaeli’nde oldu.

Hafta sonu Kartepe’deydim. Sedat Kapurtu’nun yapımcısı, yönetmeni ve başrol oyuncusu olduğu “Benim Adım Osman”ın çekimlerinin İzmit’te olduğunu öğrenince ilk fırsatta sete gittim.

İzmit Körfezi’ne tepeden bakan Akçakoca Mahallesi’ndeki çekimleri izleyip, Sedat Kapurtu’dan film hakkında bilgi aldım.

Gittiğimde Deniz Oral, Çiğdem Tunç, Murat Övüç, Tuğçe Topçu ve Öncil Aktarıcı gibi isimler vardı sette.

Cengiz Kurtoğlu, Songül Karlı, Tayfun Sav, Nur Ertürk, Çiğdem Tunç, Murat Övüç, Gizem - Hakan Hatipoğlu, Kayhan Yıldızoğlu, Latif Doğan, Nagihan Karadere, Murat Kurşun, Coşkun Gögen, Fatih Mühürdar, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş ve İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’ın da oynadığı filmin çekimleri Çınarcık, Samsun ve Beylikdüzü’nde sürecek.

Öyküsünü Sedat Kapurtu’nun, senaryosunu Banu Kaptanoğlu ile Atıf Ulusoy’un yazdığı üç kafadarın komedi filmi, Ekim 2017’de vizyona girecek.

Sedat Kapurtu’nun filmin “konuk oyuncu”su Kayhan Yıldızoğlu ile anlattığı anekdot, Türk Sineması’nın bir ustasının iş ahlakını göstermesi adına ilgimi çektiği için yazmak istedim:

Yazının Devamı

BANKACIDAN ŞAİR OLMAZ!

20 Ağustos 2017

Elif Şebnem Akal, ‘Çaya Kaç Şeker’ adlı şiir kitabını imzalayıp, yollarken bana, şunları yazdı:

“Sevgili Ali Eyüboğlu, yıllar önce bu şiiri konu alan yazınız için tekrar çok teşekkür ediyorum. Yazınızın, yanlış bilinen bir konunun aydınlığa çıkmasında büyük payı var hâlâ. Keyifle okumanızı diliyorum. Selam, sevgi ve şiirle...”

Bir süre hafızamı yokladım, ı-ıh... Sorunca ‘Google Amca’ya, 10.09.2010 tarihli ‘Çaya Kaç Şeker’ Can Yücel’in değil’ başlıklı yazım çıktı karşıma... Neler mi yazmışım o tarihte? Özeti şuydu: Moğollar’dan Cahit Berkay, arkadaşının “Şahane bir Can Yücel şiiri” diye gönderdiği ‘Çaya Kaç Şeker’i, zor olmasına rağmen besteler ve eşi Güler Hanım’dan gerekli izni alır.

Albüm piyasaya çıkınca Elif Şebnem Akal, arayıp, kanıtlarıyla birlikte “O şiir benim” deyince, o dönem MESAM Yönetim Kurulu üyesi olan Berkay, eserin asıl sahibi Akal’dan izin alınca önceden basılan 3 bin kartonet çöpe gider. Yeni baskılarda
şiirin sahibi Akal olur.

‘Çaya Kaç Şeker’in başına gelenler gibi, şair Elif Şebnem Akal’ın iş hayatı ve yaptıkları da bir hayli renkli. Çünkü Akal, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. TRT’nin ‘Gençlerle’ programında ‘örnek genç’ diye tanıtıldı,

Yazının Devamı

SOSYAL MEDYA VE NİSPETİZM!

17 Ağustos 2017

Cem Yılmaz’ın sosyal medyayı terk edip dönmesi, bazı ünlülerin paylaştıklarını silmesi veya ‘doz aşımı’ kullanımları üzerine Beyaz Magazin’deki yaptığım yorumları izleyen Kafkas Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Harun Yıldız, bu konuda altı yılda tamamladığı akademik çalışmasını gönderdi.

Yıldız’ın haziran ayında yayınlanan ‘Sosyal Medya Çağında Nispetizm Fenomeni-Bireyin Varlık Mücadelesi’ adlı çalışması, sosyal medyanın hepimizi nasıl bir bağımlılığa ittiğini göstermesi adına çok önemli...

Düne kadar akıllı telefonlar ve sosyal medya yoktu hayatımızda, ama bugün var. Peki bu gerçek nasıl bir bağımlılık yarattı bizde?

Yıldız’a göre, günümüzde cep telefonları insan hayatında sosyal statünün bir sembolü, bu da ‘gösterişçilik kültürü’nü doğurdu.

Sosyal medya çağı, kullanıcılarını birçok yeni kavram, olgu, sendrom, bağımlılık, fobi ve davranış zorluklarıyla da tanıştırdı.

Artık insanlarda internetsiz ve cep telefonsuz kalma fobisi (nomofobi) başladı. Cep telefonsuz kalmak, iletişimden kopmak ve çaresiz kalmak demek... İnsanlar bu motivasyonla şarj ünitelerini de yanlarında taşıyor.

Yıldız’ın bu saptamalarına itirazı olan var mı?

Benim yok; aynısını yaşıyorum çünkü...

Yazının Devamı