Cumartesi akşamı TRT 1’de yayınlanan ve iyi reyting alan ‘Kalk Gidelim’ dizisinin setine gittim. Ufuk Özkan, Ayça Varlıer, Erkan Sever ve Mehtap Bayri’yle yaptığım mini söyleşileri bugün kullanacağım. Sette tanık olduğum keyifli sohbetiyse bilahare paylaşacağım.
Baykut Badem, Güliz Kucur ve Hazan Toma’nın yazdığı STAFF Film dizisini iki ekip çekiyor. Birinin yönetmeni Erkan Nurhan, diğerinin Özgür Pak. Daha önce ‘Güzel Köylü’nün ana mekanlarından biri olan Karabağlar’daki evin bahçesinde çekim sürerken sohbet ettiğim yapım ekibi, diziyi çekmek için Tekirdağ, Afyonkarahisar, Çanakkale, Bursa, Kastamonu, İzmir ve Bartın’a baktıklarını, ama Muğla’da karar kıldıklarını söyledi.
Ufuk Özkan: ‘İstanbul dışında oynadığım ilk dizi’
-Set olmayınca neler yapıyorsunuz Muğla’da?
Repo günleri, dinlenme veya senaryo ezberlemekle geçiyor. Tek gün tatil olunca, İstanbul’a gidip gelemiyoruz. Çünkü yarım günü yolda geçiyor. Genelde iki haftada bir bizimkiler geliyor. İlk kez İstanbul dışında bir dizide çalışıyorum.
- Neden?
Ailemden ve evimden uzak kalmayı çok sevmiyorum. Bu proje açıkçası ilk kez İstanbul’dan çıkmama değdi. Klakson sesi duymuyorum; insanı, nasıl görüyorsa ve kalbinden ne geçiyorsa onu
BBC Two’dan sonra Netflix’te de yayınlanan ‘Collateral’ adlı dizide, İngiliz İç İstihbaratı’ndan Sam Spence ile MI5’ın insan kaçakçıları arasına ajan olarak yerleştirdiği Berna Yalaz arasında geçen diyalog ilginç:
Berna: Çocukluk arkadaşlarımın hayvan olduğunun farkındayım. Beraber büyüdük ve bana güveniyorlar. Çocukken birlikte Kırıkkale’deydik.
Sam: Hiç gitmedim.
Berna: Dünyanın en kötü yeri. İngiltere’ye beraber geldik. Sabah gözümüzü Türkiye’de açmadığımız her gün mutluyuz.
Onedio’dan Fatih Uzun, gündeme getirince oturup izledim dört bölümlük mini diziyi.
‘Collateral’; dedektifler Abdullah Asif adlı pizzacının teslimat yaptığı evin kapısında öldürülmesini araştırırken, İngilizlerin kötü yanlarını, toplumun mültecilere ve Müslümanlara bakışını da gözler önüne seren bir yapım.
Dizi, eşcinsel piskoposun, Vietnamlı hemcinsine aşık kadın papaza, “Bunu iki yüzlülük olarak görebilirsin, ama bir kadın papazın göçmen ve kaçak bir kadınla ilişki yaşamasını cemaate izah edemem, kabul de edemem” dediği bir iş…
Dortmund ve Gelsenkirschen daha önce gittiğim şehirler. ‘Ailecek Şaşkınız’ izlediğim film olmasına rağmen ne işim vardı bu şehirlerdeki galalarda?
Haftanın beş günü canlı yayın için 05.50’de kalkan bir insan, hafta sonunu dinlenerek geçirmek varken niye 24 saatte iki ülke dört şehir dolaşır? Tek nedeni var bunun; iş aşkı! Yorucu olacağını bile bile cumartesi Almanya’ya gidip, pazar dönmeyi göze almamın sebebi, çoğumuz gibi sosyal medyanın esiri olmuş gurbetçilerle ‘Ailecek Şaşkınız’ın yıldızları arasındaki ilişkiye tanıklık etmek.
Meslek hayatım boyunca Türkiye’nin ünlüleriyle gurbetçileri buluşturan birçok etkinliği yerinden takip etmişliğim var, ama devir değişti...
Artık sosyal medya çağı... Facebook’la yatıp, Instagram’la kalktığımız bir dönemde yaşıyoruz. Almanya’daki gurbetçiler, sosyal medyanın hangi mecrasında paylaşıyor çektikleri fotoğraf ve videoları?
