Gözlerden uzak kalmayı başarabilmek, merak yaratmak, ilişkinizi ilginç kılmanın ötesinde bir anlam taşıyabilir. Flört ederken de aşk yaşarken de gizem her şeydir.
Hayranı olduğum aktörlerden Robert de Niro’nun yıllar önce verdiği bir röportajda şu sözlerini hatırlıyorum: “Bence şöhret gizem yaratmak üzerine kuruludur. Bir sanatçı kendisiyle ilgili ne kadar az bilgi paylaşırsa o kadar sevilir, çünkü her türlü başarı diğer insanlarda merak yaratmak üzerine kuruludur.”
Efsane aktör özel hayatıyla ilgili uzun yıllardır gizem yaratmayı sürdürüyor ve bunu işinin bir parçası olarak görüyor. Gizem sadece sanat dünyasında değil, aşk hayatında da son derece önemli bir avantaja dönüşebilir, önemli olan gözlerden uzak kalmayı başarmaktır.
İngiltere’de faaliyet gösteren flört uygulaması Elite Singles’ın yaptığı araştırmaya göre, kadınların yüzde 75’i erkeklerinse yüzde 59’u flört edecekleri kişiyle ilk görüşmeden önce onun sosyal medya hesaplarını inceliyor. Dolayısıyla görüşmeye bir miktar ön yargıyla gittiklerini söyleyebiliriz, ancak onları suçlayamayız; çünkü sosyal medyada bir profil sayfası olan herkes kendisiyle ilgili bir ön yargının oluşmasına yol açacak paylaşımlarda bulunur. Bu paylaşımlar belki de asla olmadığımız ve olmak istemediğimiz bir insan imajı yaratır ve sonra ilk görüşmeye gittiğimizde, kendi paylaşımlarımızla yarattığımız ön yargının kurbanı oluruz.
Bugün özgeçmişlerin yerini Instagram profili sayfaları aldı; neredeyse şirketlerde işe alım süreçleri bile bu profil sayfalarına bakarak gerçekleştiriliyor. Yaptığımız her paylaşım, flört ettiğimiz insanın veya arkadaş çevremizin dikkatini çekiyor ve kimi zaman bazı tepkiler almamıza neden oluyor. Sosyal medyanın bütün amacı bir algı yaratmak ve neredeyse kimse kendini olduğu gibi ortaya koymak istemiyor. Bu oyun bir tiyatro gibi her gün sergileniyor.
İşte tam da bu noktada bazı insanlar çoğunluğa uymadan kendi gizemli dünyalarında hayatlarını sürdürüyor. Onlar için sosyal medya zaman kaybı anlamına geliyor ve dikkat çekmek yerine gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyorlar. Karşınıza böyle bir insan çıksa ve size sosyal medyada hiçbir hesabı olmadığını söylese belki bu durum size garip gelebilirdi; ancak Elite Singles uygulamasının yaptığı araştırmaya göre, sosyal medya kullanmayanlar flört etmek açısından daha fazla tercih ediliyor.
Merak çekicidir
Bunun nedenlerini size üç adımda açıklayabilirim:
1 Gizem faktörü her ilişkinin anahtarıdır. Özellikle altını çizdiğim bir nokta var: İlk görüşmede flört ettiğiniz insana her şeyinizi anlatmayın. Sizi merak etmesi için ona bir fırsat verin ve daha ilk buluşmada sizinle ilgili her şeyi öğrenmesine müsaade etmeyin. Bir erkek sizi ne kadar merak ederse o kadar ilgi gösterir ve sizi cepte görme ihtimali ortadan kalkar. Aynı şekilde, eğer sosyal medyada aktif değilseniz bu durum sizin cool bir kadın olduğunuzu gösterir. Kendini diğer insanlar gibi davranmak zorunda hissetmeyen ve farklı bir tarzı olan kadın her zaman çekicidir.
2 Özel hayatınızı gözlerden uzak yaşamanız dış faktörlerin size kötü yönde etkide bulunmasını engeller. Ülkemizde üçüncü kişiler yüzünden yaşanan ayrılıkların sayısını bilseniz buna şaşırabilirsiniz! Eşiyle en yakın arkadaşı arasında yaşanan ilişki nedeniyle boşanan insanların sayısı az değildir. Bir insanın yakın çevresi, aslında ona en yakın risklerin çemberidir ve bu çemberin içinde başına her şey gelebilir. Sosyal medyada sürekli olarak paylaştığınız mutlu pozların çevrenizdeki insanları mutlu ettiğini sanıyorsanız milenyum çağından haberiniz yok demektir. Bu çağda en zor satın alınan duygu güvendir ve inanın fiyatı gittikçe yükseliyor!
3 Sosyal medyada hesabı olmayan bir insanın ilişkisine sadık kalma ihtimali kesinlikle çok daha fazladır. Kimse için sadakat konusunda garanti verilemez belki ama Instagram’da aktif olan, takip sayısı artan erkek ile sosyal medyada hesabı olmayan erkek arasında bir seçim yapacak olsa, kadınların büyük çoğunluğu ikinciyi tercih eder. Kimse gözü dışarıda bir erkek istemez, fakat yine de böyle bir adamı istiyorsa o adamdan sadakat beklemesi anlamsızdır. Sosyal medya kullanmayan bir insan kendi hayatıyla, işiyle gücüyle ve yakın çevresiyle vakit geçirmeyi tercih eder. En önemlisi de dünyaya kendi hayatını göstermeye gerek duymayan, özgüveni yüksek bir insan başkalarının beğenilerine gerek duymaz.