Bayram sonrası döviz kurları, borsa, altın ve gümüş fiyatları ekseninde piyasalarda yaşanan hareketliliğe bir göz atalım.
Geçtiğimiz hafta döviz kurları, altın ve gümüş fiyatları içeride yeni yüksekler gördü. Bayram sonrasının ilk iş gününde özellikle Londra’daki bankaların bayram öncesinde satın aldıkları dövizleri ödemesi için TL bulmakta zorluk çekmeleriyle gecelik TL faizleri yüzde 1200’lere kadar yükseldi.
BDDK’nın swap düzenlemeleri nedeniyle kullanılmaya başlayan bu “enstrüman” daha önceden de üç kez kullanılmıştı. İlk kullanıldığında 1700’lere kadar yükselen faiz diğer iki seferde de yüzde 800 ve yüzde 80’lere kadar yükselmişti. Bazı bankaların TL yükümlülüklerini yerine getiremedikleri günde başlayan hareketlilik, haftanın son gününe kadar devam etti.
Cuma günü BDDK’nın Türk piyasalarına fon temin edecek, proje finansmanına destek olabilecek; bazı yatırım bankalarına swap konusunda esneklik tanıyabileceğini açıklaması, Merkez Bankası’nın haftalık fonlama penceresini kapatıp, fonlamayı gecelikte ve de yüzde 9.75 olan “üst banttan” sağlamaya başlamasıyla kurlarda bir gevşeme yaşandı.
Cuma günü 7.3690’a kadar yükselen dolar/TL kuru, bu kararların açıklanmasıyla 7.13’lü seviyelere kadar geriledi, ancak daha sonra gelen alımlarla haftayı 7.2930 seviyelerinden kapattı.
Sepet kur (dolar/TL kuru + euro/TL kurunun toplamının ikiye bölünmesiyle takip edilen “sentetik” kur) gün içinde 8.0427 ile tarihi zirvesini gördükten sonra gün içinde 7.7820’li seviyeleri gördükten sonra haftayı 7.9310 seviyelerinden kapattı. Gerek sepet kur, gerekse de dolar/TL kuru bazında bakıldığında günün düşüğüne göre yüzde 3.35’lik bir dalgalanmadan bahsediyoruz.
Hızlı toparlandı
Benzer şekilde altın ve gümüş fiyatlarında da yükselişler yaşandı. Altının ons fiyatı geçtiğimiz haftanın son gününde 2075.11 ile tarihi zirvesini test ederken, gümüşün ons fiyatı da 29.85 doları gördü.
Bu seviyelerden her iki değerli metale de gelen satışlarla altın haftayı 2035 ons/dolar, gümüş de 28.28 seviyelerinden kapattı. Altın gram/TL bazında 500 seviyesinin üzerini gördükten sonra (Hem kurun hem de ons fiyatının aynı anda yükselmesiyle birlikte) o da ons ve kura bağlı olarak geriledi.
Bayram sonrasındaki ilk işgününde Londra piyasasındaki faizlerin yüzde 1000’lerin üzerine çıkması sonrasında kurlardaki hareketlilik, doğal olarak Borsa İstanbul’u da etkiledi.
Haftaya 1140.39 seviyesinden başlayan BIST 100 endeksi, cuma günü 995.38’i gördükten sonra haftayı 1060.59 seviyesinden kapattı. Özellikle Cuma günü sabahtan gelen sert satışlarla hızlı gerileyen endeks, MB ve BDDK açıklamaları sonrasında hızlı toparlandı, hatta bazı hisse senetleri gün içinde taban gördükten sonra tavan kapattı. Endekse dahil olan bazı hisselerdeki en düşük ile en yüksek arasındaki fiyat farkı yüzde 18’leri aştı. (Günlük “tek yönlü” fiyat farkı yüzde 10 ile sınırlı olmasına rağmen.)
Tahtakale makası
Özellikle Doğu Akdeniz ile bağlantılı olarak donanmanın denize açılması haberi sonrasında bu hareketliliğin bu hafta da devam edeceğini tahmin etmek çok zor olmayacaktır. Teknik olarak bakıldığında kurlarda daha önce görülmüş 7.22 ve 7.26 zirvelerinin hızlı geçilmiş olması ve de haftalık bazdaki kapanışın da bu zirvelerin üzerinde olması dikkat çekti.