Facebook, Türkiye gibi Almanya’da da açık ara önde. Ancak Dortmund ve Gelsenkirschen’de Ahmet Kural ve Murat Cemcir’le fotoğraf çektirenlerin tümü Instagram’cı...
Kural ve Cemcir, üç salonda da isteyen herkesle fotoğraf çektirdi. Bir ara baktım Kural, kan ter içindeydi, ha bire terini siliyordu. Gurbetçilerin ünlülerle fotoğraf
İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Doç. Dr. Rıdvan Şentürk, Doç. Dr. Ala Sivas Gülçur ve Öğretim Görevlisi İlhan Eken’e “Türkiye’de Film Endüstrisi Raporu” hazırlattı.
Türkiye’de film ve dizi sektörünü akademik bakışla değerlendiren çalışmada dizilere dair saptamalar, veriler daha çok ilgimi çekti. Çünkü yıllardır yazdıklarımı ve söylediklerimi destekliyor bu akademik tespitlerin hepsi.
Dünyanın “Soft power” yani “Yumuşak güç” olarak adlandırdığı bir alanda lider Türkiye…
150’den fazla ülkede Türk dizileri yayınlanıyor ve EuroData’nın 2016 verilerine göre dünyada ithal edilen kurmaca programların yüzde 25’i Türkiye menşeli yapımlar ve Türkiye pazarda açık ara lider.
İTO’nun 2011 - 2015 yıllarını kapsayan çalışması şunu da açıkça gözler önüne seriyor.
İhraç edilen dizilerden kazançlı çıkanlar sadece yapımcılar ve TV kanalları değil. Türk dizilerinin yayınlandığı ülkelerden Türkiye’ye gelen turist sayısındaki artış, o ülkelere ihracatımızın nasıl büyüdüğü ve dizilerimizin yabancıya konut satışındaki etkisi tablolar halinde var raporda…
HAYATINI TERÖRLE MÜCADELEYE ADADI
Cumartesi günü Düsseldorf’a giderken uçakta karşılaştım Ak Partili Oya Eronat’la.
Müşerref Akay’ın üzeri ay yıldızlı bayrağımızın rengindeki kıyafetle ilk kez TRT ekranına çıkıp ‘Türkiyem Türkiyem Cennetim’ şarkısını söylemesinin üzerinden
çeyrek asır geçti...
Akay, 25 yıl sonra Bursalı modacı Fatma Bağçivan’ın hazırladığı benzer bir kıyafetle yeniden TRT ekranında olacak... 15 Mart’tan itibaren her perşembe akşamı ‘Aziz Dostlar’ programıyla TRT Müzik izleyicilerine “Merhaba” diyecek Akay, ilk programın çekimlerinde ay yıldızlı yeni kıyafetiyle geçti kameraların karşısına... Her hafta Azerbaycan’dan ünlü bir sanatçıyı ağırlayacak sanatçının
ilk konuğu ‘Azerbaycan’ın Tarkan’ı’ Faik Agayev oldu.
Konuk edeceği sanatçılarla Türk ve Azeri şarkıları söylemenin birkaç yıldır üzerinde çalıştığı hayalindeki proje olduğunu açıklayan Akay, “Azerbaycan, 10 yıldır en çok konser verdiğim, yılda bir ay kaldığım kardeş ülke. Azeri dostlarımı ağırlayıp, birlikte şarkı söyleyeceğiz” dedi.
ŞAHANE BİR KOMEDİ
Cem Davran, Celil Nalçakan ve Onur Özaydın’ın yeni sahnelemeye başladıkları ‘Erkekler, Futbol ve Dahası’ adlı komedilerini izledim Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde. Yunus Emre Gümüş’ün yazdığı, Engin Alkan’ın yönettiği oyun, iki perdelik şahane bir komedi... Birinci perdede aynı a
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Arif Sağ başkanlığındaki Türkiye Musiki Eserleri Sahipleri Meslek Birliği’nin (MESAM), ‘Bizi denetleyin’ restini gördü. Bakanlık, ‘İdari ve mali işlemlerin denetlenmesi, bir önceki teftişte sunulan tekliflerin yerine getirilip getirilmediğinin tespiti ve bazı üyeler tarafından ileri sürülen iddialarla ilgili gerçekleştirilen incelemeler neticesinde’ mevcut yönetimi görevden uzaklaştırdı.
