Borsada veya diğer tüm yatırım araçlarında açgözlülüğe hiç gerek yok. Yatırımcının aşırı hareketlerden kaçınmasında fayda var. Ayrıca acele etmeyip beklemeyi öğrenmeli
Çok değil geçtiğimiz hafta başında “Borsada nelere dikkat edelim-I” başlıklı bir yazı ve devamında da “Hisseleri iyi seçin ‘dağılmayın’” başlıklı yazılarımda özellikle “negatif faiz getirisi” nedeniyle alternatif yatırım arayışlarında olanlardan, borsayı tercih etmiş olanlara bazı öneri ve tecrübelerimi aktarmıştım. Daha yazıların mürekkebi kurumadan Borsa İstanbul’da yazdıklarımın hiç ka’ale alınmadığının bir örneği ile karşılaşmak beni gerçekten üzdü. Yoksa siz beni okumuyor musunuz? Alınırım…!
Şaka bir yana geçtiğimiz hafta Borsada İşlem Gören (Yatırım) Fonlarından (BigF - ETF) birinde çok garip bir durum hasıl oldu.
Altın ve/veya gümüş alırken en iyi alternatif olarak sıkça önerdiğim fiziki değerli metallere dayalı BigF’lerden biri olan GMSTR’de (Normal koşullarda yazılarımda mecbur kalmadıkça hisse veya fon ismi kullanmadığımı bilirsiniz, ancak bu sefer bu ismi vermeden bu yazı maalesef yazılamıyor!) garip bir fiyatlama ortaya çıktı!
Gümüşe yatırım fonu
Bu BigF’i (ve benzerlerini) yönetenler alım geldiğinde 0.999 saflıktaki külçeleri İstanbul Altın Borsası’ndan aldıktan sonra, fiziki külçeleri Takasbank nezdinde saklayıp, karşılığında fon paylarını ihraç ediyorlar. Eğer bir satış gelirse de ellerindeki fiziki külçeleri satıp, yatırımcılarına paralarını ödüyorlar. Bu fonlar yüzde 1-3 arası nakit haricinde tüm varlıklarını fiziki varlıklara yatırıyorlar.
GMSTR de benzer şekilde gümüşe yatırıyor. Gümüşe yatırım yapmak isteyenler bu fonu alıyorlar, fon da beraberinde fiziki olarak gümüşü alıp, fon adına Takasbank’ta saklıyor.
Fonun değerini de gerek kendi sitelerinde gerekse de veri sağlayıcı kuruluşlar aracılığıyla anlık olarak (15 saniye gecikmeli olabiliyor) açıklıyorlar. Gümüş BigF’inin pay değeri; gümüş ons fiyatı ile dolar/TL kurunun çarpımının 31.1’e (Bir ons = 31.1 gram) bölündükten sonra 6.5 gr (1 fon payı=6.5 gr gümüşü ifade ediyor) ile çarpılarak bulunuyor. Son derece basit bir hesaplama ve herhangi bir sübjektif değerlendirmeye açık değil. Fonun değeri; gümüş ons fiyatındaki ve dolar/TL kurundaki dalgalanmalara göre değişiyor.
Sürpriz hareketler
Geçtiğimiz haftanın başlarında fonun değeri 27.50 TL seviyelerinde iken BigF’in borsada işlem gördüğü fiyat 31.50’lerdeydi, hafta boyunca da bu “gariplik” sürdü. Değeri 27.50 TL olan bir mala, birileri 31.50 TL ödüyordu…? Yüzde 14.54’lük bu primi bir yatırımcı neden öder? Fon tasfiye olsa ve içindeki gümüşü satsa pay başına düşecek değer 27.50 TL olacak iken…
Derseniz ki gümüş birkaç gün içinde fırlayıp, gidecek. Böyle bir durum da yok.
Sorun, fonun ulaşabildiği fiziki gümüş arzındaki sıkıntıdan ve de açığa satış yasağından kaynaklanıyor. Normal şartlar altında alım yapmak isteyenlere fon payları satıp, aldığı paralarla fiziki gümüş alıyordu. Ancak fiziki gümüş arzında gerek yurt dışından Covid 19 nedeniyle fiziki gümüş getirmenin zorluğu, gerekse yurt içindeki rafinerilerin gümüş tedariklerinde yaşanan sorunlardan dolayı fon, fiziki talebinin karşılığını bulamıyor. Zaman içinde gerek fiziki yurt dışı tedarikin normalleşmesi (TIR veya havayoluyla) veya yerel rafinerilerin fiziki gümüş arzını artırmasıyla aradaki fark mutlaka kapanacaktır! Aceleye ne gerek var, bekleyin…
Açığa satış yasağı
Diğer yandan elinde bu BigF’i borç alabilecek olan yatırımcılar veya fonun kendisi açığa satarak fiyatı “düzeltmeleri” mümkünken, açığa satış yasağından dolayı bu da mümkün olamıyor. Açığa satış mümkün ol(a)madığından borsadaki fiyat olması gereken değerin çok üzerinde oluşabiliyor. (Sakın buna arz-talep falan demeyin!)
Fonu yöneten portföy yönetim şirketi benzer bir durumun ortaya çıktığı 25 Eylül 2019 ve 5 Mayıs 2020 tarihlerinde KAP’a açıklama yaparak bu durumu yatırımcılara izah etmeye çalışmış. Ancak KAP’ın geniş yatırımcı kitlesi tarafından takip edilmemesi veya yatırımcıların “açgözlülüğü” nedeniyle gerçek değer ile işlem fiyatı arasında fark ortaya çıkmış durumda. Basit bir ons fiyatı ile dolar/TL kurunun çarpımının ons/gram değerine bölünmesi ile bulunabilecek bir değer, anlamsız yerlere gitmiş durumda.
Bu durum hesaplaması son derece basit bir enstrümanda gerçekleşiyorsa, hisse senetlerinde olanları varın, siz düşünün. (Halka açıklığı çok düşük olan bazı şirketlerin borsanın en değerli şirketleri haline gelmesi gibi…!) Geçen haftaki yazımda ‘alım-satım yaptığınız enstrümanı iyi tanıyın’ demiştim. GMSTR buna son derece iyi bir örnek oldu. Değeri içindeki gümüş ile ölçülebilen bir varlık (finansal enstrüman) varken, neden yüzde 14-15 prim ödeyesiniz ki?
Siz, siz olun...
Bekleyin, kısa bir zamanda fon yöneticisi fiziki gümüş tedarik problemini hallettiğinde (ki bu geçici bir problem) fon gerçek değerine gelecektir. Anlamsız, hesapsız “açgözlülüğün” bir anlamı yok. Diyebilirsiniz ki 2-3 ay içinde nasılsa bu fon 31.50’ye gelebilir. Ya gelmezse?
Hadi geldi diyelim geldi, o zamana kadar olan faiz kaybınızı kim karşılayacak? İyisi mi siz, siz olun fonun (ve dahi hisse senedinin) gerçek değerine olabildiğince yakın bir fiyattan yatırımınızı yapın, işin kurduna/manipülatörüne yem olmayın!