Kur cephesindeki bir başka durum da bankalararası piyasa ile Tahtakale arasındaki makasın ortaya çıkması ve bu makasın cuma günü oldukça açılması. Yüzde 1’lik Kambiyo Gider Vergisi döviz satış bordrosu düzenlemeyen Tahtakale esnafı için ek bir kazanç gibi görülebilir. Ancak satış fiyatları yüksek iken, alış fiyatları da buna bağlı olarak bankalararası piyasadan yüksek seyrediyordu. Bir başka ifade ile pahalı satıyor olsalar da aynı zamanda pahalı da alıyorlar. Bu da nakit döviz talebinin yüksek olduğunu gösteriyor. Benzer durum altında da söz konusu idi.
Çoklu fiyat oluşmasın
Finansal piyasalar için en ciddi risklerden birisi; kur ve faizde çoklu fiyatın oluşmasıdır. Faiz cephesinden bunu bir süredir yaşıyorduk. MB’nın politika ve fonlama faizi, yurt içi finansal kurumların kullandıkları ve uyguladıkları faizlerle Londra piyasası arasında çok önemli farkların oluşmasını bir süredir yaşıyorduk.
Geçtiğimiz hafta Londra’daki 1 yıllık swap işlemlerindeki TL faiz oranları yüzde 22’lerin de üzerine çıktı. MB’nın 9.75’e çektiği gecelik fonlama faizi dahi bu faizin oldukça gerisinde. On-shore (içerideki) Off-Shore (Yurtdışında) faizler farklılaşmaya başladı. Nedendi, niçindi diye çok yazıldı çizildi.
Temel değişken
Her zaman söylediğim gibi finansal piyasaların en temel değişkeni faizdir. Kurlar dahi faize göre şekillenir. “Çoklu faiz” ortamında hangi faizi esas alacaksınız da fiyatlama yapacaksınız? Yıllara sari bir yatırım yapacaksanız, bu yatırımın verimli olup olmadığına hangi faizi kullanarak karar vereceksiniz. İstikrarlı ve de öngörülebilir bir faiz ortamı lazım. Umarım kısa zamanda yeniden tekli faiz ve kur ortamına geri döneriz.
Borsa illâ ki çıkmak zorunda mı?
Gerek yazılı basın, gerekse TV ve görsel medyada, sadece hisse senetlerinin yükselmesiyle para kazanılacağına dair bir önyargı vardır. Hisse senedi fiyatlarındaki düşüşleri ifade eden kırmızı renk öne çıktığında suratlar biraz düşer, borsa “kızardı” denir.
Halbuki modern finans dünyasında düşüş ile de para kazanma imkânı tanıyan bir çok yeni enstrüman var. BIST bünyesindeki VİOP’taki vadeli kontratlar ve opsiyon kontratları, BIST dışında tezgahüstü opsiyon, forward işlemeleri bu amaçla kullanılabilecek enstrümanların başlıcaları. Ekran “kızardığında” bazı yatırımcıların yüzü gülüyor olabilir!
BIST tarafından geçtiğimiz cuma günü yeni bir düzenleme yapıldı. Daha önceden hisse senetlerinde uygulanan elektronik devre kesici uygulaması BIST 100 endeksine de getirildi. Hisse senetlerinin fiyatları bir önceki günkü kapanışın yüzde 5 altına indiğinde veya yüzde 5 çıktığında (daha önceleri bu oranlar yüzde 10 idi) ilgili hisse senedi 20 dakikalığına işleme kapatılıyor. (20 dakika sonrasında yeniden yüzde 5 marj ile işlemler başlıyor.) Yatırımcılar neler olup bittiğini anlasınlar, sakin bir kafa ile düşünsünler diye bir tür devre arası veriliyor.
Şimdi bu uygulamanın bir benzeri BIST 100 endeksi için geliyor ve ilk eşik olarak yüzde 5 veya daha fazla, ikinci eşik olarak yüzde 7 veya daha fazla düşmesi halinde işlemler elektronik olarak geçici durdurulacak. Bu uygulama 10 Ağustos, yani bugün itibariyle uygulamaya konulacak. Dikkat ettiyseniz, hisse senetlerinde hem aşağı hem de yukarı yönlü yüzde 5 sınırı var iken, BIST 100 endeksinde sadece aşağı yönlü bir devre kesicisi uygulaması var. Neden yukarı yönlü devre kesici uygulanmıyor? Borsa illa yukarı gitmek zorunda mı veya neden açığa satış yasağı gibi sadece yükseliş yönlü düzenlemeler yapılıyor?
“Açığa almakta (Kredili hisse senedi alımı)” bir sorun yok, “açığa satmakta” yasak var... Borsanın düşüşünde devre kesici çalışacak, yükselişte böyle bir devre kesici olmayacak...