Mart ayında yapılacak genel Kurulu da üç ay erteleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın MESAM’a kayyum olarak atadığı isimlere dikkat:
Bakanlık, Orhan Gencebay’ın ardından yönetim kurulu üyeliğinden istifa eden Recep Ergül ve Fuat Güner’in yanı sıra başkanlıktan uzaklaştırılan Arif Sağ’ın, “Ne yapıyor bilmem, tanımam. Bütün virtüözleri tanırım. Öyle birini duymadım” dediği Yavuz Bingöl’ü kayyum tayin etti.
MESAM’a atanan kayyum arasında Polat Yağcı, İpek Açar, Turhan Taşan ve Coşkun Sabah da var. Bakanlık, Vedat Çetinkaya, Celal Yarıcı, Osman İşmen, Yücel Erzen, Ali Kocatepe, İclal Aydın ve Selahattin Akarsu’yu da MESAM’ın yedek kayyumu olarak görevlendirdi.
Bakanlık, MESAM’a müdahalede geç bile kaldı. Çünkü ortaya atılan iddialar vahimdi. Orhan Gencebay’la Arif
‘Söylemezsem Olmaz’ programıyla haftanın beş günü Beyaz TV izleyicisinin karşısına çıktığımız ekip arkadaşlarım İlkay Buharalı, Ece Erken ve Bircan İpek’e, Afrin sınırına gitmeyi teklif ettiğimde, dile getirmiştim yapmak istediklerimden birini… Zeytin Dalı Harekatı’nın başladığı günden itibaren bölgede bulunan habercilerle televizyon magazini yapacaktım. Ekranda olmadıkları saatlerde neler yaptıklarını öğrenip, aktarmaktı amacım.
Sabahtan akşama kadar İlkay Buharalı’yla habercilerle yaptığımız sohbetlerin bir kısmını programda izleyicilerle paylaştık. Türk halkının seferberlik ruhuyla bölgeye akınını dün yazdım. Şimdi sıra Zeytin Dalı Operasyonu’nu ekranlardan Türk halkına aktaranlarda.
Zeytin Dalı Operasyonu’nu bir muhabir ve bir kameramanla takip eden kanal çok. Operasyonu en geniş kadroyla takip edenler ise A Haber ve TRT Haber.
40 civarında ekibiyle bölgeye üst kuran A Haber’in epeydir canlı yayın noktası Hassa. TRT Haber ise kameraman ve muhabirlerden oluşan ikişerli ekipler halinde görev yapıyor bölgede. TRT Haber’de program yapanlar da bölgeye geldiğinde 30’a, 40’a yükseliyor Afrin’i ekrana taşıyanların sayısı…
Operasyonun başında bölgeye gelen 40 civarındaki yabancı
Zeytin Dalı Harekatı’nda 45’nci gün bugün. Operasyonun 43’üncü gününü Cilvegözü’nden Hassa’ya Suriye sınırında geçirdim.
Türk Hava Yolları’yla Hatay’a gideceğimiz uçağın Atatürk Havalimanı’ndan kalkış saati 07.30’du. Sabah 06.30’da Samsunlu işadamı Sezgin Yılmaz’la karşılaştım. Samsunlu bir grup işadamı da bizim gibi operasyon bölgesindeki askerlerimize moral ziyareti için Kilis’e uçacaktı.
Hatay’da ilk durağımız akreditasyon işlemini yapacağımız Cilvegözü Sınır Kapısı oldu. Oradan operasyonun ilk gününden itibaren A Haber’in kalabalık bir ekiple mesken tuttuğu Hassa’ya geçtik.
Hassa Belediyesi’nin haberciler için kurduğu çadırların önü ana – baba günüydü. Beyaz TV “Söylemezsem Olmaz”dan İlkay Buharalı ve kameraman arkadaşımız Deniz Polat’la birlikte gittiğimizde Türkiye’nin her bölgesinden gelen insanlarla karşılaştık.
Çadırlarda, Türkiye’nin her bölgesinden gelenlerin astıkları pankartlar vardı.
Afrin’e akın var
Çankırı’dan Diyarbakır’a, Edirne’den Eskişehir’e birçok şehirden ekipler halinde gelenler arasında her yaş grubundan insan vardı.
Milli maçların yapıldığı stadyum önleri gibi Türk bayrağı satanlar, park halindeki otomobillerinden marş çalanlar, operasyon bölgesindeki asker ve